Faks makinesinin başında dikildim elbette gelmelerini bekledim. | Open Subtitles | ولذلك وقفت بجانب آلة الفاكس بإنتظار .. بالطبع, لينزل |
Konser boyunca umrumda değilmiş gibi orada öylece dikildim. | Open Subtitles | وقفت هناك ورأيت كل شيء أتظاهر بأني لا أهتم |
Banyoya gittim ve duşun yanında duvara karşı dikildim. | Open Subtitles | ذهبت إلى الحمام وقفت عند حوض الاستحمام |
Dükkanda kart seçmek için uzun süre dikildim kaldım, anlıyor musun? | Open Subtitles | وقفتُ في المتجر لساعات أبحث وأبحث لأجد واحدة بصورة لائقة، رسالة لائقة |
O kuduz canavarın karşısına dikildim, yüz yüze geldik. | Open Subtitles | وقفتُ وجهاً لوجه مواجهاً ذاك الوحش الضاري |
Onun karşısına dikildim. Önemli olan şey bu. | Open Subtitles | لقد وقفت له هذا هو الجزء الهام |
Başında dikildim. Ölümünü izledim. | Open Subtitles | لقد وقفت امامها , أُشاهدها و هي تموت |
Orada öylece dikildim. | Open Subtitles | ...كنت خائفاً من الدخول و أنا - وأنا فقط وقفت هناك |
Orada dikildim ve babasının gözüne baktım... Ona oğlunun ateş altında cesurca öldüğünü söyledim. | Open Subtitles | وقفت هناك وأخبرت والدة بأن إبنهم مات (شجاعا) تحت النيران |
Orada dikildim ve babasının gözüne baktım... Ona oğlunun ateş altında cesurca öldüğünü söyledim. | Open Subtitles | وقفت هناك وأخبرت والدة بأن إبنهم مات (شجاعا) تحت النيران |
Önüne dikildim. | Open Subtitles | لذلك انا وقفت في الجبهة |
Tüm New York sosyetesinin önünde dikildim. | Open Subtitles | لقد وقفت أمام كل شخص مهم في |
Hiçbir şey yapmadan orada dikildim. | Open Subtitles | لا أعلم لقد وقفت مكاني |
Bir şeyler yapmak istedim. Ama sadece öylece dikildim. | Open Subtitles | اردت فعل شيء ولكنني وقفت هناك |
Orada sadece dikildim ve hiçbir şey demedim. | Open Subtitles | وقفت هناك و لم أقل شيئاً |
Biri Lucy'i bulduklarını söyleyene kadar 12 saat boyunca yolda dikildim. | Open Subtitles | وقفت في الطريق لـ12 ساعة قبل أن يخبرني أحد (بأنهم عثروا على (لوسي |
Cadılar Bayramı'nda orada dikildim. | Open Subtitles | في عيد (الهالوين) وقفت فقط هناك |
Apartmanımızın dışında geleceksin diye dikildim durdum. | Open Subtitles | وقفتُ خارج شقتنا بإنتظار ظهوركِ. |
Cadılar Bayramı'nda orada dikildim. | Open Subtitles | "في عيد "الهالووين وقفتُ في السّاحةِ فحسب |
Bense odanın dışında dikildim. O kadar işe yaramaz hissettim ki kendimi. | Open Subtitles | بينما وقفتُ خارجَ الغرفة، وأنا أشعر... |