Bazen o şekilde, sizin Dediğiniz gibi kendini beğenmiş görünebilirler. | Open Subtitles | ربما هم كذلك من وقت لآخر, يبدون كما قلت متعجرفين |
Dediğiniz gibi, bu kalabalık, büyük bir kargaşa yaratıyorlardı,değil mi? | Open Subtitles | كما قلت هذا الحشد فعلوا الكثير من الضوضاء ؟ نعم |
Ama aslında Dediğiniz gibi Bay Leonard. O sadece ıvır zıvır. | Open Subtitles | لكن في واقع الأمر، هو كما تقول سيد ليونارد ، قمامة |
Eğer çocuk Dediğiniz gibi kabahatliyse, ki ben bu tür konularda Yüce Han'ın kararlarından asla şüphe etmem, o zaman ben de onun kadar suçluyum. | Open Subtitles | إذا كان الفتى مُلام كما تقول وأنا ليس لدي أي سبب للشك في حكم الخان الجيد في مثل هذه الأمور فأنا مُلام بقدر مساوٍ له |
Gözümün korktuğunu söyleyemem. Dediğiniz gibi, heyecanlıyım. | Open Subtitles | لا أقول أني خائفا حقا أنا فقط متحمس بشدة، كما قلتِ |
Dediğiniz gibi, hiç suçlanmadım. | Open Subtitles | كما قلتي سيدتي ، انا لم اكن ابداً المسئول |
Dediğiniz gibi burada bekledim ama ama beni gördüğünde benimle boğuştu ve silahı ateşledi. | Open Subtitles | لقد انتظرت كما طلبت منى عندما راتنى ,أخرجت المسدس فتعاركنا لأخذه منها |
Onların çadırını kontrol etmeye gittim fakat Dediğiniz gibi yine de başlamak istedim. | Open Subtitles | ذهبت إلى خيمتهما للإطمئان عليهما، لكنّني أردت البدأ على أيّ حال كما قلت. |
Dediğiniz gibi 20. yüzyılda bu tür şeylerin varlığına nasıl inanılır. | Open Subtitles | كما قلت ، كيف يمكن حدوث شيء كهذا في القرن العشرين ؟ |
- Öyleyse, iki mermi ateşlendi, Dediğiniz gibi iki yaralı olmalı | Open Subtitles | لذا ، أطلقت رصاصتان ،أوقعتا جرحان كما قلت |
İşiniz konusunda Dediğiniz gibi, Komiser, eminim benimki sizin sandığınız kadar ilginç değil. | Open Subtitles | كما قلت عن عملك ملازم عملك ليس بالإثارة التي أعتقدها |
Eğer ortakyaşama hiçbir şey aktarmazsa, Dediğiniz gibi, boş bir vücut olur. | Open Subtitles | إن لم ينتقل شيء إلى المتكافل، من الممكن كما قلت أن يكون ناقل فارغ |
Dediğiniz gibi, babasını kurtarmamız gerekiyor. | Open Subtitles | إلى أين تسرعين؟ كما قلت , علينا انقاذ أبيها |
Dediğiniz gibi otoriteyle savaşmak Bay Gant, olmayan özgürlüğümüzdür. | Open Subtitles | إن مقاومة البلديات, كما تقول سيد جانت, هى حرية لا نتمتع بها |
Leydi Stubbs, Dediğiniz gibi, sadece süslü biri değil, aynı zamanda son derecede zekidir. | Open Subtitles | ان الليدى ستابس بجانب كونها متزينة كما تقول, فانها شديدة المكر ايضا |
Evet tabii, ama Dediğiniz gibi örtülü lafları bir kenara bırakırsak, bana yapmak istediğiniz bu olurdu öyle değil mi? | Open Subtitles | أجل بالطبع، ولكن بترك اللباقة جانباً كما تقول هذا ما كنت ستفعله معي، أليس كذلك؟ |
Dediğiniz gibi "pusulanız bozuksa" Majesteleri nasıI bu kadar emin olabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن لجلالتكِ أن تكونين واثقة إذا، كما قلتِ "بوصلتكِ مكسورة"؟ |
Dediğiniz gibi, kendini bu şekilde ifade ediyor. | Open Subtitles | هذه هي طريقة آيدن في التعبير عن نفسه كما قلتي |
Sizin için sakladım. Bana verdiğinizde Dediğiniz gibi aynen. | Open Subtitles | لقد احتفظت بها آمنة كما طلبت مني أول مرة |
Ve görev görevlisi olarak, ben farkında değilim O, her zaman Dediğiniz gibi, bayan, | Open Subtitles | بصفتي حارس, أنا على علم, كما تقولين دائماً, سيدتي, |
Ziyan edecek zamanınız yok, onun için Dediğiniz gibi, haydi başlayalım. | Open Subtitles | ..لا يوجد وقت لنضيعهُ هنا يا قوم ...كما تقولون هيا لنَسّكر |
Dediğiniz gibi, patentini almadan kimseye gösterme. | Open Subtitles | كما قُلت ، لم أريه لأى شخص حتى أحصل على براءة الإختراع |
Dediğiniz gibi günlerdir paçalı don giyiyorum. | Open Subtitles | أصبحت أرتدي السراويل الواسعة كل يوم كما أخبرتني. |
Dediğiniz gibi, eski karısından parayı saklamak istemişti. | Open Subtitles | كما قلتما , لقد أراد إخفاء النقود عن زوجته السابقة |
Dediğiniz gibi, efendim, diğer öğrencilere davranıldığı gibi muamele görmek geleceğime odaklanmam için daha iyi olacaktır. | Open Subtitles | إذاً, مثلما قلتي, سيدتي, إنه حاسمٌ أكثر لو ركزت على مستقبلي .وتتم معاملتي مثل أي تلميذ آخر |
Evet. Haklısınız. Tamamen sizin Dediğiniz gibi. | Open Subtitles | أجل، أنتم على حق إنه كما تقولوا بالظبط. |
- Evet, ama Dediğiniz gibi, bu mümkün. | Open Subtitles | نعم، ولكن كما قلتَ فإن الأمر محتمل |