ويكيبيديا

    "değil miydin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ألم تكن
        
    • ألست
        
    • ألم تكوني
        
    • الم تكن
        
    • ألستِ
        
    • ألم يكن
        
    • الست
        
    • ألستَ
        
    • ألم تكُن
        
    • الم تكوني
        
    Birileri ile konuşmamı, bir eylemin parçası olmam gerektiğini söyleyen sen değil miydin? Open Subtitles ألم تكن أنت من أخبرني بأن أتواصل مع الأخرين وأكن جزء من الحركة؟
    Bana işimi bırakmamı söyleyen sen değil miydin kesinlikle yapacak başka bir işim yokken? Open Subtitles أنا لا أعرف. ألم تكن أنت الرجل الذي أخبرني بترك عملي عندما لم يكن لدى أى شىء أخر أعمله؟
    Santraldeki 2000 yılı uyum görevlisi sen değil miydin? - Aynen. Open Subtitles ألم تكن المسؤول عن نظام الحاسوب اللألفية الجديدة في المصنع؟
    Artık bir kızı öpmem gerektiğini söyleyen sen değil miydin? Open Subtitles ألست أنتِ من قال أنه يجب علي أن أقبل أحدا؟
    Ayrıca, üç yıl önce New York'a taşınan sen değil miydin bayan Phoebe? Open Subtitles إضافةً، ألم تكوني أنتِ "سيدة. فيبي"، مَنْ انتقلَت إلى "نيويورك" منذ ثلاثة أعوام؟
    Daha geçen hafta şu ateşli sarışın ile beraber değil miydin? Open Subtitles الم تكن مع هذه العاهرة الشقراء المثيره الاسبوع الماضى؟
    Diğer kiliseleri de keşfetmem gerektiğini söyleyen sen değil miydin? Open Subtitles ألستِ أنتِ من قلتِ أنني يجب أن أكتشف باقي الكنائس ؟
    O adamlar kasabaya geldiğinde Main Caddesi'nde değil miydin? Open Subtitles ألم تكن بالشارع الرئيسي اليوم حين دخل البلدة أولئك الرجال؟
    - Asla geri adım atmamamı öğreten sen değil miydin? Open Subtitles ألم تكن أنت من علمني أنه لا يجب أبدا أن أتراجع عن التحدي؟
    Bilimsel prosedürlerin çok düzgün ve dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiğini püskürüp duran sen değil miydin? Open Subtitles ألم تكن دائما من يصر على ضرورة إتخاذ الإجراء العلمى السليم ؟
    Baba, savaşta zafer yoksa yandaşlarının ölmesine izin veremezdin diyen sen değil miydin? Open Subtitles ألم تكن أنت من قال في الحرب لا توجد فرصة للنصر لا تستطيع أن تترك أتباعك يموتون، أبي؟
    Baba, savaşta zafer yoksa yandaşlarının ölmesine izin veremezdin diyen sen değil miydin? Open Subtitles ألم تكن أنت من قال في الحرب لا توجد فرصة للنصر لا تستطيع أن تترك أتباعك يموتون، أبي؟
    Sürekli yanında ışın kılıcını taşıyan çocuk değil miydin sen? Open Subtitles ألم تكن ذاك الشخص الذي قمت بحمل السيف الخفيف؟
    Geçen gün o kaplumbağaya servet harcayan sen değil miydin? Open Subtitles ألست ذاك الرجل الذي خسر مبلغاً ضخماً على تلك السُلحفاة؟
    Her zaman "erkek gibi olmak" tan söz eden sen değil miydin? Open Subtitles ألست أنت من كان يقول دائماً تعامل مع الأمر كرجل
    Büyüyü hayatımdan uzak tutmak için mücadele etmemi söyleyen sen değil miydin? Open Subtitles ألست أنت التي قلت لي أنه يجب أن أحارب لأبقي حياتي منفصلة عن السحر ؟
    O kutuya bakmamamı isteyen sen değil miydin? Open Subtitles ألم تكوني أنتِ من أراد ألا أفتح الصندوق؟
    Doktor tüplerini bağladıktan sonra konfeti atan sen değil miydin? Open Subtitles .. أعني، ألم تكوني سعيدة جداً بعدما أغلق الطبيب رحِمكِ؟ ..
    Ama bir yıl önce ne kadar yalnızım diye sızlanıp ağlayan sen değil miydin? Open Subtitles الم تكن منذ عام مضى تنوح وتبكي عن كم كنت وحيدا اجل
    Bu aptal ilişki dramını geride bıraktık diyen sen değil miydin? Open Subtitles ألستِ أنتِ من قلتِ أننا تجاوزنا الدراما الغبيّة للعلاقة؟
    Londra'da NPR için muhabirlik yaparken Harry'yle nişanlı değil miydin? Open Subtitles عندما كنتِ مراسله للراديو الوطني العام في لندن ألم يكن هاري خطيبك؟
    En başta anlaşma isteyen sen değil miydin? Open Subtitles الست انت من اراد الاتفاقية قبل الزواج من المقام الاول؟
    Bağlarını koparmak üzere olduğunu söyleyen sen değil miydin? Open Subtitles ألستَ أنت من أخبرني بأنك تضلّ الصراط المستقيم؟
    Deli Peppe ve Alman onunla iddiaya tutuştuğunda sen de orada değil miydin? Open Subtitles ألم تكُن هنا عندما قرّر إجراء الرهان -مع الألماني و (بيبي "الجوزة") ؟
    Erkek olup Max'in üzerine gitmemi söyleyen sen değil miydin? Open Subtitles الم تكوني التي اخبرتيني ان اترجل و اواجه "ماكس"؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد