ويكيبيديا

    "de biliyorsun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تعرف ذلك
        
    • تعلم ذلك
        
    • تعلمين ذلك
        
    • تعرف أن
        
    • تعلم أنه
        
    • تعرفين ذلك
        
    • تعرف أيضًا أنِّي
        
    • تعلمين أن
        
    • تعلمين أنه
        
    • تعرف انني
        
    • تعرف جيداً
        
    • تعرف مثلي
        
    • تعلم أنني
        
    • تعلم ان
        
    • وأنت تعرف
        
    Düello için tahrik vardı, bunu sen de biliyorsun, soğukkanlılıkla yapılan bir tahrik! Open Subtitles الصفعة كانت استفزازية ، أنت تعرف ذلك تعمد استفزازه
    Sen de biliyorsun. Bunların hepsi ondan korkuyor. Open Subtitles كُلـهم يخافون منها حتى الموت وأنت تعرف ذلك
    Onun altında hiçbir şey yok, bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles لا يوجدُ شيءٌ تحت هذه الشرفة و أنت تعلم ذلك
    Söyleyemezsin çünkü evlenenler biz olmalıydık ve bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles ..لا تستطيعين لأنه يجب أن نكون نحن هناك وأنتِ تعلمين ذلك
    Ama zihninin derinliklerinde mantıklı olan tek şeyin bu olduğunu sen de biliyorsun. Open Subtitles ..لكن في أعماقك أنت تعرف أن هذا هو الشيء الوحيد الذي بدا منطقيًا
    Sen de biliyorsun ki, kendisi hususi bu iş için biçilmiş kaftan. Open Subtitles أنت تعلم أنه من أجل هذا العمل بالتحديد, لايوجدُ من هو أفضل.
    Ve sıkıcısın, ve tamamen sıradansın, ve bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles وأنت مملّة , وأنت عادية جدا وأنت تعرفين ذلك
    Bu halinle insanlara liderlik etmeye hiç hakkın yok, ve bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles ليس لك الحق في قيادة أي واحد بهذه الطريقة وأنت تعرف ذلك
    Sen de biliyorsun ki, o konuda başka çaremiz yoktu. Open Subtitles انتظر قليلاً .. لم يكن لدينا خياراً فى تلك المسألة وأنت تعرف ذلك
    Bu saçmalık ve bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles هذا هراء وأنت تعرف ذلك حتى مجرد ضابط أحمق مثلي يعرف
    İki yıl için 10.000 vermeliyim. Sen de biliyorsun! Open Subtitles علي أن دفع 10،000 دولار للسنتين وأنت تعرف ذلك
    Aşı yapmanın yakınında bile değilim, bunu sen de biliyorsun Open Subtitles إنّني لستُ بقريبٍ حتّى لأحصل على لقاح، وأنت تعلم ذلك.
    Yakın çekime yalan söyleyemezsin bebeğim. Sen de biliyorsun. Open Subtitles لا يمكنك أن تكذب علي عدسة الكاميرا حينما تقترب من وجهك وأنت تعلم ذلك
    Ancak kanıt olmadan bu haberi yaparsan mahvolursun bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles ولكن لو نشرتي أمراً غير مؤكد سوف تدمرين سمعتك وأنت تعلمين ذلك
    Emrin doğrudan doğruya Birleşik Amerika Başkanından geldiğini de biliyorsun. Open Subtitles و أنت تعرف أن هذه الأوامر صدرت مباشرة من رئيس الولايات المتحده الأمريكيه
    Kahretsin, Bob. Sen de biliyorsun ki bu çöplükte fazladan yer yok! Open Subtitles تعلم أنه ليس لدينا سرير إضافي في هذه المزبلة
    Bu saçmalık. Sen de biliyorsun. Otelde iş falan yok. Open Subtitles . هذا هراء وأنتي تعرفين ذلك ليس هناك أعمال في الحانة
    O zaman Myra'ya itibarını vererek şirketimin saygınlığını lekelemeyeceğimi de biliyorsun. Open Subtitles حسنٌ، إذًا فأنت تعرف أيضًا أنِّي لن أُلوّث سمعة شركتي بإعطاء (ميرا) الفضل
    Sen de biliyorsun, o insanlar seni asla aralarına almayacak. Open Subtitles لأنك تعلمين أن هذه العائلة لن تجعلك فردا منها أبدا
    Sen de biliyorsun, yaşlı kadının seni görmesini sağlayacak tek kişi varsa, o benim. Open Subtitles لكنك تعلمين أنه إذا كان بإمكان شخص ما إيصالك إلى المرأة العجوز فهو أنا
    Sen de biliyorsun, ben kadınlarla kadınlarla yatarım ama onları taciz edecek biri değilim, bilirsin. Open Subtitles كما تعرف انني رجل انام مع النساء ، ولكن انا رجل انام مع المرأهـ ولكنني لست من النوع الذي يهين المرأهـ، صح ؟
    Sen de biliyorsun, senin asla bıyığın olmadı! Open Subtitles انت تعرف جيداً. انت لم تطلق شاربك ابداً.
    Olivia pençelerini bir kez daha ona geçirirse boşanma konusunun yeniden açılacağını ve bunun hepimizin sonu olacağını sen de biliyorsun. Open Subtitles أنت تعرف مثلي تماماً أنه إذا عاد إلى أوليفيا، سيتحدث عن الطلاق مجدداً وسيدمرنا جميعاً.
    Söylediklerini yapmadığımı sen de biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم أنني لن أفعل ما قالوا انني فعلته
    Hiçbir vampirin kutsanmış su içemeyeceğini sen de biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم ان نصاص الدماء لا يمكن ان يشرب الماء المصلي عليه
    Şimdi bunu halletmezsek bir gün bunun acısı çıkacak, sen de biliyorsun bunu. Open Subtitles إذا لم نعتني بهذا الآن، سوف ترتد في وجهنا وأنت تعرف هذا جيداً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد