- Bu günü iptal etmeliyiz oğlum. - Bizi dinlemelisin, Benny. | Open Subtitles | يجب أن نؤجلها ليوم آخر يجب أن تستمع لكلامه يا بينى |
- Fikirler böyle başlar. - Belki de onları dinlemelisin. | Open Subtitles | من هنا تبدأ الأفكار، من المحتمل أنك يجب أن تستمع إليهم |
Bunu dinlemelisin. İçten olmasına bu kadar kalmıştı. | Open Subtitles | حسنا , انتظر حتى تسمع ذلك هذا هو بعيد عن الصدق |
"Güzel" isim ver. Lanet olsun. Daha iyi dinlemelisin. | Open Subtitles | أسم جيد ، اللعنة ، عليك أن تصغي بشكل أفضل |
Sana bir şey açıklamak istiyorum ve beni dikkatle dinlemelisin. | Open Subtitles | أود شرح شيئ لكِ و أريدك ان تستمعي جيدا إلي |
Bay ve Bayan Smith'i dinlemelisin. Onlar senin iyiliğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | كان يجب عليك الإستماع لما يقوله السيد والسيدة سميث، أنهما يهتمان لأمرك |
Bence onu dinlemelisin Hopper. Battıkça batıyorsun. | Open Subtitles | من الاحسن الاستماع اليها, هوبر انت تضغط بقوة |
Onu bulma şansımız var ama beni dinlemelisin. | Open Subtitles | هناك فرصة للحصول عليها لكنك يجب ان تنصت الي |
Tatlım, kafandaki sesler yerine kalbini dinlemelisin dayının bir Aralık sabahı yaptığı gibi değil. | Open Subtitles | عزيزي ، يجب أن تستمع لقلبك وليس الصوت الذي برأسك مثلما فعل أحد خوالك ذات شهر فظيع |
Hey, beni dinlemelisin, dostum. Benim bir karım var. | Open Subtitles | هيه ، يجب ان تستمع لى يا رجل ، فأنا لدى زوجه. |
Beni çok fazla takıyorsun. Kalbini dinlemelisin. | Open Subtitles | انت تقول كثيراً اني لا زلت لا تستمع لكلماتي,استمع لما في قلبك |
...bundan sonra sana sorunlarıyla gelecek olan çocukları cezalandırılmak için seçilen çocukları dinlemelisin diğer çocuklar ne derse desin. | Open Subtitles | وعندما يأتون إليك الطلاب مرة أخرى بمشاكلهم يجب أن تستمع إليهم مهما كان كلامهم سخيفاُ |
Kızıl, bilginin kalanını dinlemelisin. | Open Subtitles | يا أحمر , من الافضل ان تسمع باقى المعلومات |
Hikayelerini dinlemelisin. Öğrenmek için çok mücadele verdi. | Open Subtitles | يجب عليك أن تسمع قصصه انه مكافح جداً وأراد أن يتعلم |
Sana söylemek istediği her neyse, onu dinlemelisin. | Open Subtitles | مهما كان ما كانت تريد قوله لك يجب ان تسمع |
Komşularının son zamanlarda senin hakkında nasıl hissettiklerini de göz önünde bulundurursak, bence dinlemelisin. | Open Subtitles | .. ووفقاً لشعور الجيران نحوك هذه الأيام أقترح عليك أن تصغي لكلامي |
Willow, ne yapmak istediğini biliyorum. Beni dinlemelisin. | Open Subtitles | ويلو , أعرف ما تريدين فعله ولكن عليكِ أن تستمعي إليّ |
Tanrıyı dinlemeyi bırakıp beni dinlemelisin. | Open Subtitles | ينبغي أن تتوقفي عن الإستماع إليه و تستمعي إلي |
O ayrıca takımın doktoru ve onu dinlemelisin. | Open Subtitles | هو أيضاً الطبيب المعين للفريق و يجب عليكِ الاستماع له |
- Onu dinlemelisin, Charles. - Bana güven. Herkes için tehlikelisin. | Open Subtitles | تشارلز, ربما يجب ان تنصت لها ثقي بي, انكِ خطر على الكل و على نفسكِ |
Tanktayken daima benim sesimi dinlemelisin. | Open Subtitles | حين تكونين في الخزان، يجب أن تنصتي لصوتي على الدوام. |
Beni dinlemelisin. Bütün adayı yok edebilecek kapasiteye sahip, dengesiz bir cihaz söz konusu ve zarar görmüş. | Open Subtitles | عليكم الإصغاء إليّ، لديكم جهاز متزعزع قادر على تدمير هذه الجزيرة بأسرها |
Bir seks kaseti. Benim kasetim. dinlemelisin. | Open Subtitles | إنه شريط جنسي، وصوتي مسجل به أحتاج أن تسمعيه |
Kalbini dinlemelisin. Hatırlıyor musun? | Open Subtitles | كل ما عليك عمله هو الإنصات لقلبك اتذكر ؟ |
O yüzden, sana bunu yaptığında... seni değiştireceğini söylüyorsam beni dinlemelisin. | Open Subtitles | لذلك أنت بحاجة للاستماع لي عندما أقول لك من خلال ذلك ، انه سيغيرك |
Sık sık kendini daha fazla dinlemelisin. | Open Subtitles | يجب أن تُصغي لنفسك في أغلب الأحيان. |
İşler kontrolden çıkmadan beni dinlemelisin. | Open Subtitles | تَحتاجُ للإستِماع لي قَبْلَ أَنْ يَخْرجُ عن السيطرة. |
- Anne, beni dinlemelisin. | Open Subtitles | من هنا يا كايت أمى، عليك أن تسمعينى .. |