ويكيبيديا

    "değil ya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليس وكأنه
        
    • ليس كما لو
        
    • ليس وكأنها
        
    • إنه لن
        
    • يَنظُر إلى
        
    • ليس و كأننا
        
    • البول ليس
        
    Kötü ilişki kurmanın patenti sende değil ya. Open Subtitles الأمر ليس وكأنه لديَّ بالضبط أجيز العلاقات سيئة
    Sadece biraz şişirmişler, pembe dizi değil ya. Open Subtitles إنها مجرد كتابة , ليس وكأنه مسلسل تلفازي
    Bir şeyi itiraf edecek değil ya. Open Subtitles الامر ليس كما لو كان على إستعداد لقبول أي شيء
    Ya da kaydı keserim direkt, fark edecek değil ya. Open Subtitles أو يمكنني أن أمنعه من التسجيل ليس كما لو أنه سيلاحظ ذلك
    Dünyanın sonu değil ya. Open Subtitles ليس وكأنها نهاية العالم
    Gidip 17 yaşındaki hastasıyla yatacak değil ya. Open Subtitles إنه لن يمارس الجنس مع فتاة مريضة في الـ 17 من عمرها
    Rusya Başkanı, kameralar karşısında Birleşik Devletler Başkanına yukarıdan bakacak değil ya. Open Subtitles لا يُمكِنُهُ اْنْ يَنظُر إلى أسفل إلى رئيس الولايات المتحدة عندما تلتقطهُم عدسات الكاميرات
    Biz, yan yana dururken seni seçmiş değil ya. Open Subtitles حسنا .. إنه ليس و كأننا كنا نقف جنبا إلى جنب أمامها عندما إختارتك
    Cidden bokun tadı tavuk gibi değil ya Open Subtitles ♪ لكن الحقيقة بأن البول ليس طعمه كالدجاج
    Kusura bakma, sana niye söylüyorsam. Senin suçun değil ya sonuçta. Open Subtitles انا اسفة، لم يكن يجب ان اشكو ذلك لك، هذا ليس وكأنه خطأك
    Diş düzeltmeyle ilgili değil ya. Open Subtitles ليس وكأنه شئ خاص بتقويم الأسنان
    Yani sonuçta Danny hayatı boyunca onu sevmiş de sonradan onunla olamayacağını anlayıp Georgie'nin yanına Paris'e gidecek değil ya. Open Subtitles اعنى,ليس وكأنه كان واقعاً فى ،حبها طوال حياته ،وحينما ادرك اخيراً انه لن يحظى بها غادر الى (باريس) مع (جورجى)
    Seni sürekli ders çalışırken gördüğümden değil ya. Open Subtitles ان الأمر ليس كما لو انني رأيتك تدرس كثيراً
    Onunla bir şey yapacak değil ya. Open Subtitles نعم ليس كما لو أنه سيفعل به شيئاً
    Onunla bir şey yapacak değil ya. Open Subtitles ليس كما لو أنه سيفعل به شيئاً
    Senin suçun değil ya. Open Subtitles أقصد , ليس وكأنها غلطتك
    Ülkeyi terk ediyor değil ya. Open Subtitles ليس وكأنها ستغادر الدولة
    Hayrına toprakları geri verecek değil ya! Open Subtitles إنه لن يعيد لها أراضيها على سبيل الإحسان.
    Beni orada zorla tutacak değil ya. Open Subtitles إنه لن يجرؤ محاولة إبقائي هناك بالقوة
    Rusya Başkanı, kameralar karşısında Birleşik Devletler Başkanına yukarıdan bakacak değil ya. Open Subtitles لا يُمكِنُهُ اْنْ يَنظُر إلى أسفل إلى رئيس الولايات المتحدة عندما تلتقطهُم عدسات الكاميرات
    Daha önce hiç aynı yatağı paylaşmadık değil ya. Open Subtitles ليس و كأننا لم نتشارك سريراً من قبل.
    Cidden bokun tadı tavuk gibi değil ya Open Subtitles ♪ لكن الحقيقة بأن البول ليس طعمه كالدجاج

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد