ويكيبيديا

    "denizaltıya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الغواصة
        
    • الغوّاصة
        
    • غواصة
        
    • للغواصة
        
    • غوّاصتهم
        
    Buluşacakları gemi ya da denizaltıya misilleri çekmek için kullanacakları raylı sistem için. Open Subtitles لقد قاموا بنظام تسييج لكى ينزِلوا الصواريخ من على السفينة أو الغواصة سيلتقون
    denizaltıya ateş eden tayfamızın da çok güzel bir resmini yakaladım. Open Subtitles طلقة جميلة من طاقم المدفع إطلاق النار اصبح على الغواصة.
    Varsa... Hayatta kalanları aramak için denizaltıya girecek dalgıçlar gerekiyor. Open Subtitles نريد من الغطاسين دخول الغواصة للبحث عن الناجيين
    denizaltıya girdiğimde ve o kapak kapandığında aşağı inip yukarı geri çıkacağımdan eminim. TED فعندما أنزلُ إلى الغوّاصة وتُغلق فتحتها، أشعرُ حقيقةِ بأنّي واثقٌ بالنزول والعودة إلى الأعلى مجدّداً.
    Araba tamircisi ya da hademe olacağımızı söyleselerdi kimseyi o denizaltıya binmeye ikna edemezlerdi sanırım. Open Subtitles لما استطاعوا خداع أحد بركوب الغوّاصة لو أخبرونا بأنّا سنصبح ميكانيكيّين وعمّال نظافة
    Onun için bir denizaltıya ameliyat ekibi ve mürettebat yerleştireceğiz onu küçültüp bir atardamardan içeri enjekte edeceğiz. Open Subtitles ولذلك سوف نقوم بوضع غواصة وبداخلها فريق طبى وسوف نقوم بتصغيره جدا ونقوم بحقنه فى الشريان
    Jonas, Davis ve Jacob'ı denizaltıya götür. Orada bekle. Open Subtitles جوناس خذ دايفيس وجاكوب وعودو للغواصة.إنتظرو هناك
    Radtchenko, Vadim. Tecrübesiz bir reaktör subayını denizaltıya aldın. Open Subtitles ضابط المفاعل الغير مختبر الذى وضعته على الغواصة
    denizaltıya bir kadının girmesi büyük rahatsızlık yaratır. Open Subtitles ومقابلة المجندين حسـنا ان فكرة وجود إمرأة على متن الغواصة أمر صعب
    denizaltıya adım atmadan önce dosyalarını inceledim. Open Subtitles لقد قابلت هؤلاء الرجال الجدد وتم امتحانهم قبل وجودهم على الغواصة
    Biri bu denizaltıya içerden nasıl zarar verebilir? Open Subtitles حاضر قبطان ما هي المخاطر الموجودة داخل الغواصة
    Destroyeri bana bırak, sen şu denizaltıya bak Open Subtitles لقد تركتني أقلق حول المدمرة فقط ابقى على تلك الغواصة
    O denizaltıya girmek için yeterli insan gücümüz ya da kaynağımız yok. Open Subtitles ليس لدينا الأفراد أو المصادر المناسبة لاقتحام الغواصة
    Ya denizaltıya el koyar ve kimse farkına bile varamadan adadan ayrılırız. Open Subtitles إمّا أن نصادر الغوّاصة ونغادر هذه الجزيرة قبل أن يعلم أحد ما برحيلنا
    Karımın hâlâ adada olma ihtimâli varken denizaltıya binmem. Open Subtitles لن أركب تلك الغوّاصة إن كان هنالك احتمال بأنّ زوجتي لا تزال في هذه الجزيرة
    Kadınları ve çocukları denizaltıya bindirip buradan gönderin. Open Subtitles أركب النساء والأطفال الغوّاصة وأخرجهم من هنا
    Üç yıl önce bu denizaltıya binmek istediğinde kabul etmeliydim. Open Subtitles كان يجب أن أصغي إليكِ عندما أردتِ ركوب الغوّاصة قبل 3 أعوام
    Rıhtıma gittiğimizde onun denizaltıya binmemesini sağlayacaksın. Open Subtitles حالما نصل للرصيف تأكّد من أنّه لن يركب تلك الغوّاصة
    Her denizaltı o özel denizaltıya eşsiz izlenime neden olan bir çeşit radyo aktif atık yayar. Open Subtitles كلّ غوّاصة تبعث نوع من الفضلات المشعّة التي تحمل أثر فريد إلى ذلك غواصة معيّنة, برهان الإمتلاك
    Bu adamlar en önemli denizaltıya nasıl girebiliyorlar? Open Subtitles كيف تمكن هؤلاء من الدخول إلى غواصة في المقام الأول؟
    Peşinizden denizaltıya gelmeseydim ikiniz giderdiniz ve o ölmezdi. Open Subtitles إن لم أكن آتيت خلفكم للغواصة لكنتما رحلتما، وما كانت لتموت.
    Bu pislikler bizi yarın denizaltıya bindirip Tahiti'ye götürecekler. Open Subtitles سيركبنا الوغد غوّاصتهم غداً ويرسلنا إلى (تاهيتي)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد