Bu da ön sayfanızı oluşturuyor. Sürekli artıyor, düşüyor, devamlı değişiyor. | TED | وهذا ما يصنع صفحة البداية. فهي دائماً تصعد، وتهبط، ودائماً تتغير. |
devamlı insanlar hakkında konuşmak sivilce yapar. Sence bu çekici mi? | Open Subtitles | يتحدث دائماً عن الناس الذين يعصرون البثرات، أتعتقدين أن ذلك يُسحر؟ |
Bir şekilde devamlı bağlantıda olmanın bizi daha az yalnız hissettireceğini sanıyoruz. | TED | و نبدأ بالاعتقاد أن كوننا مرتبطين دائما سيجعلنا نشعر أننا أقل وحدة. |
Başlarda sanırım eve gitmeyi istiyordum, fakat şimdi karar verdim ki, bir şeyin parçası olmak isterim, devamlı bir parça, ne demek istediğimi anlarsan. | Open Subtitles | في البدايه كنت أعتقد أني أريد العودة للمنزل لكن الآن قررت الإهتمام بكوني جزء من شيء ما جزء دائم , إذا فهمت ما أقصد |
devamlı aktivasyon teorisine göre rüyalar, beynin düzgün çalışabilmesi için sürekli hafızayı pekiştirip uzun süreli hafızalar oluşturma ihtiyacından doğar. | TED | نظرية التفعيل المستمر تعتقد أن أحلامك نتائج من احتياج عقلك لتعزيز وخلق الذكريات لمدة طويلة باستمرار لكي يعمل بشكل صحيح |
Fransa'daki seferleri ve İskoçya'ya vahşi istilası hazineyi tüketti, paranın değerini düşürerek ödeme girişimleri devamlı enflasyona neden oldu. | TED | حملته في فرنسا وغزوه الوحشي لإسكتلندا استنفذ خزينة الدولة، ومحاولته لتمويلها عن طريق تقليل العملة أدى إلى تضخم مستمر. |
Siz ve rakibinizin devamlı el ele gezmesi insanların biraz aklını karıştırdı. | Open Subtitles | أصبح الناس حائرين، بسبب الطريقة التي تتشابك بها الأيدي مع منافسك دائماً. |
Sanırım içimde devamlı korkak bir his olacak ama bu ebeveyn olmaktan. | Open Subtitles | أعتقد أن جزءً مني سيظل خائف قليلاً لكن هكذا يكون الوالد دائماً |
-Böyle zengin anne babalar çocuk, boşanma gibi konularda devamlı kavga eder. | Open Subtitles | أي قضية حضانة ؟ حسناً هؤلاء الآباء الأثرياء دائماً يتنازعون على الأبناء |
Babam devamlı onunla ilgili hikâyeler anlatırdı harika bir deniz bilimcisi imiş. | Open Subtitles | كان أبي دائماً يحكي لي قصصاً عنها كيف كانت عالمة محيطات عظيمة |
devamlı birlikte olmaya devam edersek yakında bir isklete döneceğim. | Open Subtitles | أنا سوف أنتهي إلى هيكل عظمي إذا بقينا معاً دائما |
Büstünüzün yanına oturacağı için büstün gözleri devamlı üzerinde olacak. | Open Subtitles | ثم ثانية سنجلسه هنا بجانب تمثالك النصفي حتي إذا جلست ستكون دائما ساطعا عليه |
Bu durum kısa vadeli satışları tehlikeye atmış olabilir; ama, paylaşılan değerlere dayalı, devamlı ve uzun vadeli bir bağlılık da oluşturmuştur. | TED | قد يكون يؤثر على المبيعات في المدى القصير، لكنه يبني ولاء دائم وطويل الأجل استناداً على القيم المشتركة. |
Ve bunun nedeni hepimizin devamlı olarak mikroplara ev sahipliği yapıyor olması. | TED | وهذا بسبب أننا نذرف الميكروبات باستمرار. |
Bunun için sahip olduğunuz savunma çok daha güçlüdür, çok daha adapte olunabilirdir devamlı en son versiyonunu çalıştırır. | TED | ما هو متوفر لك كوسيلة دفاع هو أكثر قوة، أكثر قدرة على التكيُّف، ويمكنه تحديثه بشكل مستمر لآخر الإصدارات. |
- Hani şu devamlı gazetelere çıkan emlak zengini mi? | Open Subtitles | هل هذا الذي يظهر دوماً في الصحف؟ صاحب العقارات المهم؟ |
Onunla hiç karşılaşmadık ama devamlı yazışırdık. | Open Subtitles | .. في الواقع نحن لم نتقابل بشكل فعلي لكننا كنّا نتراسل بشكل منتظم |
Gaz sütunu, devamlı olarak Dünya'nın çekirdeğinden yükselen sıcaklıkla besleniyor. | Open Subtitles | تمدّد الريش بفعل الحرارة المرتفعة بإستمرار من لُب الأرض الساخن. |
Bu da size zamanla devamlı bir gözlem sunuyor ama sadece bir noktada. | TED | مما يوفر لكم صور رصد مستمرة في الوقت الحقيقي... لكن في نقطة واحدة. |
İki solucanı dövüştürmeye çalışıyorum. Sol taraftaki devamlı kaçıyor. Haydi, Homes. | Open Subtitles | تلك التي على اليسار تستمر في الهرب، هيا صديقتي، اركلي ذيلها |
O zaman neden devamlı herkese onlar için ne yaptığını hatırlatıyorsun? | Open Subtitles | ثمّ الذي تُذكّرُ بشكل ثابت كُلّ شخص ماذا أنت تَعمَلُ لهم؟ |
Yaklaşık 400 metre menzili, 216 saat devamlı yayın süresi var. | Open Subtitles | و مدى عمله 400 ياردة و يستمر عمله لمدة 216 ساعة |
Demek istiyorum ki, onunla zaman geçirmeyi seviyorum ama hakkında devamlı konuştuğu tek kişi sensin. | Open Subtitles | أقصد انني احب ان أخرج معه لكن انت من يتكلم دائماَ حول الموضوع |
Şeytan Üçgeni yırtığını devamlı olarak genişleten bir şeydi. | Open Subtitles | كان المثلث يمثلدوماً ذلك الثقب الدائم التوسع |