| Vekalet dilekçesini doldurması karşılığında, erkenden şartlı tahliye olmasını sağladılar. | Open Subtitles | لقد أخرجوها مبكراً.. طالما أنها كانت راغبة بملء عريضة الوصاية. |
| O iğrenç boşanma dilekçesini hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تتذكر عريضة الطلاق المثيره للإشمئزاز ؟ |
| Boşanma dilekçesini almak için mahkemeye gittim. | Open Subtitles | وذهبت إلى المحكمة للتحصل على عريضة الفصل |
| Sizi temin ederim ki o şikayet dilekçesini yapmaya söz verdiğim gibi sulh mahkemesine ulaştırmaya niyetliydim. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أؤكد لكم، كان لدي كل النية بتقديم عريضة الشكوى إلى محكمة الجلسات كما تعهدت لك |
| Fakat, 2007 yılında, Bhumika ve Nepal LGBT hakları kurumu Nepal Yargıtayına LGBT ayrımcılığına karşı korunma dilekçesini sunmayı başardı. | TED | ولكن في عام 2007، نجحت بوميكا ومنظمة حقوق "إل جي بي تي" بنيبال في تقديم عريضة للمحكمة العليا بنيبال لحمايتهم من التمييز. |
| Karısının, boşanma dilekçesini okumalısın. | Open Subtitles | ... عليك أن تقرأى عريضة زوجته للطلاق |
| Sado'nun feragat dilekçesini yazın. | Open Subtitles | كتابة عريضة كما أوعزت. |
| Biz çoktan Koruyu Bakım dilekçesini imzaladık. | Open Subtitles | لقد وقعنا على عريضة (فوستر كيي) |