Sadece orda dikildi, anlaşılan sihirli yakıtın kendi kendine dolmasını bekliyor. | Open Subtitles | فقط وقفت هناك تقريباً منتظرة الوقود السحرى ان يمر |
İnsanlarla konuşurken ciltlerindeki kılları görmeyi seviyorum, bak seninkiler dikildi hemen. | Open Subtitles | أود أن أرى الشعر على الجلد الناس عندما أتحدث إليهم، وتفضلوا بقبول فائق الاحترام وقفت فقط الحق. |
Sonra bir gün hiçbir şey söylemeden öylece dikildi ve doğru suya yürüdü ve direk nehrin içine girdi. | Open Subtitles | وبعد ذلك فى يوما ما لم تقل أى شئ قد وقفت هناك وقد كانت تسير نحو الماء |
Yarım saat önce bir sahil güvenlik teknesindeki tüm ekibin gözleri dikildi. | Open Subtitles | قبل نصف ساعة طاقم حرس السواحل باكمله أعينهم خيطت وأغلقت |
Yarım saat önce bir sahil güvenlik teknesindeki tüm ekibin gözleri dikildi. | Open Subtitles | قبل نصف ساعة طاقم حرس السواحل باكمله أعينهم خيطت وأغلقت هذا كان أنت |
Pekâlâ, bir numaralı yataktaki hasta sakinleştirildi ve yarası dikildi. | Open Subtitles | حسنًا، المريض بالفراش الأول تم تخديره وتم تخييط جرحه |
- ...ağzı dikildi. | Open Subtitles | قبل ان يستطيع قول اي شي |
O da tam olarak bunu yaptı. Orada öylece dikildi. | Open Subtitles | وذلك بالضبط ما فعلته لقد وقفت هناك فقط |
Kendi sikik kardeşim, orada kımıldaman dikildi. | Open Subtitles | أنت فقط وقفت هناك. أخي سخيف الخاصة. |
Kapının önüne dikildi. | Open Subtitles | لقد وقفت أمام الباب - لن تحصل على شيء - |
- Memeleriyle tam karşıma dikildi. | Open Subtitles | وقفت هُناك شبه عارية أمامي. |
Orada dikildi, sonra ışıkları söndürdü, yani... | Open Subtitles | ...لقد وقفت هناك, ثم ثم اطفأت الأضواء |
- Elbiseler ona göre dikildi! | Open Subtitles | - الفساتين خيطت على مقاسها! |
1929 yılında dört kişi tıpkı bu adamlar gibi dikildi. | Open Subtitles | -في عام 1929 تم تخييط أربعة رجال كهذان |
- ...ağzı dikildi. | Open Subtitles | قبل ان يستطيع قول اي شي |