Belki de sadece konuşmak istiyorum. Biliyor musun , ben gerçekten iyi bir dinleyici değilim. | Open Subtitles | لربما أنت فقط تريد أن تتكلم أتعلم ، أنا مستمعة جيدة |
İster inan ister inanma, O gerçekten iyi bir dinleyici ve onca olanlardan sonra, birine açılmak benim için çok iyi oldu. | Open Subtitles | صدّق أو لا تصدّق، فهي مستمعة عظيمة ومع كل ما يحدث فقد كانت مخرج رائعا لي |
(Bir dinleyici: Rahmi yırtılırdı.) | TED | احد الجمهور : لان رحمها سوف يتمزق .. نعم كان يعتقد ان رحمها قد يمزق |
Ona güvenlikden bahsettim ve arabasına dinleyici koydum. | Open Subtitles | أخبرته عن الحراسة، ووضعت جهاز تنصت في سيارته |
Bu oldukça tartışmasız bir açıklama olmalı, özellikle bu dinleyici kitlesi için. | TED | لا بد أنه تصريح لا خلاف عليه تمامًا، بالتحديد أمام هذا الحضور. |
Bu pek bilinsin istemiyorum ama ben bazen iyi bir dinleyici olabilirim. | Open Subtitles | لا أظهر ذلك حقاً في الحرم الجامعي في الواقع اكون مستمعاً جيداً اذا كنت بحاجة لبعض المساعدة |
Eğer başından her ne geçiyorsa sana yardım edebilecek biri varsa ikimiz de onun iyi bir dinleyici olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | واذا كان هناك شخص يستطيع مساعدتك لتخطي ايا كان ما تعاني منه اذاً كلانا نعلم انها مُستمعة جيدة |
Eğer eşinin elinde sırf iyi bir dinleyici diye genç bir dansçıyla kahve içerken çekilmiş resimlerin varsa bu da imkânsız oluyor. | Open Subtitles | هذا اصبح مستحيل ،عندما يكون هناك صور اجرامية لك بحوذتها ببساطة تناول القهوة مع راقصة صغيرة لانها مستمعة جيدة |
O çok yardımsever, iyi bir dinleyici ve iyi bir arkadaş. | Open Subtitles | هي لطيفة ، مساعدة جداً مستمعة جيدة وصديقة رائعة |
Yürümeyi çok seviyor. İyi bir dinleyici. | Open Subtitles | يسعدها الذهاب في نزهة، إنها مستمعة رائعة للناس |
Bak, iyi bir dinleyici olmadığımı biliyorum ve bazı şeyleri senin tarafından anlayamadığımı da biliyorum. | Open Subtitles | إنظري ,أعلم بأنني لم أكن مستمعة جيدة وأعلم بأنك تعتقدين |
Oldukça iyi eğitimli bir dinleyici var burda, tahminimce hepiniz AIDS hakkında birşeyler biliyorsunuz. | TED | و بما ان الجمهور المتواجد اليوم هو جمهور واعي و مثقف لذا أتصور أن لدى الجميع فكرة عن الإيدز |
Orada bulunun. O kavrayıcı ve bağlı dinleyici kitlesi siz olun bu, bir müzik şehrinin büyümesi için çok gereklidir. | TED | كونوا هناك ضمن الجمهور المستقبل والمتفاعل فهذا ضروري لازدهار مدينة الموسيقى. |
Şimdi, tartışmacı olduğunuz, aynı zamanda da dinleyici olduğunuz bir tartışma düşünebiliyor musunuz? Kendinizi tartışırken seyrettiğiniz? | TED | الآن هل يمكنك أن تتخيل مناقشة حيث تكون أنت المناقش، لكنك أيضاً في الجمهور تشاهد نفسك تتحاور؟ |
eğer mayonuza bir dinleyici saklayabilseniz bile,... klorlu su, elektrik iletici olduğu için, dinleyici aygıtı kısa devre yaptıracaktır. | Open Subtitles | حتى وإن أردت أن تختفي جهاز تنصت في حوض السباحة الماء المكلور سيولد كهرباء بشكل كافي ليدمر أي جهاز تنصت |
Evime dinleyici mi koydun? | Open Subtitles | الدرس المعتبر هنا هل قمت بزرعّ أجهزة تنصت بمنزلي؟ |
Bu görüntüler, bugün burada dinleyici olarak bulunan arkadaşım ve meslektaşım Mark Boyer'e ait. | TED | هذه الصور التقطها صديقي وزميلي، مارك بوير، الموجود هنا اليوم ضمن الحضور. |
Bu pek bilinsin istemiyorum ama ben bazen iyi bir dinleyici olabilirim. | Open Subtitles | لا أظهر ذلك حقاً في الحرم الجامعي في الواقع اكون مستمعاً جيداً اذا كنت بحاجة لبعض المساعدة |
Aktif bir dinleyici ol. - Linus, beni oyunumdan vazgeçiriyorsun. | Open Subtitles | ـ كونى مُستمعة نشطة ـ لينوس ، أنت تُلقى بى خارج لعبتى |
Çok iyi bir dinleyici olmadığımı biliyorum... ama değişebilirim. | Open Subtitles | أعلم أنني لست أفضل من يجيد الإصغاء لكنني أستطيع أن أتغير |
Her kesimden insanla bağ kurabilen bir dinleyici olmak için birkaç şeyi yeniden gözden geçirin. | TED | لذا، لكي تكون المستمع الذي يتواصل مع جميع أنواع الناس، عليك أن تتخلص من بعض الأشياء. |
Ve iyi bir dinleyici olduğundan senin için özel bir sürprizim var. | Open Subtitles | ولأنكم مستمعون رائعون. لدي مفاجئة خاصة لكم. |
- Derek Reston'un ceketine dinleyici yerleştirdim. | Open Subtitles | -ما هذا؟ -أسقط آداة تنصّت في معطف (ديريك ). |
İyi bi dinleyici değilim | Open Subtitles | لا أقوم بالإستماع بشكل جيد صحيح ؟ |
Orkestradaki ve dinleyici grubundaki bireylerin kendi hikâyeleri var. | TED | هنالك قصص أفراد بين فريق الأوركسترا وبين المستمعين |
En iyi dinleyici olmuştu. | Open Subtitles | صُوّت أنّه أفضل مُستمع. |
Belki daha iyi bir dinleyici olmanın faydası olabilir. | Open Subtitles | حسناً إذا كنتى مستمعه أفضل قد يساعد |
O iyi bir dinleyici, ve ben onunla hayallerimi ve umutlarımı paylaşıyorum, | Open Subtitles | إنه مستمع جيد جداً و أشاركه أحلامي و آمالي |