Hayır, görseydim böylesine tatlı ve hoş bir delikanlıyı unutmazdım. | Open Subtitles | لا، بالتأكيد أنا كنت لأتذكر مثل هذا الشاب الجذاب الوسيم |
Bu delikanlıyı görevlendiriyorum adınızı gazetelere düşmekten koruyacak, başka iş yapmayacak. | Open Subtitles | ، الآن ، لقد وظفت هذا الشاب لكي يفعل شيئا واحدا ، و هو إبقاء اسمك خارج الصُحف |
Ayrıca, kim bu jilet gibi delikanlıyı başucunda istemez ki? | Open Subtitles | ومن لا يريد هذا الشاب الوسيم بجانب سريره؟ |
Umrunda mı bilmem ama senin genç delikanlıyı onaylıyorum. | Open Subtitles | لا يوجد سبب لتهتمّي، ولكنّي أوافق على رجلكِ الشاب كثيراً. |
Çıkarken, genellikle arkamda bıraktığım delikanlıyı görmek için dönüp bakardım bunu onun için yaptığımın farkında olmadan. | Open Subtitles | وكلما تحركت ، دائماً ما كنت أتلفت لأرى الشاب الذي تركته خلفي بدون أن يعرف أنني فعلت هذا من أجله |
O delikanlıyı bir şekilde kendi çıkarı için kullanıyor. | Open Subtitles | إنها تستفيد منه بطريقة ما, ذلك الشاب, لمصلحتها الخاصة |
Dışarıda halkla ilişkiler bölümünde çalışan birisi çaresizce bu delikanlıyı arıyor. | Open Subtitles | هنالك علاقات شخصية عامة بالخارج يفتشون عن هذا الشاب |
Bir yapımcımız nazik delikanlıyı işe bırakırken, | Open Subtitles | بينما كان المنتجون يوصلون الشاب الى عمله |
Pekâlâ, delikanlıyı eve götürsem iyi olacak artık. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد إنه عليّ إعادة هذا الشاب للمنزل |
Hiç de bile, eğer o delikanlıyı beğenmediysen tabii. | Open Subtitles | متأكده من أنني لستُ كذلك إلا إذا أعجبتِ بأبن بذلك الشاب. |
Aslına bakarsan bu delikanlıyı sanki hiç tanımıyorum. | Open Subtitles | الحقيقة أن هذا الشاب .يبدو كغريب بالنسبة لي |
Benden o delikanlıyı baştan çıkarmamı istedi. | Open Subtitles | طلبَت مني أن أغري ذلك الشاب ماذا؟ |
Rita, bu yakışıklı delikanlıyı nereye götürüyorsun? | Open Subtitles | - اجل فهمت ريتا, الى اين تأخذين هذا الشاب الوسيم؟ |
Bu delikanlıyı Dixie mafya eroini satarken yakaladım. | Open Subtitles | -لقد أمسكنا هذا الشاب يبيع هيروين مافيا " ديكسي " في الساحة الخلفية |
Diğer delikanlıyı da. | Open Subtitles | ولا حتى ذلك الشاب. |
Forrest, sana bu delikanlıyı rahatsız etme demiştim. | Open Subtitles | فورست لا تضايق هذا الشاب |
- Şuradaki delikanlıyı görüyor musun? | Open Subtitles | أترى هذا الشاب الواقف هناك ؟ |
Lütfen. delikanlıyı korkutuyorsun. | Open Subtitles | من فضلك ستخيفين الشاب |
Lütfen. delikanlıyı korkutuyorsun. | Open Subtitles | من فضلك ستخيفين الشاب |
Açım o delikanlıyı bana getir. | Open Subtitles | ،أنا جائعة اجلبي لي هذا الشاب |