ويكيبيديا

    "delikleri" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الثقوب
        
    • فتحات
        
    • الفتحات
        
    • ثقب
        
    • حفر
        
    • الحفر
        
    • الثقب
        
    • الفجوات
        
    • حفرات
        
    • ثقوباً
        
    • المخارج
        
    • ثقوب
        
    • بثقوب
        
    Demem o ki solucan delikleri gözlemlenmedi ama onu matematiksel olarak anlayabiliyoruz. Open Subtitles اذا الثقوب الدودية لم تلاحظ من قبل، ولكن نستطيع أن ندرسهم رياضيا.
    Yani o zamanlar böyle düşünülüyordu ve bu şahıslar bu delikleri açtılar. TED إذاً هكذا كان الاعتقاد سابقاً و قام هؤلاء بعمل هذه الثقوب
    Bunu yapmam gerekiyor yoksa kurşun delikleri benim götte sertleşiyor. Open Subtitles يجب أن افعل هذا و إلا فتحات مؤخرتي سوف تتصلب
    İlerlerken yukarı doğru iteceğiz böylece kendimize hava delikleri açmış olacağız. Open Subtitles سندفعها لأعلى لنصنع فتحات للتهوية بينما نذهب
    delikleri kağıtla kapattım. Open Subtitles قمت بسدّ الفتحات بورقة لطختها بتراب الأرض.
    Kararlı ve yapay solucan delikleri yaratıp gezegenler arasında hatta diğer galaksilere yolculuk etmemizi sağlayan bir cihaz. Open Subtitles بوابة النجم؟ إنها جهاز يخلق ثقب دودي صناعي ومستقر حيث يسمح لنا بالسفر بين الكواكب الأخرى بما فيها المجرات
    Garajda bir cip var, dört çeker, üzerindeki kurşun delikleri... Open Subtitles خارج المرآب, أو أر في, سيارة بأربع عجلات يوجد بها حفر الرصاص بحجم ماتزوبا
    Lütfen bu delikleri doldur ve bu zavallıları buradan gönder. Open Subtitles من فضلك قم بملء هذه الحفر و حدد أماكان الأساسات
    Galaksimizin kalbindeki kara delikleri görüyoruz, Samanyolunda ve evrenin başka yerlerinde, zamanın kendisinin durduğu yerler. TED نرى الثقوب السوداء في قلب مجرتنا، في درب التبانة و في أماكن أخرى من الكون، حيث يبدو أن الزمن ذاته يتوقف.
    Kara delikleri kafamda ilk canlandırdığımda bunun olay ufku olduğunu düşünüyorum, o şekil içinde dönüp duran çok fazla madde ve ışık var. TED حين فكرتُ مبدئيًا في الثقوب السوداء، تصورت أنها هي أفق الحدث، حيث الكثير من المادة والضوء تدور بسرعة على هذا الشكل.
    Evrenin en geniş kara delikleri 10 ila 17 kelvin arasında bir sıcaklık yayıyor, ki bu da mutlak sıfıra çok yakın. TED إنّ أكبر الثقوب السوداء في الكون تعطي درجة حرارة حوالي 10 مرفوعة إلى الأس -17 "كلفن" وهي قريبة جدًّا من الصفر المطلق.
    Ben delikleri açarım, sen içeri girersin. Yarı yarıya. Open Subtitles أنا أعمل الثقوب وأنت تدخل النصف بالنصف، صحيح؟
    Çizgi romanlarımı okuyup tavandaki delikleri sayar ve tekmeyi basarım. Open Subtitles سأواصل قراءة القصص المصورة وعد الثقوب في السقف... والاسترخاء ...
    Ama şu içinden geçtiğimiz solucan delikleri, onlar hep orada değil, doğru mu? Open Subtitles لكن هذه الثقوب الدودية التي سنذهب فيها إنهم لا يتواجدون دائماً , صحيح ؟
    İlerlerken onunla hava delikleri açıyoruz. Open Subtitles سندفعها لأعلى لنصنع فتحات للتهوية بينما نذهب
    Arabada bu kadar büyük kurşun delikleri vardı. Open Subtitles كان هناك فتحات رصاص في هذه السيارة الكبيرة
    Duvardaki delikleri ısırmaya çalıştı. Open Subtitles تحاول عمل فتحات في الحائط، محطمة عدة أسنان لها
    Bu da her yerdeki delikleri ve bulunduğu kötü durumu açıklıyor. Open Subtitles وهذا يُفسّرُ الفتحات المحفورة في جميع أنحاء الرابيةَ والوضع السيّئ عموماً في البحث
    Umarım terzisi ceketine açtığın iki deliği dikebilir. delikleri ceketine açmadım. Open Subtitles حَسناً، أَتمنّى خيّاطَه بالتأكيد يُمْكِنُ أَنْ يُثبّتَ الفتحات أنت فقط إحترقتَ في سترتِه.
    Sana diyorum oğlum eğer şu an bu tarz şeylere kafanı yoracak olsaydın birisi tüm o delikleri doldururdu, sence yakmazlar mı ? Open Subtitles انا اقول لك الان ان اخذت وقتك الان لجمع الاشياء التى تجعل الار بى جي ينهض ثم تقوم بعمل ثقب الا تظن انك ستطلق النار؟
    Onları kurşun delikleri için tarayabilir misin? Open Subtitles هل تستطيعين مسحهم كلهم من اجل حفر الرصاصات؟
    En nihayetinde bu delikleri lazerle açabilir hale geldik. TED لذا فبإمكاننا أن نقوم بذلك باستخدام الليزر لثقب تلك الحفر.
    Yine de görülemeseler bile kara delikleri duyabiliriz ve uzay-zamana bir davul gibi çarptıklarından oluyor bu. TED و رغم ذلك يمكن سماع الثقب السوداء حتى إذا لم يتم مشاهدتها، و ذلك لأنها تضرب على الزمكان كالطبل.
    Değerlendirme sonucunda burun delikleri ve sinüsler timsahlarınki gibi görünüyordu. Open Subtitles أظهرت أن الفجوات والجيوب في الأنف أشبهت نظيرتها في التماسيح
    Onların bile delikleri var, hava delikleri. Open Subtitles حتىهميمتلكونحفرات، حفرات لإطلاق المياة..
    Eğer büyük ve sağlam birşeyde, tamamiyle doğru delikleri açarsan zayıflar. Open Subtitles يقول إنك إن أحدثت ثقوباً في أماكن معينة بشيء كبير و متين يضعف جداً
    Yüzeyde bir krater gölü var yani evet, gölü besleyen hava delikleri doğrudan oraya çıkıyor. Open Subtitles حسنا،هناك حفرة لبحيرة على الأرض وتلك المخارج تغزي البحيرة وتقود لأسفل مباشرة
    Tuvalet diye yerdeki delikleri kullanıyorlar, tahta bir barakayla örtülmüş. TED المراحيض هناك هي حرفيا عبارة عن ثقوب في الأرض مغطاة بكوخ خشبي.
    Bu arada üzerinde mermi delikleri olan bir araba sürmene gerek yok. Geleceğinden emin misin? Open Subtitles انت لا تحتاج ان تقود سياره مليئه بثقوب الرصاص هل متاكد انها ستأتي؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد