ويكيبيديا

    "değilmiş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليس
        
    • تكن
        
    • لم يكن
        
    • لَيسَ
        
    • ليسوا
        
    • يكُن
        
    • لمْ يكن
        
    • ليسَ
        
    • لم تكُن
        
    • ما كَانَ
        
    • ليست
        
    • ولم يكن
        
    • يست
        
    • يكُ
        
    • فلم يكن
        
    Gördüm ki 15 yaşındaki genç bir bayan için durum aynı değilmiş. TED بالنظر إلى ذلك، اتضح انه ليس نفس الشعور لفتاة في الخامسة عشرة.
    -Çünkü görünüşe göre... Rahibe Mary Clarence rahibe filan değilmiş. Open Subtitles لأنه تبين أن الأخت ماري كلارنس ليس راهبة على الاطلاق
    Ya da o yere gidip, hiç kaba değilmiş gibi dönebileceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles او انك تتزوج بالطريقة الجنسية وتعود هنا متعثرا وكان هذا ليس قذرا ؟
    Tek bir büyük hikaye yeterli değilmiş gibi, bana bir tane daha anlatıldı. TED كما لو أن قصة واحدة كبيرة لم تكن كافية، قيلت لي قصة أخرى.
    Roma'da bütün bu işi iptal etmeye karar vermişler çünkü gerekli değilmiş. Open Subtitles حسنا , في روما قرروا تعليق الامر برمته لانه لم يكن ضروري
    Fark ettim ki partinin olduğu yer kilise değilmiş, kastettiğimi biliyorsanız. Open Subtitles اكتشفت ان الكنيسة ليس فقط مكانا لوجود الحفلة,اذا فهمت ما اقصد
    Tehlikeli yaşamak konusunda biraz düşündüm. İyi bir konum değilmiş. Open Subtitles لقد جعلت البعض يتحرك من الحافه هذا ليس موقعاً مثالياً
    Dostumuz moleküler biyolojistimizin tek sıra dışı yanı bu değilmiş meğerse. Open Subtitles أتضح بأن ذلك ليس الشئ الوحيد الإستثنائي عن صديقتنا متخصصة الأحياء
    O kadar da kötü değilmiş. Sadece birkaç kişi var. Open Subtitles أوه, ليس سيئا جدا هناك القليل من الناس ها هنا
    Uyurken beni izlemen ürkütücü değilmiş gibi davranma çünkü öyle. Open Subtitles لا تتظاهر أن التحديق بي هكذا ليس مرعباً لأنه كذلك
    Bugün yaptığım şey iyi bir şey değilmiş gibi davranmamı. Open Subtitles . . يريد أن يتصرف كأن ما فعلته ليس جيداً
    "İşler değişti, o isilik değilmiş eve gelmeme izin vermiyorlar." Open Subtitles أتضح أنه ليس طفح جلدى و لَنْ يَتْركوني أَرْجعُ للبيت.
    Sürpriz avantajımız olduğunu sanıyorduk ama öyle değilmiş. Bu bizim günümüz değil. Open Subtitles و قد إعتقدنا ان عامل المفاجئة معنا و لكن هذا ليس صحيح
    Vampir kulübü o kadar da iyi değilmiş, değil mi? Open Subtitles نادي مصاصي الدماء ليس كما يدعى .. أليس كذلك ؟
    Sizin hakkınızda her şeyi öğrendik. Bir kere ev sizin bile değilmiş. Open Subtitles لقد تحصلنا على جميع المعلومات عنكِ أولاً ، ذلك المنزل ليس منزلك
    1968'de Fanducci ve 1972'de Smith. Ama sizin hatanız değilmiş. Open Subtitles نعم اعرف,فاندوتشي عام 68,و سميث عام 72,لكنها لم تكن غلطتك
    O da pek şanslı biri değilmiş. Bunu ona kim vermiş? Open Subtitles هي لم تكن محظوظة أيضا ً , من أعطاها إياه ?
    Adamın gönderdiği mektup gerçek gibi ama kurban, fahişe değilmiş. Open Subtitles الرسالة تبدو أصيلة و لكن الضحية الأخيرة لم تكن عاهرة
    Bildiğim kadarıyla o tarihte seçmen kaydı yapmak yasadışı değilmiş. Open Subtitles آخر مرة راجعت لم يكن هناك تسجيل غير قانوني للتصويت
    İşte. O kadar da zor değilmiş değil mi tatlım? Open Subtitles انتهيتِ ، لم يكن هذا صعباً أليس كذلك يا عزيزتي؟
    Tamam, baban bir aziz değilmiş. Ama insanlara yardım ediyordu. Open Subtitles حسناً , لم يكن والدك قديساً لكنه حاول مساعدة الناس
    Veda etmek kolay değilmiş. Open Subtitles هو لَيسَ قولاً سهلاً مع السّلامة، أليس كذلك؟
    Berbat halde olduklarında berbat halde değilmiş gibi yapmayı öğretmişiz. TED إنهم يتظاهرون أنهم ليسوا في فوضى بينما هم فيها ..
    Benim için o kadar da önemli değilmiş demek ki. Open Subtitles أخمن أن الأمر لم يكُن بتلك الأهمية بعد كل ذلك
    Aşka olan inancın reddedilme korkunu alt edecek kadar güçlü değilmiş. Open Subtitles لمْ يكن إيمانك بالحبّ قويّاً كفاية للتغلّب على الخوف مِن الرفض
    Bulduğumuz kutu, Sandık değilmiş. Open Subtitles ذلك الصدر أللذي وجدناه من الواضح أنه ليسَ الفُلك
    Şunu söyleyeyim, o kadar da şişman değilmiş. Open Subtitles وتعلمون الحقيقة أنها لم تكُن بتلك البدانة
    - Evet. Oldukça gergin gözüküyordu, sanki bazı şeylerden emin değilmiş gibi. Open Subtitles وهو بَدا مُتَلَهِّفَ جداً، مثل هو ما كَانَ متأكّدَ جداً مِنْ الأشياءِ.
    Barnes'ın lisede ki not ortalaması DAAKP için yeterince yüksek değilmiş ve bunu öğrendiğinde kontratını iptal ettirtmek istemiş. Open Subtitles وتبين ان معدل درجاته ليست كافية لكي يلتحق ببرنامج المجندين للتقاعد وعندما تم الاحتيال عليه رغب في فسخ العقد
    39 bin dolar çocuğuna nafaka borcu var. Doktor da değilmiş. Open Subtitles يدين بـ 39 ألف دولار لرعاية أطفال المعاقين ولم يكن طبيباً
    Ve başa yapıIan öldürücü darbe, gerçekten öldürücü değilmiş. Open Subtitles وكانت ضربة قاضية لو رئيس يست قاتلة فعلا.
    Cidden dün gece orda değilmiş gibi mi yapacak? Open Subtitles هل حقّاً سيتظاهر بأنّه لمْ يكُ هناك الليلة الماضية ؟
    Cyrus'un Tyson'a yaptığı geçici değilmiş. Open Subtitles أياً كان مافعله سيرس بتايسون فلم يكن أمراً مؤقتاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد