Bu "sonsuz oyun" dediğimiz şey. | TED | هذا في الواقع ما نسميه اللعبة اللانهائية. |
Ancak onu çöpe atıyorsanız ve yerel çöp tesisleriniz normal olanlardansa, o zaman ikili olumsuzluk dediğimiz şey ortaya çıkıyor. | TED | و لكن اذا رميتموه في سلة المهملات و مرفق مكبكم المحلي غير متطور حينها سوف يكون لدنيا ما نسميه السلبي المضاعف |
Efendim, belki virüs dediğimiz şey, virüs bile değildir. Belki de Thor'dur. | Open Subtitles | ربما ما ندعوه فيروس ليس فيروس ربما هو ثور |
Bu deneyim ise bilinç dediğimiz şey. | TED | إنّ هذه الخبرة هي ما ندعوه بالوعي. |
Sanırım ya siyah bir sıçan ya da çatı sıçanı dediğimiz şey. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا كان فأراً أسوداً أو ما نطلق عليه فأر السقف |
Kimyasal Reaksiyon dediğimiz şey budur. Atomlar partner değiştirdiğinde yeni moleküller oluşur. | TED | وهذا ما نطلق عليه التفاعل الكيميائي، وهو عندما تقوم الذرات باستبدال شريكها وصناعة جزيئات جديدة. |
Ahmakça belki ama vicdan azabı dediğimiz şey bu. | Open Subtitles | غباء ربما, ولكن هذا ما يسمى بالندم |
Etienne, Jack'in şu anda sahneye getirmekte olduğu şey bizim sihir dünyasında ışınlanma kaskı dediğimiz şey. | Open Subtitles | (إيتين)، ما يُحضره (جاك) للمنصة الآن نسمّيه في عالم السّحر بالخوذة الآنيّة |
Tamam. Bu, bizim rahiplikte yalan dediğimiz şey. | Open Subtitles | حسناً , هذا ما ندعوة فى مهنة الصلاة بالأكاذيب |
Şu an "halk" dediğimiz şey kadınlar, sakat erkekler ve çocuklardan oluşuyor. | Open Subtitles | ما نسميه " شعب " يتكون الآن من نساء ورجال مُعاقين وأطفال |
"Kuru buz" dediğimiz şey aslında donmuş karbondioksittir. | Open Subtitles | في الواقع ما نسميه الجليد الجاف هو ثاني أكسيد كربون متجمد |
bizim yetenek dediğimiz şey aslında genetik varyasyon. | Open Subtitles | ..أن ما نسميه موهبة هو عبارة عن الإختلاف الجيني |
Bence bu daha çok örüntü dediğimiz şey. | Open Subtitles | أعتقد أنه على الأغلب ما ندعوه بالنمطية |
Bizim 'lütfetme' dediğimiz şey işte bu. | Open Subtitles | إنه ما ندعوه أنا وأنت بالتنازل |
İş yaşamında güven çemberi dediğimiz şey bu. | Open Subtitles | هذا ما ندعوه في قطاع الأعمال بـ"دائرة الثقة". |
Şey, eğitimsiz gözler için medikal toplumda "uyku" dediğimiz şey olabilir. | Open Subtitles | إلى الناظر العادي، يبدو عليه ما نطلق عليه في الطب، "نائم" |
"Hacimsel video" dediğimiz şey bu ve sahnedeki her eylemi tamamen üç boyutlu bir hacim olarak kaydetme kapasitesine sahip. | TED | وهذا ما نطلق عليه "مقطع الفيديو المجسم". ولديه القدرة على تسجيل كل حركة في المشهد، كمجسم ثلاثي الأبعاد. |
Yalancı bahar dediğimiz şey. | Open Subtitles | وهذا ما نطلق عليه الربيع المزيف |
Sizinle şantaj dediğimiz şey hakkında konuşmak istiyorum, ya da karaborsa. | Open Subtitles | (أود أن أتحدث إليكم اليوم عن ما يسمى (الأبتزاز (أو ما يُعرف بأسم (السوق السوداء |
Davranış dediğimiz şey umulanın ötesindeydi. | Open Subtitles | وهذا ما يسمى بالتصرفات |
Etienne, Jack'in şu anda sahneye getirmekte olduğu şey bizim sihir dünyasında ışınlanma kaskı dediğimiz şey. | Open Subtitles | (إيتين)، ما يُحضره (جاك) للمنصة الآن نسمّيه في عالم السّحر بالخوذة الآنيّة |
Bu da bizim savaşçı gen kümesi dediğimiz şey. | Open Subtitles | هذا ما ندعوة كتلة الجين المحارب |