Yeni bisiklet şeritlerini sevmeyenler de vardı, davalar açıldı ve birkaç yıl önce medyada bir kudurtma yaşandı. | TED | ان ممرات الدراجات لم تنل اعجاب الجميع وكان هناك مقاضاة واشياء من هذا القبيل من جنون وسائل الاعلام بضع سنوات خلت |
Başka askerler de vardı ve bazıları bizim tarafımızda değildi. | Open Subtitles | وكان هناك جنود آخرون وبعضهم ليسوا من طرفنا |
Birileri ot içiyordu. Kokain de vardı. | Open Subtitles | ومرر أحدهم حشيشاً، وكان هناك كوكايين. |
Sonra tabii efsane ve fantezi de vardı. | TED | ثم،بالطبع،كانت هناك الأسطورة، كان هناك خيال. |
Ancak, anlattığı başka bir şeyler de vardı. | TED | ومع ذلك، كان هناك أشياء أكثر تقال. ما الذي كان ذلك بالضبط؟ |
Benim de vardı. Bir kız arkadaşım ve bir hayatım vardı. Ama artık yok. | Open Subtitles | وكذلك كانت لديّ أسرة وخليلة وحياة، والآن لا شيء لديّ. |
İçinde yeşil şekerler de vardı. | Open Subtitles | وكان هناك حلوى "إمإم" خضراء أيضاً |
Ayrıca yapmamız gereken işler de vardı. | Open Subtitles | وكان هناك عمل ايضا |
İşin içinde karaoke de vardı. | Open Subtitles | وكان هناك موسيقى "الكاريوكي" |
Sanırım yüksek sesli tezahürat sesleri de vardı. | TED | أعتقد أنّه كان هناك بعض أصوات الصياح العالية، |
Bu problemi çözmek için büyük çaba harcanıyordu ve aslında bir çözümü de vardı. | TED | الان ، كان هناك جهد كبير لحل هذه المشكلة. و كان هناك حقيقة حل كبير. |
Söylemek istediğim başka şeyler de vardı.. | Open Subtitles | حَسناً، بول، كان هناك شيء آخر أردتُ إخْبارك به |
Fakat daha başka önemli değişiklikler de vardı. Mektupla oynanmıştı. Önemli bir harf eksikti. | Open Subtitles | ولكن, كان هناك شئ هام آخر, كان هناك حرف مفقود فى الخطاب |
Senden sakladığı başka şeyler de vardı, değil mi? | Open Subtitles | كان هناك أشياءَ أخرى هو كَانَ إختفاء منك، ألَيستْ هناك؟ |
Benim de vardı. Bir kız arkadaşım ve bir hayatım vardı. Ama artık yok. | Open Subtitles | وكذلك كانت لديّ أسرة وخليلة وحياة، والآن لا شيء لديّ. |