ويكيبيديا

    "dinleyip" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تنصت
        
    • الإستماع
        
    • استمعت
        
    • نستمع
        
    • ينصت
        
    • تصغي
        
    • الاستماع إلى
        
    • تستمع إلى
        
    • ستستمع
        
    • تستمعوا
        
    • تنصتي
        
    • شريطة إنصاتك
        
    • إستمعت
        
    • يستمع الى
        
    • ونستمع
        
    Ara sıra sözümüzü dinleyip iyiliğin için gerekeni yapar mısın? Open Subtitles هل بإمكانك أنت تنصت بعض الأحيان وتفعل مافيه مصلحتك ؟
    Yani beni ne zaman dinleyip ne zaman susturacağını biliyorsun. Open Subtitles . . اعني ,انتي تعلمين وقت الإستماع اليّ ووقت إخراسي
    Ailemi dinleyip... senden vazgeçtiğim için çok utanıyordum. Open Subtitles كنت أشعر بالخجل أنني استمعت لوالدايَّ و تخلّيت عنكِ.
    Hepimiz dinleyip kimin suçlu, kimin suçsuz olduğuna birlikte karar vereceğiz. Open Subtitles سنناقش لما نستمع إليّه ونقرّر، البريء من المذنب، كلٍ على حده
    Bu adama yüreğini ve ruhunu döktün. dinleyip dinlemediğini bilmiyorsun. Open Subtitles شرحت للتو قلبك وروحك لهذا الرجل لا تعرف إذا كان ينصت
    Eğer bir şekilde o senin kocadıysa belki onu dinleyip eve dönmelisin. Open Subtitles إذاً، لو كان ذلك زوجكِ، فعليكِ أن تصغي إليه وتعودي إلى دياركِ.
    Daha basit günleri; hayattaki en önemli şeyin sağda solda takılıp plak dinleyip, arkadaşlarınla eğlenmek olduğu anları hatırlamak. Open Subtitles أن نتذكر وقت أكثر بساطة عندما أفضل شيء في الحياة كان شنقا، الاستماع إلى السجلات، ويلهون مع الأصدقاء
    Hayır, bu çok anlamsız.O kadar zamanı, kadınları dinleyip hediyeler alarak, onlarla yatmaya çalışmıyorsa neden harcasın ki? Open Subtitles كلا ، هذا غير منطقي ، لمَ تقضي كلّ هذا الوقت تستمع إلى نساء ، وتشتري لهنّ أغراض إذا كنتَ لا تحاول النوم معهنّ؟
    Haydi, sence yönetim kurulu yükselecek kişiler hakkında kimi dinleyip dikkate alıyor dersin? Open Subtitles هيا يا صديقي، من تظن أن اللجنة ستستمع إلى تعليق ترقيته هنا ؟
    Masada kalıp ailenin beyhude konuşmasını dinleyip sıkılman gerekiyor, şapşal. Open Subtitles كلا، عليك أن تجلس مضجراً وأنت تنصت إلى حديث أبويك الفارغ.
    Kulaklıkla dinleyip, seviyelere benim için bakar mısın? Open Subtitles أيمكنك أن تنصت على الأوعية؟ راقبا المستويات لي؟
    Tek yapman gereken dinleyip talimatlara uymak. Open Subtitles كل ما عليك فعله هو أن تنصت و تتبع الإرشادات
    İşi radyo kanallarını dinleyip ET'yi yakalamak. Open Subtitles مهمّته الإستماع لمخلوقات فضائيّة على المذياع.
    Şunu dinleyip, bize ne konuştuklarını söyleyebilir misiniz? Burada sigara içemezsiniz. Open Subtitles هل تستطيعين الإستماع لهذا و إخبارنا بما يقولونه ؟
    Kısaca, dün bana senin dinleyip dinlemediğini sorduklarında mahcup oldum. Open Subtitles كنت محرجة عندما سألوني البارحة عما إذا استمعت إليها
    Seni dinleyip 1 milyon doları iade ettiğim için cüzzamlı sayılıyorum artık ben. Open Subtitles أنا منبوذ لأنني استمعت إليك وسلّمت مليون دولاراً
    Şimdi hepimiz iç mekan ses tasarımcıları olalım, odalarımızı dinleyip etkili ve uygun sesler tasarlayalım. TED مهلا، دعونا نكون جميعا مصممي صوت داخلي، نستمع إلى غرفنا ونصمم صوتا فعالاً ومناسباً.
    Biz de her zamanki gibi dinleyip sonra da sorularımızı soracağız. Tamam mı? Open Subtitles لذا، وكما جرت العادة، سوف نستمع ونطرح الأسئلة بعد ذلك، حسنـاً؟
    Bob Dylan dinleyip resimler çizen ve bu tür şeylerle ilgilenen biri. Open Subtitles ينصت لبوب دبلان، يرسم بعض الأشياء
    Eğer bir şekilde o senin kocadıysa belki onu dinleyip eve dönmelisin. Open Subtitles إذاً، لو كان ذلك زوجكِ، فعليكِ أن تصغي إليه وتعودي إلى دياركِ.
    O plakları dinleyip otuz bir çekerek bu kızı elde edemezsin. Open Subtitles أنت لم يحصلوا من قبل هذه الفتاة الاستماع إلى السجلات وقبالة الرجيج.
    Yani bu çukurda, çadırda veya öncesi mağarada hikaye dinleyip kitap mı okuyordun? Open Subtitles إذن كنت مختبئًا هنا بداخل كوخ وقبله بداخل كهف تستمع إلى القصص وتقرأ الكتب؟
    Ne diyorsun, bu yaşlı kadını dinleyip adalet için savaşacakmısın? Open Subtitles ما رأيك ؟ هل ستستمع لعجوز تكافح من أجل العدالة ؟
    Gidin eğlenin biraz. Neden gidip müzik dinleyip dans etmiyorsunuz? Open Subtitles لماذا لا تذهبون لكي ترقصوا و تستمعوا الى موسيقى ؟
    Beni dinleyip, güvenmen gerek. Open Subtitles وعليك أن تنصتي لي جيّدًا وتثقي بكلامي
    Karını dinleyip burada kalacaksın. Vücudunun kendine gelmesine izin vereceksin. Open Subtitles شريطة إنصاتك لزوجتك والمكوث هنا، اسمح لنفسك بالتعافي.
    - Eğer hikayeyi dinleyip, soru sormasaydın birşeyler anlardın. Open Subtitles هذا لا يبدو منطقياً - إنه منطقى - لو كنت إستمعت إلى القصة و توقفت عن إلقاء الأسئله
    Bütün başkanlık reklamlarını dinleyip münazaraları izlemek için saatlerini harcamıştır. Open Subtitles من الأرجح أنه أمضى ساعات يستمع الى جميع الأعلانات الرئاسية و أسمتع الى جميع النقاشات
    Bu yüzden evde, günün sonunda 15 dakikalığına çocuklarımızı dinleyip onlarla konuştuğumuz konuşma oyununa başladık. TED في المنزل، حددنا وقتاً للكلام، وهو عبارة عن 15 دقيقة في نهاية اليوم حينما نتحدث ونستمع للأولاد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد