ويكيبيديا

    "değiştirmekle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تغيير
        
    Hintli bir kız dünyayı kazanmakla Yâda elbise değiştirmekle değişmez Open Subtitles الفوز بالعالم كله و تغيير الملابس لن يغير فتاه هنديه
    Eğer patronlarım isterse hedef değiştirmekle ilgili hiç bir sorun yaşamam. Open Subtitles لأنه ليس لدي مشكلة في تغيير الأهداف إذا ما أراد القادة
    Görünen o ki, bu aslında fikirleri değiştirmekle ilgili değil. TED في هذه اللحظة، كما تبين، ليست حول تغيير الأفكار.
    Ve bu bakış açısını değiştirmekle alakalı bahsettiğim şey, size tanıdık geliyor olmalı, çünkü bunu her gün yapıyoruz. TED وهذا الشيء حول تغيير منظوركم يجب أن يبدو مألوفًا لديكم، لأننا نقوم بذلك كل يوم.
    Ve aynı sebepten dolayı, çözüm açıktır, çünkü bu, insan doğasını değiştirmekle alakalı değildir. TED وفى نفس الجزء، الحل أصبح واضح، لأن هذا ليس واضح، من ناحية، عن تغيير الطبيعة الإنسانية.
    Dolayısıyla bu dünyayı değiştirmekle, insan ırkının yükselmesine izin veren ortamı değiştirmiş oluyoruz. Open Subtitles لذا في تغيير هذا العالم، نعدّل من البيئة ذاتها التي سمحت للجنس البشري بالازدهار.
    Ve dolayısıyla orada çalışanları değiştirmekle birlikte, özellikle kadınlar konusunda rastladığımız ve dış görüntü, elbise, peçeli kadın ile ilgili olan bir başka pozisyon ile karşı karşıya kalmış olmalısın. TED والتي تضمنت تغيير كادر العمل عليكي أيضاً ان تحاربي على جبهة اخرى .. متعلقة بالنساء بشكل خاص وبصورتهم التي يأخذها الغرب عنهن المتعلقة بالملبس .. والحجاب
    Şimdi, başlattığım bir proje var bu proje hakkında çok heyecanlıyım ve sizinle paylaşmak istedim. Çünkü bu tamamen algılarınızı değiştirmekle ilgili ve aslında yeni bir güven oluşturmak. TED هناك مشروع ساقوم بالشروع به في هذه اللحظة وانا متحمس جدا لاجله وأود أن اشاطركم اياه لان كل ما في الامر هوعن تغيير المفاهيم و بناء مستوى جديد من الثقة
    Ve eğer lensleri değiştirebilirsek, mutluluğunuzu değiştirmekle kalmayıp aynı zamanda her bir eğitimsel ve ticari sonucu da değiştirebiliriz. Harvard'da başvurduğumda, TED وإذا كنا نستطيع تغيير العدسة ,لن يمكننا فقط تغيير سعادتك يمكننا تغيير جميع مخرجات الدراسة والعمل في نفس الوقت عندما سجلت في جامعة هارفارد , قدمت على منحة
    dehşet verici, çünkü liderliği bizden büyük bir şey yaptıkça, liderliği bizden öte bir konumda tuttukça, liderliği dünyayı değiştirmekle ilgili bir hususa bürüdükçe, aynı zamanda liderliği kendimizden ve birbirimizden her gün beklememek için bir bahane bulmuş oluyoruz. TED على الأخرين ، لأننا طالما جعلنا القيادة شىء أكبر منا طالما جعلنا القيادة شىء أبعد منا، طالما جعلنا القيادة تتمحور حول تغيير العالم، نضع لأنفسنا الأعذار كل يوم لعدم توقعها من نفسنا و من الأخرين.
    David Pearce'in görüşü şu yönde, genetik mühendisliği ve diğer modern gelişmeler insanların duygusal ve de fiziksel acı deneyimlerini değiştirmekle kalmayacak, aynı zamanda da ekosistemin yeni bir boyut kazanmasına neden olacak ve de vahşi yaşamdaki hayvanlar bir daha asla acı çekmeyecekler. TED اقترح دايفيد بيرس كون الهندسة الوراثية ووسائل أخرى معاصرة قادرة على تغيير كيفية إحساس البشر بالألم العاطفي أو الجسدي بل وحتّى تغيير النظم الإيكولوجية لجعل الحيوانات لا تحسّ بالألم في البرية.
    Hayir, Kyle, Danny nin Jordan la ilgilendiğini sanmıyorum dünyayı değiştirmekle de ilgilenmiyor. Open Subtitles لا كايل... لا أظن أن داني مهتم بجوردن أو تغيير العالم...
    Demek istediğim, sadece saç rengini değiştirmekle olmaz. Open Subtitles مقصدي هو , لا يمكنكِ تغيير شعرك فحسب
    Geçmişi değiştirmekle ilgili ne demiştim sana ben? Open Subtitles ماذا قلت لك حيال تغيير الماضي؟
    Bu insanları değiştirmekle uğraşamam. Open Subtitles لن أستطيع تغيير هؤلاء الناس أبدا
    Yaptığımız konuşmaları değiştirmekle bu olur. Open Subtitles حسناً , تغيير الكلمات هو ما سيجعله ينجح
    İçeri git ve ona de ki bir polis memuru üniforma değiştirmekle rahip olmaz. Open Subtitles اذهب إلى الداخل وأخبره .. "فقط عن طريق تغيير الزي الرسمي الشرطي لا يمكن أن يصبح كاهنا.
    Babamın fikir değiştirmekle ilgili lafı neydi? Open Subtitles ماذا كان أبي يقول حيال تغيير الرأي؟
    Dünyayı değiştirmekle ilgili bir anlam yüklemişiz. TED نحن جعلناها تغيير للعالم
    Bunu yapabilirsek sadece insanoğlunun kendi yetki ve güç algısını temelden değiştirmekle kalmaz -ki bence yeni gücün en harika tarafı insanların kendilerini güçlü hissetmeleridir- ama aynı zamanda birbirmizle, otoriteler ve kurumlarla olan ilişkilerimizi de değiştirebilir. TED وأعتقد أنه إن كنا نستطيع فعل ذلك، قد يكون بمقدورنا أن نغير بشكل أساسي ليس فقط إحساس الجنس البشري بقوته وقدرته ـــ لأني أعتقد أن أكثر شيء رائع في القوة الحديثة، هو شعور الناس بقوة أكبر ـــ لكنا يمكن أن يكون بمقدورنا تغيير طريقة تعاملنا مع بعضنا البعض وطريقة تعاملنا مع السلطات والمؤسسات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد