Onları polis merkezine götürüp bu iş bitene dek orada tutalım. | Open Subtitles | أمريكيون من اصل ايرلندي رجلان أو أكثر فلنعدهم الى المركز و لنبقيهم هناك حتى انتهاء الأمر |
Sanırım 21 yaşına gelene dek orada kalacak. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أنها سوف البقاء هناك حتى أنها تتحول 21. |
Üniversiteye gidince, mezun oluncaya dek orada kalman gerekiyor. | Open Subtitles | عندما تذهبين إلى الكليّة، يفترض أن تظلي هناك حتى تتخرجي |
Sanki sonsuza dek orada kalacak gibi. | Open Subtitles | يبدو بأنها ستبقى هناك إلى الأبد ، أليس كذلك ؟ |
Yani, sayaçları bittiğinde sonsuza dek orada kalabilirler. | Open Subtitles | عندما تنتهي علاماتهم يمكن أن يبقوا هناك إلى الأبد ؟ |
Onu Washington'daki eve götürüyorsun ve ben arayana dek orada kalıyorsunuz. | Open Subtitles | سوف تصحبيها لمنزل واشنطون وستبقين هناك حتى أتصل |
Seyahat edecek kadar iyileşene dek orada kaldı. | Open Subtitles | و بقيت هناك حتى كانت فى حالة تسمح بالسفر |
- Hayır, gitmem. - Ben dönene dek orada kal. | Open Subtitles | كلا كلا, لن أفعـ وإبقي هناك حتى أعود |
Nereye gideceğimize karar verene dek orada kalacağız. | Open Subtitles | سنقيمُ هناك حتى نُقرر إلى أين نذهب |
İdam odasına gitme vakti gelene dek orada kalacaksın. | Open Subtitles | سوف انتظر هناك حتى حان الوقت ليأخذك إلى غرفة الإعدام . |
Kral benimle ne yapacağına karar verene dek orada tutulacağım. | Open Subtitles | سأبقى هناك حتى يقرر الملك ما سيفعله بي |
Kısa zaman öncesine dek orada yaşıyordu. | Open Subtitles | ومكثت هناك حتى مؤخرا |
Ölene dek orada yaşadı. | Open Subtitles | وعاش هناك حتى مماته |
Beck dönene dek orada saklayacaklarmış. | Open Subtitles | وتخبئتها هناك حتى يعود بيك |
Charlie babasına gidiyor işler yoluna girene dek orada kalacak. | Open Subtitles | إن (تشارلي) في طريقه . إلى منزل والده . وسيبقى هناك حتى تهدأ الأمور |
Eğer iyiysek cennete gideceğiz, ve sonsuza dek orada kalacağız derdi. | Open Subtitles | قالت لي أننا إذا كنا جيدين سنذهب إلى الجنة وسنبقى هناك إلى الأبد |
Trafik çok sıkışık bu yüzden araba sonsuza dek orada kalabilir. | Open Subtitles | لذا السيارة قَدْ تَكُونُ عالقة هناك إلى الأبد. |
Sonsuza dek orada yaşayacağım. Çünkü beni asla yenemezsin. | Open Subtitles | وسأعيش هناك إلى الأبد لأنك لن تستطيعي هزيمتي أبداً |
Yani bir günümüz var, ...aksi takdirde sonsuza dek orada tıkılı kalacaklar. | Open Subtitles | لذلك لدينا يوم واحد، أو أنها يمكن أن تكون عالقة هناك إلى الأبد. |
Sonsuza dek orada tutacaklar beni. | Open Subtitles | إنهم سيحتفظون بى هناك إلى الأبد |
- Sonsuza dek orada durmayacak. | Open Subtitles | - هو لن يصبح هناك إلى الأبد. |