Çocuğu eğiterek diğer baronları devirmek için kullanmak istiyor. | Open Subtitles | وتريد تدريبه ثم تستخدمه للإطاحة بالبارونات الأخرين |
Ülkemize gelip hükümeti devirmek için komplo düzenleme fikrin varsa o halde bu bir suçtur. | Open Subtitles | إن كانت فكرتك أن تأتِ إلى بلادنا وتكيد المؤامرات للإطاحة بحكومتنا... فدون أدنى شكّ تُعد تلك جريمة. |
Arkadaşlarını devirmek için seni kullanan kim? | Open Subtitles | مَنْ يستخدمكِ للإطاحة بصديقاتكِ؟ |
1990'larda, birbirini devirmek için suikastlar yapıyor ve birbirlerini yok ediyorlardı. | Open Subtitles | التسعينيات حيث أولئك المجموعات التي تتآمر لإسقاط و تحطيم بعضهم البعض |
Beni devirmek için Kayser'le komplo kurduklarının apaçık itirafı! | Open Subtitles | اعتراف مدقع من ابني بإن القيصر تآمر معه لإسقاط الدستور وتدميرى |
Hazineyi kraliçeyi devirmek için kullanmayı planlıyordu. O zamanki kraliçemiz kimdi? | Open Subtitles | حيث إنه يخطط لاستعمال ذاك الكنز لاسقاط ملكتنا العظيمة ما اسمها؟ |
Plandığımız gibi siz,oğlum ve Elizabeth Richard'ı devirmek için birlikte çalışacaksınız. | Open Subtitles | سنستمر كما هو مخطط - أنت وأبني وإليزابيث، تعملون معاً للإطاحة بريتشارد |
- Yoksa ceza olarak elinden alınırlar. - Hepsini devirmek için yeterli değil. Ağ. | Open Subtitles | -لا يوجد هناك ما يكفي منّا للإطاحة بكلّ ذلك . |
Gibi. Hobbs'u devirmek için 10 el ateş ettim. | Open Subtitles | لقد إحتجت إلى عشر طلقات للإطاحة بـ(هوبز). |
Öğretmen Kim hükümeti devirmek için devrim çağrısında bulundu sen ve ben başımızı salladık. | Open Subtitles | دعا السيد "كيم" الى ثورة... للإطاحة بالحكومة, ثم قمنا بالإيماء. |
Aksi halde onu devirmek için Vulcan'ın peşine düşmeme gerek kalmazdı. | Open Subtitles | لأنّه لو كان لديّ، فما كنتُ لأضطرّ للسعي وراء (فولكان) للإطاحة به. |
Erroll White, Dietz'in dış güçlerle Herkes'i devirmek için gizlice anlaştığından şüphelenmiş. | Open Subtitles | شك (إيرول وايت) بأن ديتز كان يحيك مؤامرة "مع قوى خارجية للإطاحة بـ"الجميع |
Knockers'ı devirmek için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | سأفعل أي شيء للإطاحة بأولئك "الأقزام" |
Ama ağacı devirmek için bir darbeden fazlası gerekir. | Open Subtitles | لكن يتطلب الأمر أكثر من ضربة لإسقاط الشجرة |
İyi bir adamı devirmek için bundan daha fazlası gerek. | Open Subtitles | يحتاجون أكثر من ذلك بكثير لإسقاط رجل جيد. |
Şimdi bile, Moloc'u devirmek için bir isyan hazırlığında. | Open Subtitles | حتّى الآن، إنها تعمل على بثّ التمرّد لإسقاط (مولك) |
Bir New Yorkluyu devirmek için çok daha fazlası gerek! | Open Subtitles | وأكثر من ذلك بكثير لإسقاط شخص من (نيويورك). |
Lord Russell, Kralı devirmek için dolap çevirdi. | Open Subtitles | (اللورد (راسل الذي خطط لإسقاط الملك |
Stanford, Medina'yı öldürmeye karar verince de gargoyle'u devirmek için müzeden aldığı levyeyi kullanıp Medina'nın ölümünden lanetin sorumlu tutulmasını ummuş. | Open Subtitles | وعندما قرّر (ستانفورد) قتل (مادينا)، استخدم واحدة من قضبان المخل من المتحف لإسقاط التمثال، وأمل أن تُلقى لائمة وفاة (مادينا) على اللعنة. |
Meşru yönetimi devirmek için isyancıları desteklemek masum yaşamları tehlikeye sokar. | Open Subtitles | امداد الثوار لاسقاط حكومة شريعة يضع حياة الابرياء فى خطر |
Hükümetimizi devirmek için komplo kuruldu. | Open Subtitles | المؤامره قد اعدت لاسقاط الحكومه |
Cambridge'li o pislikler, Billy'yi devirmek için her şeyi yapar çünkü Southie'li bir İrlandalı önemli mevkiye gelsin istemezler. | Open Subtitles | هؤلاء المغفلون من (كامبردج) سيفعلون أي شيء لاسقاط (بيلي) لأنهم لا يستطيعون مواجهته السلطة في يد (ميك) من (ساوثي). |