ويكيبيديا

    "dediğine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • قال
        
    • يقول
        
    • قالت
        
    • قاله
        
    • قالوا
        
    • وقال
        
    • لكلام
        
    • قالته
        
    • قالَ
        
    • أقوال
        
    • قالها
        
    • لأقوال
        
    • قالتْ
        
    • وأخبرني
        
    • لقد أخبرني
        
    Odadaki herkes, nasıl olduysa başkasının evet dediğine karar verdi. TED كل من كانوا بالغرفة قرروا أن أحدًا غيري قال نعم.
    Menajerinin dediğine göre yönetmen arayıp çocuğun role uygun olduğunu söylemiş. Open Subtitles وفقاً لما قاله وكيله قال المخرج أن لديه الشكل المناسب للدور
    Veterinerdeki çalışanların dediğine göre saat 9:15'te bir takside görülmüş. Open Subtitles قال موظفي الفندق أنها ظهرت في التاكسي في الساعة 9:
    Yüce Rabbin dediğine göre... günde yedi kez... günah işlenmesine izin verilmiştir. Open Subtitles الشخص يسمح له أن يذنب سبع مرات في اليوم كما يقول الله
    Filip'in dediğine göre eğer birşey olursa başımız belaya girermiş. Open Subtitles فيليب يقول أننا سنتورط في مشاكل إذا حدث شيء ما.
    dediğine göre başarılı kadınları bir araya getiren tek şey, ortak sahip oldukları tek şey, iyi akıl hocalarına sahip olmak. TED حيث قالت إن الشيء الوحيد الذي جمع النساء الناجحات معاً، الشيء الوحيد المشترك بينهن، هو حقيقة أنه كان لهن مرشدون جيدون.
    Adamın dediğine göre Mikkelsen, yöntemlerinin katliamlara sebep olacağını biliyor olmalıymış. Open Subtitles قال ان ميكلسن كان على دراية ان عمله سيؤدي الى مذبحة
    Rahibin dediğine göre 10 bin dolara bize yardım edebilirmişsin. Open Subtitles لقد قال الكاهن بأنك تستطيع مساعدتنا نظير عشرة آلاف دولار
    Şöfürünüzün dediğine göre o araçta olan tek kişi sizmişsiniz. Open Subtitles سائقكم قال لنا أنك أنت الوحيد الذي كان في السيارة
    Bay Bratcher'in dediğine göre, Rainey'in ifadesiyle asla dalga geçmemiş. Open Subtitles قال السيد براتشر أنه لم يسخر أبدًا من إفادة ريني
    Memur Im'in dediğine göre Jang Tae San çoktan bu kasabadan ayrılmış. Open Subtitles كما قال المحقق آيم ، جانج تاي سان ترك هذهِ البلده بالفعل
    Çünkü internet sitesinin dediğine göre ucuz mallarla şeytan çağırırsanız, onu aşağılarmışsınız. Open Subtitles لأن موقعهم على الإنترنت قال أن الشياطين تشعر بالإهانة من الاشياء الرخيصة.
    Doktorların dediğine göre plastik bir balonda yaşamalıymış. Düşünebiliyor musunuz? Open Subtitles أغرب شيء، يقول الأطباء أن عليه العيش داخل فقاعة بلاستيكية
    Şey, Playdude'un dediğine göre bu müzik sayesinde bir hostes bize verecekmiş. Open Subtitles كاتب عمود النصائح بالمجلة يقول إن هذه الموسيقى ستجعلك تقضي وقتاً ممتعاً
    Burada dediğine göre bu şeylerin bir sürü yan etkisi var. Open Subtitles يقول هنا هناك العديد من ردود الأفعال المعادية من تلك الأشياء.
    dediğine göre, bunu sadece ciddi şekilde huzursuz olan insanlar yaparmış. Open Subtitles قالت إنّه لا أحد غير المصاب باضطراب عقليّ شديد يفعل هذا
    Evet ama kardeşinin dediğine göre Anne, ...madde kullanmadığı zamanlar iyi bir anneymiş. Open Subtitles نعم، ولكن ااختها قالت إن آان كان أمًّ جيده عندما تكون لا تستخدمها
    Annemin dediğine göre, babamın gidişinden sonra terapinin çok faydası dokunmuş ona. Open Subtitles قالت لي أمي أن العلاج قد نفعها جداً بعد هجر والدي لنا
    Hastanedekilerin dediğine göre, yoğun bir basınç mı ne uyguluyormuş. Open Subtitles في المستشفى قالوا أنّ الصعقة ستكون عبارة عن ضغط كبير
    Resepsiyonistin dediğine göre dün buradan bir adam aramış ve hizmetçi gönderilmemesini istemiş. Open Subtitles وقال المحاسب في المكتب بأن رحلاَ ما اتصل بالأمس يطلب عدم تقديم الخادمات
    Kaptanın dediğine göre denize pek elverişli de değilmiş. Open Subtitles وطبقا لكلام الربان ليست صالحه للابحار حاليا
    Annemin dediğine göre son zamana kadar yanındaymışsınız. Open Subtitles انت كنت معه حتى النهاية هذا ما قالته امي
    Sağlık görevlisinin dediğine göre, göbeğinde bir delik yarası varmış. Open Subtitles الآن، القاضي قالَ بأنّه كَانَ عِنْدَهُ يَثْقبُ جرحاً في بطنِه.
    Jack ve Rebecca'nın dediğine göre o şey kendisini buharlaştırmış. Open Subtitles حسب أقوال (جاك) و (ربيكا) فإن هذا الشيء تبخر بنفسه
    Barışı korumayı beceremeyen barışkoruyucusunun dediğine de bakın. Open Subtitles قالها حامي السلام الذي فشل في نشر السلام
    Uçuş görevlisinin dediğine göre adam o zaman delirip düğmeye basmaya başlamış. Open Subtitles طبقاً لأقوال مضيفة الطيران ذلك الوقت الذي فقد فيه الرجل صوابه
    Evet dediğine inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إعتِقاد بأنّها قالتْ نعم.
    dediğine göre, buralarda aborijin bir çocuk varmış. Open Subtitles وأخبرني بأن هناك طفل مختلط من السكان الأصليون في مكانٍ ما هنا
    Onun dediğine göre ailenizin yaptığı en eğlenceli şeymiş. Open Subtitles حسنٌ، لقد أخبرني أنّها كانت أفضل شئ حظيت به العائلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد