Bu kadar popğler olmasının bir diğer nedeni onu ölçebiliyor olmamız, dijital. | TED | و السبب الآخر لكونها مشهورة لأننا نستطيع قياسها, إنها رقمية. |
Bunu sevmemin bir diğer nedeni de bilimin karmaşıklığına alternatif bir giriş noktası öneriyor olması. | TED | السبب الآخر الذي جعل ذلك يعجبني حقا هو أنه يعطي نقطة دخول بديلة لتعقيد العلوم. |
Elbette. Buraya gelmemin diğer nedeni de oydu. | Open Subtitles | بالطبع ذلك هو السبب الآخر لمجيئى |
Gelmemen gerektiğini düşünmemin bir diğer nedeni de bacaklarımın daha rahat sığacak olması. | Open Subtitles | حسنا، يوجد سبب آخر لعدم مجيئك معي، أن أتمكن من استخدام متسع القدمين. |
Trump'ın sevilmesinin bir diğer nedeni, ne düşünüyorsa onu söylemesi. | TED | سبب آخر لشعبية ترامب: أنه يخبر بما يفكر به. |
Gerilemenin bir diğer nedeni teknik becerilerinin doğa bilgilerine kıyasla yetersiz kalmasıydı. | Open Subtitles | سبب آخر في الانحدار معرفتهم التكنولوجية قد سبقت فهمهم للطبيعة |
Karar vermemin bir diğer nedeni de buydu. | Open Subtitles | .وهنالك سببٌ آخر لقراريّ |
- Gelmemin diğer nedeni de şu: | Open Subtitles | -لدي عمل لأنجزه . هذا السبب الآخر لوجودي. |
Gelişimin diğer nedeni ve Rebecca'yı getirme nedenim hayatlarımızın en heyecanlı anını yeniden yaşamak. | Open Subtitles | السبب الآخر لوجودي هنا (والسبب لإحضاري (ريبيكا هو أن نعيد إحياء أكثر لحظة إثارة من حياتنا |
Bu da saati değiştirmemizin bir diğer nedeni. | Open Subtitles | وهذا سبب آخر لتغيير موعد العشاء |
Lobide kalmasının diğer nedeni bu olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا سبب آخر لبقائه في الردهة |
Seni seçmemizin diğer nedeni de bu. | Open Subtitles | وهذا سبب آخر لاختيارنا لك |
Ve ben türleri gerekir diğer nedeni. | Open Subtitles | وأنا بحاجة إلى أنواع سبب آخر. |
Bu olayın, onun ilk işi olduğuna inanmamızın diğer nedeni de bu zaten. | Open Subtitles | -ذلك سببٌ آخر يجعلنا نظنّ أنه كان عمله الأوّل . |