ويكيبيديا

    "değerdi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يستحق
        
    • تستحق
        
    • يساوي
        
    • يستحقّ
        
    • جديرة
        
    • جدير
        
    • إستحق
        
    • بملامسة
        
    Bütün bunlara değerdi çünkü önemli bir sonuca varmıştık. TED ولكن الأمر يستحق ذلك لأن تحاليلنا كشفت شيء خطير
    Ama yine de Christina Sidebottom için migreni durdurabilecek olan herşey denemeye değerdi. TED ستايسي ساغر : ولكن بالنسبة لكريستينا سايدبوتوم، كان أي شيء يستحق المحاولة إذا كان يمكنه إيقاف الصداع النصفي.
    "Buna değerdi senin yanında olmak için". Open Subtitles لقد كان الأمر يستحق ذلك لأكون قريباً منكِ
    Arkadaşlardan, hatta benim kendime saygımdan bile taviz vermeye değerdi. Open Subtitles كانت تستحق التحضية بالأصدقاء و حتى القليل من إحترام نفسي
    Biraz masraflı olabilir, ama böyle şeyleri yapmak için değerdi. Open Subtitles ربما تكون تكلفة قليلة لكنها كانت تستحق لجعل الآشياء تستمر
    Flint mi? Bana böyle demeniz dokuz yıl aldı. Ancak beklemeye değerdi. Open Subtitles ، لقد استغرقت 9 سنوات لتنادينى" . بهذا الأسم، ولكنه يستحق الأنتظار
    Ben ödeseydim bile, buna değerdi. Open Subtitles حتى لو أضطررت إلى الدفع فإنة يستحق الثمن
    Ben ödeseydim bile, buna değerdi. Open Subtitles حتى لو أضطررت إلى الدفع فإنة يستحق الثمن
    "Reginal Kincaid'in harika silahşörlüğü giriş ücretine değerdi" Open Subtitles المبارز الرائع ريجنالد كينكيد كان يستحق سعر تذكرة الدخول
    değerdi ama. Open Subtitles هذا هو كل الحق. كان ذلك يستحق كل هذا العناء.
    En azından dört saat yürümeye değerdi. Open Subtitles أقصد، حتى مع 4 ساعات من السير فإن الأمر يستحق
    Buna değerdi... yürüdüğüm yere yürüyebilmiş olmak bile... ki dünya üzerindeki cehennemin ta kendisiydi... ve dünyadaki cennet... Open Subtitles لقد كان الأمر يستحق بأن يسمح لى بالسير حيث سرت فى المكان الأقرب بالجحيم على الأرض
    Buna değerdi... yürüdüğüm yere yürüyebilmiş olmak bile... ki dünya üzerindeki cehennemin ta kendisiydi... ve dünyadaki cennet... Open Subtitles لقد كان الأمر يستحق بأن يسمح لى بالسير حيث سرت فى المكان الأقرب بالجحيم على الأرض
    Ona dokunamayacak olsam bile, ulaşmaya çalışmaya değerdi. Open Subtitles وحتى إن كنت لا أستطيع لمسه فإنه يستحق محاولة الوصول إليه
    Fakat yolculuğumun her saniyesi buna tamamen değerdi. TED ولكن كل ثانية قضيتها في هذه المسيرة كانت تستحق العناء بالفعل.
    Eğer seni öldürseydim hain, buna değerdi. Open Subtitles لربما تستحق أن أحظى بفرصة أخرى معك، أيها الخائن
    Geçen her karanlık dakikaya değerdi. Open Subtitles بل كانت تستحق كل دقيقة ظلمة أعيشها للاّن
    O Peter, bunu söylediğini duymak dünyanın yok olmasına değerdi sanki. Open Subtitles بيتر ، قولك هذا يحعلها تستحق تدمير العالم كله
    "Istakoz çorbası her günah dolu, kremalı, zengin yuduma değerdi. Open Subtitles وسرطانها البحري يساوي كل رشفة غنية مليئة بالقشطة
    Denemeye değerdi, ama kazanılabilir gibi gözükmüyordu. Open Subtitles ‫كان الأمر يستحقّ المحاولة، لكنّه لم يَبدُ قابلا للتحقُّق
    Bir kadın polisle çalışıyordum, o her şeye değerdi. Open Subtitles لقد عملت مع شرطية وقد كانت امرأة جميلة جديرة بالاحترام
    DE LA SALLE ve CLAYTON VALLEY Sezon dışındaki çabanız övgüye değerdi. Open Subtitles إن الجهد الذي قدمتموه خلال الموسم لهو جدير بالثناء
    Hey, denemeye değerdi. Open Subtitles إستحق الأمر المخاطرة
    Ve birkaç gün sonra koridorda karşılaştıklarında, gizli tohumları değiş tokuş ediyormuş gibi, elleri birbirine değerdi. Open Subtitles وبعد عدة أيام، ينتهي بهم الحال في الممر بملامسة بعضهما البعض ، وكأنّهم يتبادلون البذور بشكلٍّ خفيّ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد