| Bir diğer deyişle, tıpkı kurumsal markalar gibi davranıyoruz. | TED | وبعبارة أخرى، نحن نتصرف مثل شركات العلامات التجارية. |
| Neden burada oturup, bizim suçumuzmuş gibi davranıyoruz, bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري ما يدعونا للجلوس هنا نتصرف كأنما كانت غلطتنا |
| Biz her şeyi biliyormuş gibi davranıyoruz. | Open Subtitles | نتصرف كأننا نملك الأجوبة ونحن منيعون كلياً |
| Çünkü eğer biz çevreysek, o zaman tek yapmamız gereken etrafımıza bakmak ve görmek kendimize nasıl davranıyoruz ve birbirimize nasıl davranıyoruz. | TED | لأنه إذا كنا نحن نمثل البيئة، فإنه علينا جميعا أن ننظر حولنا لنرى كيف نعامل أنفسنا و كيف نتعامل مع بعضنا البعض. |
| Bence mahkumlara onlar birer hayalet gibi davranıyoruz demek istedi. | TED | أعتقد أنه يعني بذلك أننا نعامل السجناء كأنهم أشباح. |
| Seçeneğimiz varmış gibi davranıyoruz ama aslında hüküm gibi. | Open Subtitles | نحن فقط نتظاهر أن لدينا الخيار بل نحن كما لو كنا مجبرون. |
| Ama her şey eskiden olduğu gibiymiş gibi davranıyoruz. | Open Subtitles | ونحن مازلنا ندعي أن كل شيء على حاله السابق |
| Biz her şeyi biliyormuş gibi davranıyoruz. | Open Subtitles | نتصرف كأننا نملك الأجوبة ونحن منيعون كلياً |
| Tüm şehir, deliriyor ve biz hiçbir şey olmamış gibi davranıyoruz. | Open Subtitles | كل مدينة فرينكن ستجن ونحن نتصرف مثلهم هذا لا شيء |
| Bizler kendimizden utanıyoruz, o yüzden kendimizi iyi hissetmek için kaltak gibi davranıyoruz. | Open Subtitles | أن جميعنا يشعر بالخجل من نفسه نتصرف كساقطات لنشعر أنفسنا باننا أفضل |
| Ya onlarla çalışmayı ya da onlarla savaşmayı seçmek zorundaymış gibi davranıyoruz. | Open Subtitles | نتصرف وكأنه علينا أن نختار بين أن نعمل لديهم أو نحاربهم |
| Böylece izlenmediğimiz an nasıl davranıyoruz, biz görebiliriz. | Open Subtitles | حتى أعرف كيف نتصرف عندما نكون غير مراقبين |
| Biz de hiçbir şey olmamış gibi davranıyoruz. Ben de ölmek üzereydim. | Open Subtitles | وجميعنا نتصرف كأنَّ لا شيء يحدث، أناكدتُأموت.. |
| Teknik olarak ilişkimiz olmasa da varmış gibi davranıyoruz. | Open Subtitles | صحيح أننا غير ملتصقتين لكننا نتصرف وكأننا كذلك |
| daha çok, bir gurme gecesinde bir türlü çalışmayan arabasına bir ders vermek için onu hurdaya çeviren Basil Fawlty gibi davranıyoruz. | TED | نتصرف مثل الممثل باسل فولتي والذي نتذكر.. بأنه قام بسحق سيارته ليعلمها درسا لإنها رفضت أن تعمل.. في الليلة التي كان سيتذوق فيها الطعام. |
| Ve bu metne dayanarak Ajan Bristow'a bir laboratuvar faresi gibi davranıyoruz. | Open Subtitles | استنادا لهذا النص نحن نعامل العميله بريستو كفئران التجارب |
| Odaya zehirli gazla dolu bir yermiş gibi davranıyoruz. | Open Subtitles | فنحن نعامل الغرفة وكأنها غرفة مليئة بالغازات السآمة |
| Odaya zehirli gazla dolu bir yermiş gibi davranıyoruz. | Open Subtitles | فنحن نعامل الغرفه وكأنها غرفة مليئه بالغازآت السآمه |
| Neye benzediklerini biliyor gibi davranıyoruz. Mutlu olduklarını kabul ediyoruz. | Open Subtitles | لذا نتظاهر بمعرفة ما يبدون عليه، فنحن نراهم سعداء |
| Her şey yolundaymış gibi davranıyoruz ama değil. | Open Subtitles | نحن نتظاهر أن علاقتنا ناجحه، لكنها ليست كذلك |
| Hayatımıza biraz drama ekleyerek bir şekilde daha gerçekçi görünmek için mutsuzmuş gibi mi davranıyoruz? | Open Subtitles | هل ندعي بأننا تعساء لكي نضيف الطابع الدرامي على حياتنا لكي نبدو بطريقة أو بأخري ذوي شأن |
| Yani, peşinden koşmak istediğimden değil ama, sadece... neden hiç aklımızdan geçmemiş gibi davranıyoruz? | Open Subtitles | أقصد، ليس كأنّي أريد المُضيّ بذلك، لمَ نتصرّف كأنّه لمْ يخطر ببالنا؟ |