ويكيبيديا

    "diye sordum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سألت
        
    • سألتك
        
    • سألته
        
    • سألتها
        
    • وسألته
        
    • طلبت من
        
    • سألتُ
        
    • فسألت
        
    • فقال
        
    • وسألت
        
    • كنت أسأل
        
    • سألتكَ إن كنتَ
        
    • سالته
        
    • فقالت
        
    • سألتهم
        
    Ama sonra, bir insan kendi partisinde niye uyur diye sordum kendime? Open Subtitles لكن بعد ذلك سألت نفسي، لماذا ينبغي لرجل أن ينام في حفلته؟
    Ben de onun yerine bir video çeksem olur mu diye sordum. Open Subtitles وقد سألت اذا كان من الممكن أن أصور فيديو بدلا من الكتابة
    Diğerleri gibi sana da ortadan kaybolabilir misin diye sordum. Open Subtitles لقد سألتك كما فعلت مع الأخرين اذا كان بإمكانك الإختفاء
    Kızın çağrı cihazına acil ara mesajı atmıştı. Niçin yaptın diye sordum. Open Subtitles كان يتّصل بها على جهاز النداء باعثاً رسالات طارئة، سألته عن السبب
    Sadece, acaba erkekleri kendisinden uzaklaştıracak bir şey yapıyor olabilir mi diye sordum sanırım sonra da aklına üzücü bir şey geldi. Open Subtitles لقد فقط سألتها اذا كان هنالك شيئ ما تفعلة يبعد الرجال عنها و بعد ذالك خمنت انها فكرت بشيئ ما حزين جداً
    Doktor bir arkadaşımla görüşmeye gittim. Ona nasıl yapabilirim diye sordum. TED فذهبت للتحدث إلى طبيب صديق وسألته كيف يمكن أن أفعل ذلك
    Kardeşine bir sorunu mu var diye sordum. Bana iyi olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد سألت ، بريدجيت ، هل هناك مشكلة معك وقالت أنك بخير
    Ama bugün gelip Bay Raskolnikov burada mı yaşıyor, diye sordum. Open Subtitles ولكني سألت اليوم هل هنا يسكن السيد راسكولنيكوف؟
    Eğer zihnimi ipnotize etmeyi denesem ne olur diye sordum kendi kendime. Open Subtitles ماذا؟ سألت نفسي ماذا لو حاولت تنويم عقلي مغناطيسيياً؟
    Bu nedenle misyoner mi diye sordum. Müthişti. Open Subtitles لذلك سألتك إن كانت مبشرة كانت امرأة حساسة
    Nasıl göründüğümü sormadım. -Gitmeye hazır mıyız diye sordum. Open Subtitles لم أكن أسئلك عن مظهري سألتك إن كنت مستعد للذهاب ؟
    Kantonca biliyor musun, diye sordum. Open Subtitles لقد سألتك إن كنت تفهمين الكانتونيز أم لا ؟
    "Gördüğün en güzel şey bu değil mi?" diye sordum. Open Subtitles سألته ، أليس هذا أجمل شيء قد رأيته على الإطلاق؟
    Ona daha önce tanıştık mı diye sordum ve hayır dedi. Open Subtitles لقد سألته إذا ما كنا قد إاتقينا من قبل فقال كلا.
    Kim diye sordum, o da bilmediğini mahkeme kararıyla burada olduğunu söyleyince, ben de tamam dedim. Open Subtitles سألته من يكون؟ قال إنه لا يعلم من هو لكن المحكمة طلبت مني التحدث إليه
    Eve dönerken beni evlat edindiğine pişman mısın, diye sordum. Open Subtitles وعندما أخذتني في سيارتها، سألتها إن كانت نادمة على تبنيها لي
    Gidip ona doğru mu diye sordum. Hayır dedi. Open Subtitles لذا ذهبتُ إليه وسألته إن كان ذلك صحيحاً , و أجاب بالنفي
    Ameliyattan önce aileme güzel bir takım alabilir miyim diye sordum. Open Subtitles لذا قبل الجراحة طلبت من والديّ شراء حلّة رائعة جداً
    Polis memuruna orada neler oluyor diye sordum, bana sokağın sonundaki evin yandığını söyledi. Open Subtitles لقد سألتُ الضابطه بما يجري وأخبرتني أن هنالك منزل بآخر الشارع حدث به إطلاق نار..
    Ben de yönetmene niye diye sordum ve adam, hikaye için filmde maymuna dönüşen son parçamın memelerim olmasının çok önemli olduğunu söyledi. Open Subtitles لذّا,فسألت المخرج عن السبب فقال,أنه من المهم للقصة أن تكون أثدائي آخر شيء يتحول إلى جسد قرد.
    Ben de “Ama birileri bunlar için para ödemez mi?” diye sordum. Babam “Belki” dedi. Unutmayın, 10 yaşında – yani 34 yıl önce TED وقلت له .. هل يمكن ان نبيعها لاحد ما .. فقال .. ربما كنت في 10 من عمري فحسب .. واليوم وبعد 34 عاما
    Ve ben marketin önünce durdum ve Booker'ların çiftliğini bilen varmı diye sordum. Open Subtitles فتَوقّفتُ عند الحانوت الكبيرة وسألت إن كان أحد يَعْرفُ مزرعةَ بوكير
    Ne olduğunu biliyorum. İlginç mi diye sordum. Open Subtitles انا أعرف ماهذا لقد كنت أسأل لو كنت فقط مهتما
    Anlıyor musun diye sordum. Open Subtitles سألتكَ إن كنتَ تفهمني
    Birkaç hafta önce aynı şeyleri mi düşünüyoruz diye sordum ültimatom olarak düşünmedim. Open Subtitles قبل عدة أسابيع سالته لكي أتاكد بأننا على نفس المسار لم أقصدها كأنذار
    Onu görebilir miyim diye sordum, görebilirsin dedi ama babası olarak değil. Open Subtitles فسألتها ،هل يُمكن أن أراه؟ فقالت يُمكنك أن تراه. ولكنك لستَ والدهُ.
    Ona bu giysiler işe yarıyor mu diye sordum. Bana, seni tahrik edecek bir şey dedi. Open Subtitles سألتهم اذا كانت هذه الواقيات تعمل اي شيء يمكنه حمايتك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد