Teoride, İsrail'deki herkes orduya hizmet etmekle yükümlü. | TED | نظريا يجب على الجميع في إسرائيل أن يخدموا في الجيش. |
Güney'deki herkes Kennedy taraftarı değil sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أن الجميع في الجنوب لم ينتخب لكينيدي. |
Programın UCLA'ye transfer olabileceğini duyduğumuzda Namboze'deki herkes çok endişelendi. | Open Subtitles | الجميع في قرية نامبوزي كانوا قلقين عندما سمعنا أن البرنامج قد ينتقل الى جامعة كاليفورنيا |
Ama görünüşe göre Cornell'deki herkes benden akıllıymış. | Open Subtitles | و على ما يبدو فإن كل شخص في كورنيل أذكى مني |
Yoksa Sunnydale'deki herkes en kötü kabuslarıyla yüzleşecek. | Open Subtitles | أو سيواجه كل شخص في " سوني ديل" أسوا كوابيسه |
BlueBell'deki herkes kullanıyor. | Open Subtitles | الكل في بلوبيل يقود |
G.D.'deki herkes bu derece araştırılıyor mu? | Open Subtitles | و جميع من يعمل بالمؤسسة يخضع لمثل هذا المستوى من الفحص ؟ |
Ve bir anda Sothie'deki herkes olmamış bir şeyi olmuş fikrine kapıldı. | Open Subtitles | وفجأه الجميع في الجنوب يحصلون على فكره فيما حدث , ما لم يحدث |
Deniz Kuvvetleri St'deki herkes MMA, Venedik, Kaliforniya. | Open Subtitles | الجميع في نادي نيفي للفنون المختلطة في فنس كاليفورنيا |
Cehennem'deki herkes bir kızın, müşteriyi tırmalamaktan fazlasını yaparsa cezalandırılacağını bilir. | Open Subtitles | الجميع في "الجحيم" يعرف إذا الفتاة تعدت على الزبون سيتم عقابها. |
CCPN'deki herkes Eddie'nin iki polisi vurduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الجميع في CCPN يقول أن إدي مقتل اثنين من رجال الشرطة. |
İster yap ister yapma ama yapmazsan Austin'deki herkes senin korkak olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | حسنا يمكنك القيام بهذا أو لا و لكن إذا لم تقومي بهذا الجميع في "أوستن" سيظن أنك جبانة |
...ve Howdy's'deki herkes şarkıya ve dansa katıldı diyorsun? | Open Subtitles | و الجميع في "هودي" فقط انضم للغناء و الرقص؟ |
Çöken bina olayından sonra Harlem'deki herkes seni arıyor. | Open Subtitles | وكأن الجميع في"هارلم"يبحثون عنك بعد تفجير ذلك المبنى. |
Bu herşeye iyi gelir. Seul'deki herkes bilir bunu. | Open Subtitles | هذا علاج كل شيء كل شخص في سيؤول سيعرفه |
GD'deki herkes verileri almak istiyor. | Open Subtitles | - ما هي حالة الجهاز ؟ كل شخص في المختبر المركزي يريد الحصول على المعلومات |
Yani Meade'deki herkes ormana gitse, fikir alışverişi yapsa, fıkralar anlatsa... | Open Subtitles | اذا كان بإمكان المحررين الذهاب الى المأوى ايضا اقصد، كل شخص في "ميد" في الغابة.. |
Şirket Westerley'e sahip ama Dörtlü'deki herkes Rack rozetine saygılıdır. | Open Subtitles | لكن الكل في المجرة يحترمون مذكرات (راك). ؟ |
Ojai'deki herkes ona aşıktı. | Open Subtitles | الكل في (أوهاي) كانوا يحبونه |
Box Hill'deki herkes beni duysun, onu karşı konulmaz buluyorum! | Open Subtitles | وليسمعني جميع من في بوكس هيل وجدتها لا تــقــــاوم |
Köstebek bulunana kadar Postahane'deki herkes zorunlu gözetim altında. | Open Subtitles | جميع من بالمكتب تحت المُراقبة الإجبارية حتي يعرفوا مصدر التسريب |
Animagine'deki herkes hep kendilerini temsil eden bir kostümle katılırlar. | Open Subtitles | كل العاملين بالـ أنيماجين سيذهبون بأزيائهم الجديدة |