Özellikle, ben de hayatımın altı ayını geri aldığım için. | Open Subtitles | خاصة لأنّي كنت سأستعيد 6 أشهر من حياتي أيضاً |
Senin de hayatımın bir parçası olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تكوني طرفاً في حياتي أيضاً |
Benim de hayatımın içine etmeni istemem. | Open Subtitles | لا اريدك أن تفسد حياتي أيضاً |
Benim de hayatımın o anına o bilgeliğe ihtiyacım vardı. Ama kapıların önüne vardığımdaki | TED | وأنا احتجت هذه الحكمه في هذه الفتره من حياتي. ولكن تخيلوا ماذا كان رد فعلهم |
Belki de hayatımın en mutsuz yılıydı. | TED | وربما كان ذلك العام الأكثر تعاسة من حياتي. |
Dolayısıyla ben de hayatımın bu dönemiyle ilgili bir anı kitabı yazmaya karar verdim. | TED | ولذا قررت أن أكتب كتاباً، ومذكرات، حول ذلك العقد من حياتي.. |
Ben de hayatımın aşkını kaybetmiştim. | Open Subtitles | فلقد فقدت حب حياتى أيضاً |
Ben de hayatımın aşkını kaybettim. | Open Subtitles | لقد فقدت حب حياتي أيضاً |
Ve niyetim şudur ki; bu yazının sonu olarak ve belki de hayatımın sonraki bölümünün başlangıcı olarak ben Josie Geller, arkadaşlarımın, South Glen Koçları'nın oynadığı eyalet şampiyonası final maçında olacağım. | Open Subtitles | :وأنا أقترح هذا كإنهاء لهذه المقالة وربما بداية لفصل قادم من حياتي أنا جوزي جيلر, سأكون في بطولة لعبة البيسبول |
Kusura bakma ama sen de hayatımın çok büyük bir parçasısın. | Open Subtitles | و أن أسفة, لكن صادف أنك بجزء كبير من حياتي |
Keşke ben de hayatımın son birkaç ayını silebilseydim. | Open Subtitles | أتمنى بأنني أستطيع مسح الأشهر الأخيرة من حياتي |
İkiniz de hayatımın önemli bir parçasısınız. | Open Subtitles | انه فقط انتما الإثنان جزءان مهمان للغايه من حياتي |
Normal işleyiş içerisinde bir hükümet görevlisiyle iletişime geçtim işim gereği ki bu işe de hayatımın son 40 senesini adadım. | Open Subtitles | قمت بالإتصال مع زميل مسؤول في الحكومة بالطرقة العادية لتأدية وظيفتي وظيفة , أخلصت فيها أربعين عاما من حياتي |
Bu benim de hayatımın işi, Daniel. | Open Subtitles | هذا عمل حياتى أيضاً يا (دانيال) |