İklim değişikliğini inkar edenler, Güneş'in bunun ana nedeni olduğunu ileri sürüyorlar. | TED | منكرو التغير المناخي يجادلون بأن الشمس هي السبب الأساسي للتغير المناخي. |
İyi ki bu var çünkü avuç içine iki elektrot koyarak deride terleme sonucu oluşan direnç değişikliğini ölçebiliriz. | TED | وهذا من حسن الحظ، لأننا نستطيع أن نضع قطبين كهربائيين على راحة يدك وقياس التغير في مقاومة الجلد الناتجة عن التعرق. |
Üst kısım karbonu ait olduğu yerde, ormanda tutuyor, alt kısım karbonu atmosfere salıyor, bu da iklim değişikliğini getiriyor. | TED | الكربون محتبس حيث يجب أن يكون في العلوي، في النصف السفلي الكربون يتسرب إلى الجو متسببا في التغير المناخي. |
Fakat belki de iklim değişikliğini, havayı tecrübe ettiğimiz o içgüdüsel seviyede düşünme zamanı gelmiştir. | TED | لكن ربما هذا هو الوقت لكي نبدأ بالتفكير في التغيّر المناخي علي نفس المستوى المتوغل الذي اختبرنا فيه الهواء. |
- Beyefendi, yasa değişikliğini okumak ister misiniz? | Open Subtitles | معذرةً سيّدي، هل تود قرأة التعديل الأول للدستور؟ |
Görüyorsunuz, Rwanda'yı görmezden geldiğimizde, Suriye'yi görmezden geldiğimizde, iklim değişikliğini görmezden geldiğimizde neler olduğuna bakın. | TED | أترون ما حدث حين تجاهلنا راوندا. حينما تجاهلنا سوريا. حينما تجاهلنا التغير المناخي. |
Şunu iyi dinleyin: Temizliğe yaklaşımımızı değiştirirsek iklim değişikliğini yavaşlatmaya başlayabiliriz. | TED | وعليه: إذا غيّرنا نهجنا نحو الصرف الصحي، نستطيع الشروع بإبطاء التغير المناخي. |
Yani iklim değişikliğini reddedenler neredeyse her zaman milliyetçiler. | TED | أعني، في الغالب دائماً الناس الذين يتجاهلون التغير المناخي هم وطنيون. |
Bu sorun ile birçok kez karşılaşıyoruz: aşırı balık avlanması hususunda, ya da iklim değişikliğini azaltmak adına karbon salınımını azaltmada. | TED | نرى هذا المشكل في كل مكان: في صعوبة إدلرة الصيد الجائر، أو تقليل انبعاث الكربون للتعامل مع التغير المناخي. |
Bir yandan iklim değişikliğini çözmeye çalışırken, diğer yandan üç milyar insan için şehirler kuracağız. | TED | أن في ذات الوقت الذي نقوم فيه بمعالجة أثار التغير المناخي، سنقوم ببناء مدن تسع لثلاثة مليار شخص. |
İşi doğru yapmak bir ölçüde iklim değişikliğini çözmemizi de sağlayabilir, çünkü sonuç olarak, sorunun kaynağında davranışlarımız yatıyor. | TED | وحتى درجة معينة، فإن إتقانها سيساعدنا في حل مشكلة التغير المناخي، لأن في نهاية الأمر، إن سلوكنا هو الذي يسبب المشكلة. |
Dev kayayı nasıl hızlandırırız ki zamanla iklim değişikliğini düzeltebilelim? | TED | إذاً كيف سنسرع هذه الصخرة الضخمة لحل مشكلة التغير المناخي في الوقت المناسب؟ |
O zaman bile, tarımın doğuşu ile birlikte, 8,000 - 10,000 yıl önce iklim değişikliğini gözlemlemeye başladık. | TED | وحتى في ذلك الوقت، مع إكتشاف الزراعة، ومنذ حوال 8,000 إلى 10,000 سنوات خلت بدأنا نرى التغير المناخي. |
Parti kurultayında, iklim değişikliğini çözmek için serbest girişimi arttırdığınızı söyleyin. | TED | أخبر الناس في المقاطعة حول مؤتمر الاحزاب تراهن بان المؤسسة الحرة بامكانها حل مشكلة التغير المناخي. |
Pentagon bugün iklim değişikliğini tartışmak için halka kapalı bir toplantı düzenledi. | Open Subtitles | عقد البنتاجون اليوم اجتماعاً مغلقاً لمناقشة التغير المناخي |
İklim değişikliğini yavaşlatma konusunda anlaşma yapılamamasıdır. | Open Subtitles | عندما أخفق قادة العالم في التوصل لإتخاذ إجراءات بشأن التغير المناخي |
Ortada sihirli bir değnek yok, ama birlikte hareket edersek iklim değişikliğini sona erderecek sihirli güce sahip olabiliriz. | TED | ليس هناك من حلّ سحري، ولكن قد تشكل كلها معًا الحل الذي نحتاجه للحد من تأثير التغيّر المناخي. |
Wegener mental durum değişikliğini açıklamazdı. | Open Subtitles | ورم فاغنر لا يفسّر التغيّر في الحالة العقليّة |
İklim değişikliğini tartışacak ne durumumuz ne de zamanımız var. | Open Subtitles | ليس لدينا الحرية أو الوقت الكافي لمناقشة التغيّر المناخي |
Sınır ve batı eyaletleri Cumhuriyetçileri'nin muhafazakar grubu, bir barış teklifi gizli tutuluyorsa, hakkında ciddi tereddütlerimiz olan bu Anayasa değişikliğini onaylayamaz. | Open Subtitles | جماعة المحافظة من الحدود والجمهوريين الغربيين لا يمكنهم الموافقة على هذا التعديل الذي لدينا شكوك خطيرة بشأنه |
Bu yasa değişikliğini anında geçirebileceğimizi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أننا يمكن تمرير هذا التعديل خلال ضربة قلب. |
- Beyefendi, yasa değişikliğini okumak ister misiniz? | Open Subtitles | معذرةً سيّدي، هل تود قرأة التعديل الأول للدستور؟ |