ويكيبيديا

    "denizdeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البحر
        
    • بالبحر
        
    Görünüşe göre, kumsaldaki yumurtalar, yırtıcı hayvanlardan daha fazla korunur ve Denizdeki soğuk sularda olacağından daha hızlı gelişirler. Open Subtitles يبدو أن وضع البيض على الشاطئ أكثر أمناً من الضواري ويتطور بأسرع من تطوره في المياه الباردة في البحر
    Daha güneyde, kıtanın kıyısında Denizdeki buz örtüsü kırılmaya başlıyor. Open Subtitles جنوبا, وبالقرب من القارة يبدأ غطاء البحر الجليدي في التكسر
    Şu anda Cape Cod'daki hoş bir plajda oturmuş Denizdeki beyaz köpükleri seyrediyorum. Open Subtitles الآن أنا أجلس عند شاطئ جميل عند كيب كود أحدق في موجات البحر
    Muhtemelen kurşun ve cıva doludur. Denizdeki tüm zehirler gövdesindedir. Open Subtitles غالباً هى مليئة بالزئبق والرصاص . وكل السموم الموجودة بالبحر
    Bu resim Denizdeki yalnız günlerimde bana iyi hizmet edecek. Open Subtitles هذه الصورة ستخدمني جيداً في ليالي الوحدة بالبحر
    Denizdeki başıboş buz kütleleri sürükleniyor. Yüzlerce mil, birinden diğerine geçiyorlar. Open Subtitles بعد تجوالهم في المساحات المتجلّدة و خوضهم لغمار البحر وإحاطتهم بـ 161كم من الشريط الساحلي،
    Kış fırtınalarının öfkesinden evvel, sürüklendiğinde, Denizdeki başıboş buz kütleleri, kıyıya sabit buz kütleleriyle çarpışıyor; Open Subtitles منقادةً بفعل غضب عواصف الشتاء، تصطدم الأطواف الجليدية في البحر بالحواف الجليدية الثابتة على الشاطئ
    Çok önemli bir bilimsel başarı ürünü uzun bir mesafe boyunca Denizdeki veya havadaki davetsiz bir misafiri fark edebilme yeteneğine sahip. Open Subtitles إنه رائع ، إنجاز علمى قادر على إكتشاف دخيل فى البحر أو فى الجو . وعلى مدى بعيد
    İyi geceler Amerika, ve Denizdeki tüm gemiler. Open Subtitles ليلة سعيدة، أمريكا، وكُلّ السُفن في البحر.
    Orada durmakta olan ve hâlâ bulunan yıldızlar denizciler tarafından Denizdeki yerlerini belirlemek amacıyla kullanılırlar. Open Subtitles لطالما استعان البحارة بالشمس والنجوم لتحديد موقعهم فى البحر.
    Büyük Beyaz, Denizdeki en büyük yırtıcı balıktır. Open Subtitles إن القرش الأبيض يعتبر من أكبر مفترسي الاسماك في البحر
    Denizdeki bir çok muhteşem topraktan sadece biridir. Open Subtitles فقط مكان رائع على البحر عن كثير من الأراضي
    Dünyanın sonunda, Denizdeki kayıp şehir. Open Subtitles المدينة الضائعة في البحر في نهاية العالم.
    Günlerini Denizdeki buzun çoktan kırıldığı yerde beslenerek geçirmişlerdir. Open Subtitles كانوا قد قضوا اليوم يتغذون بعيداً.. حيث يكون جليد البحر قد تكسر بالفعل
    Bu Denizdeki planktonlar yeniden açarlar. Open Subtitles عادت العوالق لتزدهر مرة أخرى في هذا البحر
    İlkbahar yaza döndüğünde, güneşin ısısı Denizdeki buzları eritmeye başlar. Open Subtitles حال تحول فصل الربيع إلى الصيف تبدأ حرارة الشمس في إذابة البحر الجليدي
    Kış aylarında Denizdeki buzlarla birlikte donmuşlardı ama bir kez daha akıntı ve rüzgarla sürükleniyorlar. Open Subtitles خلال فصل الشتاء كانوا متجمدين داخل البحر الجليدي لكنهم ينزلقون مرة أخرى الآن
    Hayret verici şekilde Denizdeki en ağır kılçıklı balık olma rekoru var. Open Subtitles إنه لمن المذهل أن هذه السمكة سُجلت على أنها أثقل الأسماك العظمية في البحر.
    En sonunda bu olduğunda, ordumla Denizdeki tüm rotaları kontrol edebileceğim. Open Subtitles سأتحكم بالبحر كله عندما انتهي من هذا
    Kadının semptomlarını alıp kocanın Denizdeki semptomlarından çıkar. Open Subtitles خذ أعراضها و أحذف منها أعراضه بالبحر
    Kadının semptomlarını alıp kocanın Denizdeki semptomlarından çıkar. Open Subtitles خذ أعراضها و أحذف منها أعراضه بالبحر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد