Bazen dediğim 'Bu iyi bir şey' gibiler de değil. | Open Subtitles | وليس ذلك مثل بعض الاحيان عندما اقول انه شئ جيد |
Evet, akım oyun hamurundan geçmek istiyor, LED'de değil. | TED | نعم .. ان التيار الكهربائي يمر عبر الصلصال .. وليس من خلال الصمام |
Hiç de değil. Eğer kapıya kadar götürmeniz sorun olmazsa. | Open Subtitles | لا على الإطلاق اذا لم يكن لديك مانع افتح الباب |
- Kendine iyi bak. Orası tehlikelidir. - Kuzeydeki Sanaa'dayım*, Aden'de* değil. | Open Subtitles | إعتني بنفسك.الوضع خطير هناك إنها سانا في الجنوب و ليس في أدين |
Hiç bir rastgelelik yok ama tamamen öngörülebilir de değil. | TED | وليست هناك عشوائية على الإطلاق، ولكن لا يمكن التنبؤ بها تماما. |
Bu cinsel dürtü bir yerlerden gelmeli ve tüm olay seks de değil. | Open Subtitles | يجب أن تأتي الغرائز الجنسية من مكان ما وهي ليست فقط بشأن الجنس |
Ve eğlenceli de değil. Ayrıca, eğer yapmanız gerekenler kolay veya eğlenceli değilse onları yapmamak için bir şekilde bir bahane ararsınız. | TED | وليس ممتعا . و عندما تكون هناك أجزاء من وظيفتك ليست سهلة أو ممتعة , فإنك تبحث عن عذر لعدم أكمالها . |
Daha çok, bütün değişkenliklerimi kucaklamama izin vermek ve benliğimdeki çeşitliliği beslemem ile ilgili. Ve sadece kendi çevremi de değil. | TED | إنه يتعلق بشكل أكثر بالسماح لنفسي باحتضان جميع التغييرات الممكنة لذاتي وصقل التنوع في داخلي وليس فقط حولي. |
Ve bu gerçeklik her ne ise dünyadaki sebep ve sonucun gerçek kaynağıdır. Beyin değil, sinir hücreleri de değil. | TED | وذلك الواقع مهما كان فهو المصدر الحقيقي للعلة والتأثير في العالم وليس المخ وليس العقد العصبية |
Çoğu sadece fakir de değil, tamahkar ailelerden geliyorlar. | TED | يأتي الكثير منهم من عائلات إستثنائية جدا وليس فقط الأسر الفقيرة |
Geridönüşümlü plastik de değil, değeri zengin veya yoksul plastikle karşılaşan herkesin hayatına transfer edilen sosyal plastik adında bir materyal. | TED | وليس بلاستيك معاد تدويره، ولكنه بلاستيك اجتماعي، هو مادة تنتقل قيمتها عبر حياة الأشخاص المتعاملين بها، أغنياء وفقراء. |
Çok cömert bir ruhunuz var ve üstelik bu son 24 saat içinde hakkınızda öğrendiğim tek güzel şey de değil. | Open Subtitles | لديك روح سخية جدا وليس هذا الشيء الوحيد الذى أكتشفته بك خلال ال 24 ساعة الماضية. |
- Umarım erken gelmemişimdir. - Hiç de değil. | Open Subtitles | أَتمنى أن لا اكون جئت مبكرا لا على الإطلاق. |
Hayır, hayır, hiç de değil. | Open Subtitles | لا، لا، لا، لا على الإطلاق، لا على الإطلاق. |
Hiç de değil Rahatınıza bakın. | Open Subtitles | لا على الإطلاق. رجاءً. إجعلْ نفسك مرتاحَ. |
Şu bahsettiğin şey de değil. Hayır. | Open Subtitles | و ليس آي من الأشياء النبيلة التي كنت تتحدث عنها ، كلا |
Bebek MacKenzie olduğu kadar Banks de, değil mi? | Open Subtitles | يعني الطفل فقط و ليس إسماً للبنوك كما هو ماكينزي، أليس كذلك؟ |
Everest Dağı'nın tepesinde ya da bir buz dağında gömülü de değil. | TED | ولا في قمة إفريست، وليست مدفونة تحت كتلة جليدية. |
Paylaşacağım son sözler de değil bunlar. | TED | وهذه ليست الكلمات الاخيرة التي سوف اشاركها معكم |
Hayır! hiç de değil, onların tadına bakmak için sabırlanıyorum. | Open Subtitles | لا ، ليس على الإطلاق أنا حقا أتشوق لابتلاعهم |
Oğlununki de değil ya da iletişim kurduğunuza inandığınız diğer varlıklar da. | Open Subtitles | ولا حتى أبنه أو اى كيانات أخرى انتى تعتقدى انك على إتصال بها |
Hiç de değil. Gizemli olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كلا على الإطلاق كنت أسعى إلى الغموض |
İkisi de değil. Ama çok çalışıyorum. İyileşeceğim. | Open Subtitles | لا هذا ولا ذاك, ولكنني كنت أدرس وأعمل بشده , وسأكون بخير |
Bu dünyadaki en üstün metro hizmeti de değil. | TED | وهذا ليس خط الأنفاق الأكثر نفعًا في العالم. |
Hiç de değil. Bu adamın yapabileceklerini düşününce... | Open Subtitles | كلاّ، الأمر لا يتحسّن، ليس مع ما يقدر عليه هذا الرجل. |
Ve bu adil ve güvenilir birşey değil. Makul de değil. | TED | وهو ليس حل عدل ولا آمن وأيضاً ليس مستدام |
Bu hiçbir şeyin kanıtı değil. Övünülecek bir şey de değil. | TED | وذلك ليس دليلاً على أي شيء، ولا هو شيء يشجع نفس الإنسان. |
O bizimle değil, ayrıca yetişkin de değil. | Open Subtitles | إلى جانب واقع أنه ليس معنا في الحقيقة هو ليس في الحقيقة بالغ |
Önde de değil. | Open Subtitles | حسناً، إنه ليس في المقدمة كذلك |