Ayni zamanda da bu denkleme göre kamu yolsuzluğuna en geniş örnek. | TED | كما أنها أكبر مثال على الفساد العام وفقاً لهذه المعادلة. |
Bu yüzden, bu denkleme bakıp bununla ne yapılabilir, diye sormak doğaldır. | TED | و هكذا، بامتلاك هذه المعادلة الوحيدة، إنه من الطبيعي أن تسأل، إذاً ماذا يمكننا صنعه بهذه؟ |
denkleme yeni bir faktör daha eklersek ne olacağını hiç bir zaman bilmiyoruz. | TED | لا نعلم أبداً، ما يمكن أن يفعله وضع عنصر جديد في المعادلة. |
Her denkleme tıklayabilir ve onunla deneyler yapmak için küçük bir araç açabilirsiniz, onu kurcalayabilirsiniz, anlayabilirsiniz, | TED | يمكنك النقر على أي معادلة وتجلب أداة صغيرة لتستطيع تجربتها، العبث بها، وفهمها، |
Evrendeki her şeyi açıklayan tek bir birleştirici denkleme. | Open Subtitles | معادلة توحيدية واحدة توضح .كُل شيء في الكون |
denkleme onu da eklersek insanlar ne düşünür biliyor musun? | Open Subtitles | إذا أضفناها للمعادلة أتعرف ماذا سيظن الناس؟ |
denkleme ne şekilde uyduğunu bilmemiz gerek. | Open Subtitles | نحتاج لمعرفه دوره داخل هذه المعادله |
İzleyiciler arasındaysanız ve hak ettiğiniz maaşı almıyorsanız, sizi bu denkleme davet ediyorum. | TED | وإن كنت تجلسين ضمن الحضور اليوم ولا تتقاضين ما تستحقين، أودّ أن أرحب بك في هذه المعادلة. |
Ve bunların hepsi gelip doğru soruyu sormaya dayanıyor ve onu doğru denkleme çevirmeye | TED | وكل ذلك مرتبط بطرح السؤال الصحيح وتحويله إلى المعادلة الصحيحة، |
Onu denkleme katınca, şiddeti tarif etmek çok uzun oluyor. | Open Subtitles | أضفه إلى المعادلة وستجد تفسيرا لهذا العنف |
Şu sol üstteki denkleme dayanarak, sezon sonrasına kalmak için en az 99 maç kazanmamız gerektiğini hesapladım. | Open Subtitles | باستخدام هذه المعادلة في الأعلى على اليسار اتضح لي أننا نحتاج الفوز بـ99 مباراة على الأقل.. في الموسم ككل |
denkleme birkaç bomba daha ekledim o kadar. | Open Subtitles | لقد قُمتُ فقط بإضافة قنبلتين إلى المعادلة |
denkleme başka birini eklemek istemiyordun hani? | Open Subtitles | ماذا حدث للاتريدين أن تضيفين شخص أخر إلى المعادلة ؟ |
Diziyi ilerleterek denkleme dönüştürdüm ve bu beni tam bu tarihte, bu saatte bu koordinatlardaki bu kumsala tam bugün getirdi. | Open Subtitles | أضفتُ المتتالية إلى المعادلة وأتيتُ بهذا التاريخ وهذا الوقت وهذهِ السلسلة من الإحداثيات التي قادتني إلى هذا الشاطئ |
Ve denkleme baktığında gördü ki, uzun zamandır bilimcilerin elektromanyetik kuvveti açıklamak için kullandıkları denklemin ta kendisiydi. | TED | و حالما نظر إلى المعادلة. أدرك أنها لم تكن إلا تلك المعادلة التي عرفها العلماء لفترة طويلة، و التي تصف القوة الكهرومغناطيسية. |
Hadi bunu bir denkleme koyalım. | TED | إذًا دعونا نضع هذا في معادلة. |
Peki, bunların hepsi basit bir denkleme indirgeniyor. | TED | يعتمد الأمر بمجمله على معادلة بسيطة. |
Onunla konuşmalıyım. Yeni bir denkleme ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد أن أكلمه أحتاج معادلة جديدة |
Herhangi bir dizi ya da denkleme ait değiller. Matematiksel olarak alakasızlar. | Open Subtitles | انها ليست جزءا من نمط او معادلة |
Ama onu da denkleme eklersek, ne düşünecekler dersin | Open Subtitles | إذا أضفناها للمعادلة أتعرف ماذا سيظن الناس؟ |
Bu denkleme göre, bir zaman yolculuğu kopyası sebep-sonuç ilişkisi oranında kompleks paydada sonuçlanıyor. | Open Subtitles | و طبقاً لهذه للمعادلة النسخة الزمنية المطابقة تنتج بسبب القاسم المعقد في معدل السببية |
Eğer denkleme saçı da eklerseniz, beyler, benim gibi ve daha da önemlisi, bir federal ajanınki gibi bir şeye benzemeyen bir yüzünüz olur. | Open Subtitles | و لو اضفتم شعر الوجه الي المعادله ايها الافاضل ستحصلون علي وجه لا يشبهني ابدا والاهم من ذلك لا يشبه اي عميل فيدرالي علي الاطلاق |
Belki de denkleme ters taraftan bakıyoruz. | Open Subtitles | ربما أننا نرى الجانب الخاطئ من المعادله |