Bakalım, yaklaşık üç hafta boyunca birbirlerini görmeye oldum, bu itfaiyeci olmasa da ve birisi, benim kim, demeyeceğim, kaçınarak onu alma Sonraki adım. | Open Subtitles | فلنرى ، أصبحوا يتواعدون منذ ثلاثة أسابيع و شخص ما ، لن أقول من هو عدا أنه ليس الإطفائي يتجنب أن يأخذها للمرحلة التالية |
Daha bir şey demeyeceğim, çünkü hep baltayı taşa vurdum. | Open Subtitles | لن أقول كلمة أخرى كل ما أقوله يتضح أنه خاطئ |
Unut bunu. Ona hiçbir şey demeyeceğim. Benim sorunum değil. | Open Subtitles | انسَ الأمر، لن أقول شيئاً لهذه الفتاة لا يندرج الأمر في مسؤولياتي |
Size asla teyze demeyeceğim! | Open Subtitles | -و لن أناديك بعمتى طالما أنا حية |
Size bir daha asla ama asla yenge demeyeceğim! | Open Subtitles | لن أناديك بخالتي ثانيةً أبداً |
tamam, Nelam'ına aptal demeyeceğim. | Open Subtitles | تدعو نيلام غبيه حسنا حسنا لن اقول لك نيلام انك غبيه |
Bebek varken böyle şeyler demeyeceğim. | Open Subtitles | لَكنِّي لَنْ أَقُولَ مادةَ مثل الذي حول الطفل الرضيعِ. |
Dedeme o beni sevene kadar "dede" demeyeceğim. | Open Subtitles | لن أنادي جدي "يا جدي" حتى يحبني |
Hayır, sana geniş beden demeyeceğim. | Open Subtitles | . أنا لن أدعوك بذو الحجم الزائد أنا لن أقول لك 32 00: 02: 32,779 |
Ben demiştim demeyeceğim dostum, ama demem gereken bir şey var ben demiştim dostum. | Open Subtitles | لن أقول لكم ألم أخبركم بذلك لكني سأقول هـذا ألم أخبركم بذلك |
Stan hariç, Brewerların oyunları iyiydi demeyeceğim ama Stan dışında her Brewer oyuncusu vurabildi. | Open Subtitles | أنا لن أقول هذا لكل أعضاء فريق برورز ولكن ستان حصل على ضربة ولكني سأقول أن كل لاعبي الـ برورز لعبوا.. ما عدا ستان |
Ben birşey yapmadım. Yapmadığım şeyleri yaptım demeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لم أفعل أي شيء و لن أقول إني عملت ذلك |
Memnuniyetle alabilirsin, demeyeceğim ama silahlı biriyle de tartışacak değilim. | Open Subtitles | ، لن أقول مرحبا بك . و لكن لن أجادل مع بندقيتك أيضا |
İçeriyi gördükten sonra, dışarıdaki havaya bir daha asla kirli demeyeceğim. | Open Subtitles | إنني لن أقول بأنَّ هواءنا ملوث ثانيةً أبداً |
Ama bir şey demeyeceğim artık bencil olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكن لن أقول أي شيء لأنني لا أريد أن أكون متشائم بعد الآن |
Bugün bir daha demeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقول هذه العبارة طوال هذا اليوم سأدعهم يحلون مشاكل أجهزتهم بأنفسهم |
Son defa söylüyorum, sana "Çekiç" demeyeceğim. | Open Subtitles | مطارق "لآخر مرة، لن أناديك "المطرقة |
Hayır demeyeceğim. | Open Subtitles | لا, لن أناديك بذلك |
Sana asla baba demeyeceğim. | Open Subtitles | لن أناديك بأبي أبداً |
Öyle ise, basketbol koçlarının en iyilerinden birisi çocuklarımı ücretsiz olarak çalıştırmak isterse ve... aklıma gelmişken söyleyeyim, bunlar bir tek galibiyet almadan sezonu kapatacak olan çocuklar ise... hayır demeyeceğim. | Open Subtitles | اذاً ، لدينا واحد من افضل مدربى كره السله ليدرب اولادى بدون مقابل هؤلاء الاولاد على سبيل المصادفه لم يحققوا اى فوز خلال هذا الموسم انا لن اقول لا |
"Sana söylemiştim" demeyeceğim ama tavsiyemi dinlemeyip herşeyi mahvettin değil mi? | Open Subtitles | لن اقول لك " لقد اخبرتك " و لكنك فشلت تمام بالخذ بنصيحتي , صحيح ؟ |
Ben kimseye bir şey demeyeceğim, bunu zaten biliyorsun. | Open Subtitles | أنا لَنْ أَقُولَ لا شيءَ إلى لا أحدِ، أنت تَعْرفُ ذلك. |
Onların hiçbirine "Anne" demeyeceğim. | Open Subtitles | لن أنادي أية منهن ب"أمي" |
Bir daha sana korkak demeyeceğim. | Open Subtitles | حسناً ، لن أدعوك بالمحنت مرة أخرى. |