Yani, yeni tür bir Demokraside, küresel Demokraside bunun bir deney olamayacağını görelim. | TED | لذا دعونا نرى إن كانت تصلح لتكون تجربة لديمقراطية عالمية ، نوع جديد من الديمقراطية |
HK: Ben bunu iyiye işaret olarak yorumluyorum, çünkü insanlar böyle bir Demokraside kendilerini güvende hissediyorlar. | TED | لماذا؟ ه.ك. : آخذها كإشارة جيدة، لأن الناس يشعرون بأمان في هذه الديمقراطية. |
Bugün, yüksek düzeyde gelir eşitsizliği ve ciddi politik kutuplaşmalar olan orta gelirli bir Demokraside yaşıyorsanız şiddet sonucu öldürülme olasılığınız daha yüksek. | TED | وفي هذه الأيام، ستكون أقرب إلى الموت جراء العنف إذا كنت تعيش في دولة ديمقراطية متوسطة الدخل مع مستويات عالية من فروقات توزيع الدخل بالإضافة إلى استقطاب سياسي حاد. |
"Her Demokraside insanlar layık oldukları hükümet tarafından yönetilirler." | Open Subtitles | "في كلّ ديمقراطية" "الشعب يحصل على الحكومة التى يستحقّها" |
Oylama Demokraside her şeyi çözer, öyle değil mi? | Open Subtitles | التصويت يحل كل شيء ديموقراطي أليس كذلك؟ نعم |
Bir Demokraside, evet. 801. | Open Subtitles | نعم، في بلد "ديموقراطي" |
Lanet olası Demokraside ben sadece terzilik eğitimi alabilmiştim. | Open Subtitles | وسمح لي فقط أن أصبح مصمم خصيصا في الديموقراطية اللعينه. هل تعرفِ |
Tam bir Demokraside daima bir şeylere alınıyoruz çünkü insanlar daima farklı görüşlere sahip. | TED | وفي جوٍّ من الديمقراطية الحقيقية فإننا عرضة للإهانة باستمرار بما أن الناس يبدون وجهات نظر مختلفة دوماً. |
Demokraside yapılan deneyler hep başarısız oluyor. | Open Subtitles | التجارب في الديمقراطية تفشل طوال الوقت |
Gerçek Demokraside, hani sahip olmakla övündüğümüz -- bunu bazen haklı olarak yapıyoruz -- bir çocuğun geleceği, doğum şartlarına bağlı olarak önceden belirlenmemeli. | TED | إنه وحسب الديمقراطية الحقّة، مثل تلك التي نفتخر أننا نمارسها... وأحيانًا على نحوٍ صحيح... يتعين أن لا يتحدد مستقبل طفل ما بناءً على ظروف ولادته. |
Fakat o seviyeye gelmek için, demokrasinin toplumun hamurunu oluşturduğu, ve siyasi seçeneklerin o hamurda olduğu, fakat kesinlikle teokratik veya askeri diktatörlüğün olmadığı. örneğin, siz bir demokrasi ortamında oy kullanıyorsunuz, varolan bir Demokraside ve demokrasi seçim sandığındaki tek seçeneğiniz değil. | TED | لكن للوصول إلى هذه المرحلة ، حيث تبني الديمقراطية نسيج المجتمع والخيارات السياسية في ذلك النسيج ، لكن بالتأكيد ليس الدولة الدينية والديكتاتور العسكري -- بمعنى أنك تصوت في ظل ديمقراطية ، مع وجود ديمقراطية في الواقع ، وتلك الديمقراطية ليست مجرد أحد الخيارات عند صندوق الإقتراع . |
Demokraside olduğumuzu sanıyordum. | Open Subtitles | تخيلت أن هناك ديمقراطية |
Sonuçta bize kalan şu slaytta gördüğünüz ideal olacak bir ideal ki, insanların varolan bir Demokraside oy kullandıkları, demokrasi için değil. | TED | ما سيكون لدينا في النهاية هو هذا النموذج الذي ترونه على الشريحة هنا -- النموذج أن الناس مفترض أن تنتخب في ظل وجود ديمقراطية ، وليس التصويت من أجل ديمقراطية . |
Demokraside yaşadığımıza inanacak kadar saf olamazsın değil Bady? | Open Subtitles | أنت لست ساذجـاً ... بما فيه الكفاية لتعتقد ، بأنّنـا نعيش في دولة ديمقراطية صح، (بَد)؟ |
Müslüman olmayan bir Demokraside yaşıyorsak ne olacak? | Open Subtitles | ماذا وإن كنا نعيش تحت ظل الديموقراطية الغير إسلامية |