Charlie, "Ateş etme Sommersby." diye bağırdı. | Open Subtitles | : صرخ تشارلي بفزع لا تطلق النار ، ساميرز بي |
Beş yaşlarındayken, bana o kadar çok "Göt" diye bağırdı ki adımın bu olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | و لكن عندما كنت في الخامسة صرخ علي كثيراً حتى اعتقدت أن اسمي أحمق |
Beş yaşlarındayken, bana o kadar çok "Göt" diye bağırdı ki adımın bu olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | و لكن عندما كنت في الخامسة صرخ علي كثيراً حتى اعتقدت أن اسمي أحمق |
Kadın tecavüz diye bağırdı ve kendi canını kurtardı. | Open Subtitles | صرخت اغتصاب، وهذا ما أنقذ حياتها. لكن المتعهد؟ |
"Beyni, beyni her yana dağıldı, diye bağırdı küçük kız." | Open Subtitles | أجزاء مخه غنها بكل مكان صرخت الفتاة الصغيرة |
Avcı tekrar saldırmadan önce annem kalktı ve "uzaklaş" diye bağırdı. | Open Subtitles | وقبل أن يستطيع تكرار هذا ثانية وقفت عالياً جداً ـ ـ ـ وصرخت " أبتعد "ـ |
Kapıyı çaldık, silahım var diye bağırdı, biz de oradan uzaklaştık. | Open Subtitles | طرقنا الباب، فصرخ بأن لديه مسدس وأن نتركه لوحده |
Biraz evvel lavaboya gittiğimde baban bana işten kaytarıyorum diye bağırdı. | Open Subtitles | فقط للتو, عندما ذهبت للحمام أبوك صرخ عليّ بسبب قضاء حاجتي في وقتي الخاص |
"Taliban artık yok!" diye bağırdı babam. | TED | " طالبـــــــــان رحــــــــــــــــلوا " صرخ أبي |
Yıldırımı duyamıyorum diye bağırdı. | Open Subtitles | انه صرخ ولم يتمكن من سماع الرعد |
Çocuklardan biri, "Bir soygun var" diye bağırdı. | Open Subtitles | أحد الشباب الواقفين على الحديد صرخ بنا |
Mackerel Skies'ın açılışıyla seyirciler "Yazar, yazar!" diye bağırdı. | Open Subtitles | في إفتتاح مسرحية السموات المتلبدة... الجمهور صرخ أوثر,أوثر... |
Sonra herkes "Hayalet! Hayalet!" diye bağırdı ve... | Open Subtitles | وبعد ذلك العالم بأكمله صرخ "أرواح، الأرواح " |
Ona gidip yardım istedim. Ama o bana "Çekil git!" diye bağırdı. | Open Subtitles | آي ذهب وسأله للمساعدة لكنّه فقط صرخ "يسافر". |
“Bella'ydı, Ateş kristalini çalan oydu!” Bella “Jonah Hava kristalini yedi, onu gördüm!” diye bağırdı. Jonah çekingen bir şekilde başını kaldırıp salladı. | TED | "إنها بيلا، هي من سرقت بلورة النار!" لذلك صرخت بيلا: "أكل جونا بلورة الهواء، لقد رأيته!" نظر جونا بخجل وهزَّ برأسه. |
"Kellesini kesin!" diye bağırdı Kupa Damı. | Open Subtitles | "إقطع رأسها! إقطع رأسها!" صرخت ملكة الكبّة. |
Tanrım, odunları unuttum." diye bağırdı ve kaçtı. | Open Subtitles | رباه، لقد تركت قطع الخشب خارجا،" - صرخت وعادت مهرولة. |
Carol "po-po" diye bağırdı ve beni bir çalıya itti. | Open Subtitles | اين الحذاء ؟ (كارول صرخت (بو-بو ورمت بي في الحديقة |
Havuza düşerken babacığım diye bağırdı. | Open Subtitles | عندما وقعت بالمسبح لقد صرخت لأجل والدها |
Avcı tekrar saldırmadan önce annem kalktı ve "uzaklaş" diye bağırdı. | Open Subtitles | وقبل أن يستطيع تكرار هذا ثانية وقفت عالياً جداً ـ ـ ـ وصرخت " أبتعد "ـ |
Platformdaydık, milenyuma dans ederek girmeye hazırdık ve sonra o herif "kes!" diye bağırdı. | Open Subtitles | كنا على المنصة, مستعدين للرقص و استقبال "الألفية الجديدة, فصرخ الرجل "توقفوا |
Biri konuştu. Biri 'bravo' diye bağırdı. Kimdir bağıran? | Open Subtitles | من الشخص الذي تكلم وصرخ أحسنت؟ |
Annesi "Seni seviyoruz." diye bağırdı ve yıkıldı. Sonrasında hastaneye kaldırıldı. | Open Subtitles | صاحت أمه نحن نحبك ثم أغمي عليها و تم أخذها لاحقا للمستشفى |