İkimizin de farklı okullara gitmesi hiç hayra alamet değil. | Open Subtitles | لا خير يرجى من زيارتنا لجامعتين مختلفتين |
Peki ya gerçekten de farklı üniversitelere gidersek? | Open Subtitles | أعني ماذا لو انتهى بنا المطاف حقا في جامعتين مختلفتين |
Tek seferlik kopya cinayetler görünüyor ama yine de farklı açılardan inceleyeceğiz. | Open Subtitles | ما كان يبدو حينها كمقلد لمرة واحدة يجب النظر اليه بشكل مختلف |
Genç kadınlar kötü seksi de farklı tanımlıyorlar. | TED | عرّفت النساء الصغيرات أيضًا الجنس الرديء بشكل مختلف. |
Hep yanındaydın çünkü onunla yatmak istiyordun ve mezuniyet gecesi de farklı değildi Doug. | Open Subtitles | كنت تقف بجانبها دوما لأنك كنت تريد النوم معها وليلة الحفلة الموسيقية لم تكن استثناء لذلك يا (دوغ)، |
Dominic de farklı değil. | Open Subtitles | (دومينيك) ليس استثناء لذلك |
Üstelik yöntemler de farklı. | Open Subtitles | و بأساليب مختلفة أيضا |
İki aile de farklı eyaletlerden, ama aralarında sadece 12 km var. | Open Subtitles | العائلتان تسكنان في ولايتين مختلفتين على بعد 8 أميال |
İki farklı doktor tarafından hazırlanmış iki tıp raporum var elimde, ...biri davalı, biri de savunma için, ...ama şaşırtıcı bir şekilde, ikisi de farklı hikâyeler söylüyor. | Open Subtitles | عندي تقريرين طبيين أجري بواسطة طبيبين مختلفين واحد من الإدعاء وواحد من الدفاع و مفاجئة ، إنهما يحكيان قصتين مختلفتين |
İkimiz de farklı hayatlar sürdük. | Open Subtitles | كلنا منقادين نحو حياتين مختلفتين |
- Tanımış gibi davranıyor. - Gözleri de farklı. | Open Subtitles | كأنها تعرفت عليه وعينيها مختلفتين |
Belki de farklı dünyalardanızdır ama bunun bizi... | Open Subtitles | لا .. ربما نحن في غرفتين مختلفتين |
Açıkça görülüyor ki ikimiz de farklı kariyer yollarını takip etmişiz... | Open Subtitles | واضح أننا اخترنا مهنتين مختلفتين تماما... |
Aramızda yaşananlardan sonra ikimiz de farklı davranabilirdik. | Open Subtitles | بعد ما حدث بيننا، كان يمكننا مواجهة الأمر بشكل مختلف. |
Tabii, her şeyi de farklı yapmazdım. | Open Subtitles | حسناً, لم أكن لأقوم بها كلها بشكل مختلف |
Belki de farklı bir şekilde bakmanın zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت للنظر للأمور بشكل مختلف |
Benimki de farklı. | Open Subtitles | طريقتي مختلفة أيضا. |