ويكيبيديا

    "dayanışma" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التضامن
        
    • التعاون
        
    • التماسك
        
    Polonya'daki dayanışmanın bir parçasıydı, bu Dayanışma hükûmet tarafından kaba-kuvvet ile baskılanan pasit bir sosyal değişim hareketiydi. TED كان جزءًا من حركة التضامن فى بولندا، التي كانت حركة سلمية من أجل التغيير الاجتماعي التي قمعتها الحكومة بعنف.
    Tecrit yanlılarından, küresel Dayanışma ihtiyacını öğreneceğiz. TED ومن الانعزاليين، سنتعلم الحاجة إلى التضامن العالمي.
    Dikkatinizi, Dayanışma için vermenizi istiyorum. Open Subtitles أود أن ألفت انتباهكم أننا في حاجة الى التضامن.
    Bay Ortiz Dominguez Latin Amerika Dayanışma Komitesi'nin sözcüsüyleyim. Open Subtitles أنا مع السيد أورتيز دومنجويز لجنة التضامن الأمريكية اللاتينية
    Sadece enternasyonal Dayanışma güvenliğimizi sağlar. Open Subtitles فقط مع التعاون مع العالم والفهم نكون آمنين
    En azından oraya gidip Dayanışma gösterebilirsin. Gördün mü? Open Subtitles حسناً، يمكنك على الأقل أن تمر وتبدي بعض التضامن
    Kuduz olan insanlar sudan korkarken olmaz. Dayanışma budur! Open Subtitles ليس بينما يتسبب داء الكلّب في الخوف من الماء , إنه التضامن
    Daima diğer parti üyeleriyle Dayanışma içinde olmalı ve özel, dürüst ve örnek bir hayata öncülük etmelidir. Open Subtitles التضامن الأخوي لا يمارس الجنس مع أعضاء آخرين من الحزب ويعيش حياة نزيهة ويكون مثالاً يحتذى به
    Gördüğün gibi, senin delilik dediğin şeye biz Dayanışma diyoruz. Open Subtitles أترى بأن ما تسميه جنون نحن نسميه التضامن
    Ayrıca Dayanışma da bu inanılmaz boyuttaki akıcılıkta büyük rol oynar. 4000 metre derinliği ile gezegenin üçte ikisini kaplar. Open Subtitles التضامن يلعب دورا أيضا في هذه الضخامة السائلة
    Buna Dayanışma denir. Aile olarak birlikte yiyeceğiz. Open Subtitles يطلق عليها التضامن كلنا نأكل كأسرة واحدة
    Yani şimdi borç ödeme ve Dayanışma vakti kardeşim. Open Subtitles إذاً, حان الوقت لأن تردي لي دينك حتى قيمتك اظهري بعض التضامن, اختاه
    Dayanışma falan iyi güzel ama bu tam bir angarya. Open Subtitles التضامن و كُل هذا لكن ما تقومُ به هُنا لا يُناسبُك
    Hatta, genelde insanlar kendi ülkeleri ya da etnik grupları için Dayanışma, sadakat, gurur, vatanseverlik gibi duyguların etkisi altındadır. TED والأمر الواقع، في العموم، الناس في الغالب يُحكمون بمشاعر التضامن والولاء والفخر والوطنية، تجاه بلادهم أو تجاه جماعتهم العرقية.
    Birincisi, hikâyeler bir Dayanışma illüzyonu yaratabilir. TED الأول، تستطيع القصص إحداث وهم التضامن.
    Dayanışma ve azim. Open Subtitles التضامن والصمود نحن أتحاد القسّ
    Onur göstergesi, Dayanışma Hepsi bitti. Open Subtitles مبادىء الشرف، التضامن. كلّ ذلك إنتهى.
    Fakat bu ülkede Dayanışma içinde olmalıyız. Open Subtitles ولكن ما نحتاجه بهذه البلاد هو التضامن
    Uyumlu bir ekip olarak saldırmak, üst seviye bir sosyal Dayanışma gerektirir ki bu, memelilerin uzmanlık alanlarından biridir. Open Subtitles الهجوم كفريق متماسك يتطلب درجة عالية من التعاون الاجتماعي، وذلك اختصاص آخر من اختصاصات الثديّات.
    Güven ve Dayanışma içinde olursak halklarımızın birlikte yaşayabileceğine hep inanmışımdır. Open Subtitles لقد آمنتُ بذلك دائماً، من خلال التعاون والثقة، يمكن لشعوبنا العيش معاً
    En batıdan, en doğuya ve güneye büyük bir Dayanışma sağduyusu gösterdiler. TED أظهروا قدراً عظيماً من القدرة على التماسك من أقصى الشرق إلى أقصى الغرب إلى الجنوب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد