ويكيبيديا

    "demez" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يمانع
        
    • يرفض
        
    • يدعوني
        
    • لا يقول
        
    • لن يقول
        
    • لا يقولون
        
    • يسميه
        
    • يناديني ب
        
    • لا تقول
        
    Ajan McGee, bilgisayarını kullanmama bir şey demez, değil mi? Open Subtitles العميل ماكجى لن يمانع اذا قمت باستخدام حاسوبه ,أليس كذلك؟
    Eminim, Diler Singh'le konuşursanız hayır demez. Open Subtitles انا واثق انك لو تحدثت مع ديلر ينج فهو لن يمانع
    Yumurtasını yesem bir şey demez herhalde. Open Subtitles حسنا، أنا أعتقد أنّه لن يمانع إن تناولت بيضه
    Bence eder. Yani bu mezuniyet balosu. Bu gece kimse kimseye hayır demez. Open Subtitles إنها حفلة تخرج الثانوية، لا أحد يرفض طلب الآخر الليلة
    İsmim David Caravaggio fakat kimse bana David demez. Open Subtitles أدعى ديفيد كارافاجيو لكن لا أحد يدعوني بديفيد كارافاجيو
    Öyle konuşma. Asla öyle konuşma. Goonie'ler asla ölmek demez! Open Subtitles لا تقولي ذلك لا تقولي ذلك أبدا فريق الجونيز لا يقول كلمة الموت أبدا
    Gerçek yapımcılar böyle birşey demez! Open Subtitles لن يقول لي هذا منتج حقيقي حتى بعد مليون عام
    Öyle duymuş olabilirsiniz ama folk şarkıcıları asla "başla, çıplak pastırma" demez. Open Subtitles ربما كلاكم تتفقون ، ولكن المطربون الشعبين "لا يقولون أبداً "دورك يا لحم المقدد العاري
    Kaçıp kurtuldum da demez. Open Subtitles قد لا يسميه هروباً
    O zaman arkadaşlarıyla konuşmama bir şey demez. Open Subtitles حسناً، واثق أنّه لن يمانع لو تحدثت إلى أصدقائه
    Kalan pizzadan birkaç dilim almama bir şey demez herhalde. Open Subtitles لا أعتقد أنه يمانع بأن آخذ بضع قطع البيتزا.
    - Henry bir gün gecikmeye bir şey demez. Open Subtitles - ابن العم هنري لن يمانع لو تأخرنا قليلا
    İyi. O halde bir hediye istememe birşey demez Open Subtitles حسنا، فانه لن يمانع بأن اطلب منه هديه
    Ailem bir şey demez çünkü haberleri olmayacak. Open Subtitles لن يمانع أهلي لأنهم لن يلاحظوا ذلك
    Benimle konuşmana eminim bir şey demez. Open Subtitles أنا متأكدة إنه لن يمانع إن أخبرتِنى
    Ben konuşurum onunla. Küçük kızına hayır demez. Open Subtitles سأتحدث إليه ، لن يرفض طلب لإبنته الصغيرة
    Ben konuşurum onunla. - Küçük kızına hayır demez. - Olmaz! Open Subtitles سوف أتحدث معه ، لن يرفض - طلب إبنته الصغيرة
    Sana hayır demez. Open Subtitles لن يرفض لك طلباً
    - Tamam Bayan Theringer. - Kimse bana öyle demez. Open Subtitles حسناً , آنسة تيرنجر لا احد يدعوني هكذا
    Kimse bana Pattee demez. Open Subtitles لا أحد يدعوني بـ باتي
    Cebinde 15 bin dolar olan biri, vay demez! Open Subtitles إن رجلاً يمضي من أجل خمسة عشر ألف دولار لا يقول "جي"
    Hayır, kimse böyle bir şey demez. Open Subtitles لا ، لا يفعلوا لا يقول أحد هذا
    İnan bana, eğer oraya aitmiş gibi içeriye girersen kimse bir şey demez. Open Subtitles ثق بى , لو مشيت هنا و كأنك تنتمى للمكان لن يقول احد شىء
    Ve Koreliler afiyet olsun demez. Open Subtitles -و الكوريون لا يقولون "بالهناء و العافية ".
    Kimse ona öyle demez. Open Subtitles لا أحد يسميه كذلك
    Kimse bana Noor demez, Sayid. Open Subtitles أتفهمين؟ ليس هناك من يناديني ب"نور" يا "سيد".
    Hemen evet demez. Adama on yıl boyunca falan hayır der. Open Subtitles .لا تقول نعم على طول .تقول لا للرجل، لسنوات، عشر سنوات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد