Eski mahalleden olanlar arasında bir tür gözünü dikip bakma yarışı mı? | Open Subtitles | مسابقة فى التحديق من نوعاً ما بين طفلين من بلدة واحدة ؟ |
Biz de buna kibar bir şekilde karşılık vermezsek gözlerini dikip bakmayı kesmeyecekler. | Open Subtitles | إذا لم يكن هنالك نوعا ما لطف متبادل لن يتوقفوا عن التحديق بنا |
Gözlerini dikip duruyor, her zaman yaptığı gibi. | Open Subtitles | استمرت في التحديق بي، كما كانت تفعل دائما |
bunca tehlike ve serüven yeter artık durulup evlenme zamanı... karım dikiş dikip bana yemekler yapar hep hizmetime koşar... sonra kafamı şişirip dır dır eder hababam azarlar... sürekli para ister hayatı bana dar eder... en iyisi bu konuyu bir daha düşüneyim... evlilik hayatı benim neyime gözüme uyku girer hiç değilse... dünyada hiç kimsem yok ama artık birileri olmalı... acaba nasıl dost kazanıp insanları etkileyebilirim? | Open Subtitles | كل المحاكمات و المحن اليس الافضل ان اجد لى وجة؟ والزوجة ستطبخ و تخيط لى وتذهب لى و تعود لى وتتعارك معى.. |
Affedersin. Gözünü dikip bakıyordun sadece. | Open Subtitles | آسفة, أنتي كنتي فقط تحدقين |
Neyse, benim gitmem lazım. Sen gözlerini dikip bakmak istiyorsan devam et adamım. | Open Subtitles | حسناً , يجب ان اذهب و انت واصل التحديق بها |
İstediğin kadar gözünü dikip bakabilirsin, ama seyredilen bir kütle spektometresi kaynamayacaktır. | Open Subtitles | يمكنكِ التحديق قدرما شئتِ، لكن مطياف الكتلة المُراقب لن يعطي نتيجة. |
Saate gözünü dikip bakman, Rusların gelip seni gözaltına almalarını engellemeyecek. | Open Subtitles | التحديق في الساعة لن يمنع الروسيون من أخذك تحت مسئوليتهم |
- Siz ikiniz. Gözünüzü dikip bakmaktan başka işiniz yok mu? | Open Subtitles | و أنتُنَّ , ألا تملكن شيء تعملانه غير التحديق ؟ |
Ayrıca, son terapistim bana sürekli gözlerini dikip bakardı. | Open Subtitles | كما أن طبيبي النفسي الأخير لم يمنع نفسه من التحديق بي. |
Bir süre daha gözünü dikip okyanusa bakabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك التحديق في المحيط لفترة أطول قليلا |
Bu, görünmez ışıkları kullanarak evreni inceleyen benim gibi astronomlar için Güneş'e gözlerini dikip arkasında yanan doğum günü mumunu görmeye çalışmak gibi olacaktır. | TED | لذلك بالنسبة إلى علماء الفلك مثلي، الذين يستخدمون الضوء غير المرئي لدراسة الكون، سيكون الأمر بمثابة التحديق في الشمس ومحاولة رؤية شمعة عيد الميلاد خلفها. |
Annen sana gözünü dikip bakmanın kabalık olduğunu hiç öğretmedi mi? | Open Subtitles | أم تخبرك أمك قط أن التحديق شيئاً سيئ؟ |
Anlam çıkarana dek gözlerimi dikip baktım. | Open Subtitles | لقد أطلت التحديق بها حتى تعطي معنى. |
Geceler boyu gözünü dikip bana bakmandan iyidir! | Open Subtitles | أفضل من التحديق بوجهي ليلة بعد ليلة |
Gözümü dikip bakma alışkanlığım olmasa da. | Open Subtitles | على الرغم من أنني لا تجعل عادة التحديق. |
Gözlerini dikip bakmayı keser misin? | Open Subtitles | هلاّ تكفّ عن التحديق بها؟ |
Uzaklara gözünü dikip bakmaktan başka birşey yapıyor sayılmaz. | Open Subtitles | لم يفعل أي شئ سوى التحديق |
Gözlerimi dikip kulaklarımı kapatabilirsin. | Open Subtitles | يامكانك أن تخيط عيني وأذني مغلقة |
Gözlerimi dikip kulaklarımı kapatabilirsin. | Open Subtitles | يامكانك أن تخيط عيني وأذني مغلقة |
dikip bitiremez misin? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن تخيط الجرح؟ |
Ne yapacaksın, gözlerini dikip bakacak mısın? | Open Subtitles | اذاً,لماذا انتي تحدقين بي؟ |