ويكيبيديا

    "devletler'deki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في الولايات
        
    Birleşik Devletler'deki ihtiyarların hayat standartlarını arttırmak ve değerlerini daha iyi kullanabilmek için ne yapabiliriz? TED ما الذي في وسعنا القيام به لتحسين حياة المسنين في الولايات المتحدة، وأن نستفيد بشكل أفضل من قيمتهم؟
    Gerçek şu ki, ırkçılık Birleşik Devletler'deki bazı ırk gruplarını sistematik olarak dezavantajlı duruma getiren gerçekten hileli bir sistem üretiyor. TED الحقيقة هي، أن التمييز العنصري يُنتج نظامًا فاسدًا يُطبق الحرمان المنهجي على بعض الفئات العرقية في الولايات المتحدة.
    Bugün, Birleşik Devletler'deki kayıtlı mimarların ancak ve ancak yüzde on beşi kadın. TED اليوم بالكاد 15 بالمائة من المهندسين المقيدين في الولايات المتحدة سيدات
    Birleşik Devletler'deki en büyük üreticilerden biriyiz. Open Subtitles وشركتنا تعتبر من أقوى الشركات لتصنيع مثل هذه الذخائر في الولايات المتحدة
    Bu Birleşmiş Devletler'deki en büyük kaser et fabrikası. Open Subtitles هذا هو كوشير أكبر مصنع للحوم جلات في الولايات المتحدة.
    İlk Birleşik Devletler'deki iç savaş, Orta Batı'yı harap etmeye devam ediyor. Open Subtitles في الولايات المتحدة السابقة تستمر الحرب الأهلية بتدمير الغرب
    Buna ek olarak, Birleşik Devletler'deki tüm kuralları araştırdım. Open Subtitles و بالإضافة إلى ذلك ، لقد بحثت فى المدونات من كل مدينة في الولايات المتحدة
    Guantanamo, tam buradaki, Birleşik Devletler'deki gizli hapishanelerle değiştiriliyor, adamım. Open Subtitles غوانتنامو سيستبدل بشبكة من السجون السرية هنا في الولايات المتحدة ، يا صاح
    Tıpkı Birleşik Devletler'deki gibi. Aynı şey işde. Open Subtitles مثلما هو الحال في الولايات المتحدة إنّه نفس الشيء
    Kolombiyalı bir resmi görevli, Birleşik Devletler'deki ahbaplarından yardım istemişti. Open Subtitles خلاصتاً، مسؤول كلومبي محلي لديه علاقات في الولايات دعا لبضع الخدمات.
    Birleşik Devletler'deki tüm çocukları ve aileleri etkileyecek, onyıllar boyunca daha eğitimli bir işgücünü garantileyecek ve Amerika'nın entelektüel bir süper güç olarak üstünlüğünü güçlendirecek. Open Subtitles سيؤثران على كل طفل ووالد في الولايات المتحدة سيضمنان قوى عاملة مُعلّمة جيداً لعقود قادمة وسيعززان ريادة أمريكا
    Kartelin Birleşik Devletler'deki kolu neredeyse. Open Subtitles إنه من كبار سادة الأعضاء في الولايات المتحدة.
    Kartelin Birleşik Devletler'deki kolu neredeyse. Open Subtitles إنه من كبار سادة الأعضاء في الولايات المتحدة.
    Birleşik Devletler'deki Büyük Efendiler? Open Subtitles ماذا عن لوردات الاشفيني في الولايات المتحدة ؟
    Bu, Birleşmiş Devletler'deki eğitime ayrılan bütçeyi iki katına çıkarmak isteyen bir STK'nın bir hayır organizasyonu için bir otobüs veya taşıtı, dikkatlice tasarlanmış, iki inç farkla anayoldaki üstgeçitlere değmez. TED هذا باص .. او حافلة انها من عمل منظمة اجتماعية والتي تريد ان تضاعف الميزانية التعليمية في الولايات المتحدة الامريكية وقد صمم بصورة دقيقة وبهذا التصميم كان يعبر الطرق السريعة ويعبر عن الفكرة
    Bu ürünle sadece Birleşik Devletler'deki hayvanlar beslenecekti ama insanların yiyeceklerine de girdi ve biri onun yiyeceklere nasıl bu kadar kolay girdiğini keşfetmiş olmalı. TED هذه الأشياء كان من المفترض بها أن تكون غذاءا للحيوانات فقط في الولايات المتحدة. ووصلت إلى محلات التموين البشري ، كان على شخص ما أن يتوقع حدوث ذلك بكل بساطة.
    Buna zıt olarak, Edward Snowden'ın Birleşik Devletler'deki Ulusal Güvenlik Ajansından aldığı bütün dosyalar bir tırnak büyüklüğündeki bir hafıza kartına sığıyor ve ışık hızında paylaşılabiliyor. TED بالمقابل، فجميع الملفات التي أخذها إدوارد سنودن، من وكالة الأمن القومي في الولايات المتحدة يمكن تخزينها على ذاكرة محمولة، بحجم الإظفر. كما يمكن مشاركة هذه المعلومات بلمح البصر.
    Birleşik Devletler’deki hastanelerde verilen antibiyotiklerin %50’si gereksiz. TED في الولايات المتحدة، 50% من المضادات الحيوية المعطاة في المستشفيات غير ضرورية.
    Vanderbilt, Cleveland Kliniği'nde -- Birleşik Devletler'in her yerinde -- uygulanan tedavi şekillerine sahibiz, ve bunları Birleşik Devletler'deki maliyetin yüzde 10'uyla gerçekleştirebiliyoruz. TED لدينا كل طريقة يمكن أن يعمل بها في فاندربيلت عيادة كليفلاند – في كل مكان في الولايات المتحدة ونحن نفعل ذلك بنحو ١٠٪ من التكلفة المتطلبة لتفعل هذه الأشياء في الولايات المتحدة
    Nasıl oy kullanılacağına dair bilgi veren mecraları olmayan Birleşik Devletler'deki ilçelerin yaklaşık olarak üçte birinden biriydi. TED تقريباً ثلث المقاطعات في الولايات المتحدة لم يكن لديها أي نشاط على الإنترنت من أجل العثور على معلومات رسمية عن كيفية الإقتراع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد