ويكيبيديا

    "diyor ki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يقول أن
        
    • يقول ان
        
    • تقول أن
        
    • إنه يقول
        
    • يقول أنه
        
    • يَقُولُ
        
    • انه يقول
        
    • قال
        
    • إنها تقول
        
    • يقول بأن
        
    • يقول بأنه
        
    • يقول أننا
        
    • يقول لي
        
    • هو يقول
        
    • قائلا
        
    diyor ki, eğer onun karısı olursam dayım bana dokunamazmış. Open Subtitles هو يقول أن أصبحت زوجتها فأن خالي لا يمكنه لمسي
    Adam diyor ki otoyol buradan birkaç trafik ışığı ötede. Open Subtitles الرجل يقول ان الطريق السريع بعد اشارتين مروريتين من هنا
    - Ama efsane diyor ki, Atlantis halki bunu biliyordu... Open Subtitles أه ، لكن الأسطورة تقول أن شعب أطلانطس كان لديه
    diyor ki, Amerikalılar eğer yörüngede gemileri patlatmaya devam edeceklerse, kendi dağınıklıklarını kontrol etmede daha iyi iş çıkarmalılar. Open Subtitles إنه يقول على الأمريكان ان يبقوا نسفهم للسفن الفضائية خارج مدارنا لديهم وظائف أفضل من تتبع الفوضى الخاصة بنا
    Ve diyor ki, oyuncuların sanal dünyada gerçek dünyadakinden daha fazla zaman harcaması mantıklı geliyor. TED يقول أنه من المنطقي حالياً أن يمضي اللاعبون وقت أكبر في العالم الإفتراضي من الحقيقي.
    Kitap diyor ki, partnerinizin olumlu vasıflarını örneklerle yazın. Open Subtitles يَقُولُ الرباطُ للإدْراج نوعيات شريكنا الإيجابية بالأمثلةِ.
    - Bir tutam. diyor ki, "Bir tutam krema ekleyin." Open Subtitles كمية كريمة، انه يقول اضف كمية صغيرة من الكريم الكثيف
    Herşey hazır olduğunda Tanrı Adem ve Havva'ya diyor ki: Open Subtitles وعندما كان الله قد أتم عمله،‏ قال لآدم وحواء: ‏
    Yani babam diyor ki, acılı peynirli patates kızartmanız enfesmiş. Open Subtitles أعني ، أبي يقول أن مقليات الجبنة الحارة لديكم رائعة
    Mr, Hunter bunu yapıyor çünkü o diyor ki onun zamanında her şey çoktan mahvedilmiş, ve şimdi bize söylemeye çalıştığı şey bu problemi nasıl çözeceğimiz. TED أنظر، يقوم الأستاذ هونتر بذالك لأنه يقول أن زمانة قد قام بكثير من الخراب، و هو يحاول تعليمنا كيف نحل هذا المشكل.
    Aslında Danny Hillis bu sözü güncelledi. Diyor ki: "Teknoloji daha tam olarak çalışmayan her şeydir." TED داني هيليس لدية اضافة لهذا التعريف يقول أن التكنولوجيا هي كل ما لم يعمل بشكل جيد بعد
    Adam diyor ki otoyol buradan birkaç trafik ışığı ötede. Open Subtitles الرجل يقول ان الطريق السريع بعد اشارتين مروريتين من هنا
    Şimdi, bilim diyor ki, bu kalp kapakçıkları operasyondan 10 sene sonra bozulmaya başlıyor. TED الآن، الأبحاث العلمية تقول أن هذه الصمامات القلبية تبدأ بالتخرّب بعد عشرة أعوام من العملية
    diyor ki "İçimizde olan, dışımızda olanı yaratacaktır." Open Subtitles إنه يقول بأن ما يحدث داخلنا هو الذي يخلق ما يحدث خارجنا.
    Doktor diyor ki, yakında leğen kemiğim daha güçlü ve her zamankinden daha güzel olacakmış. Open Subtitles الطبيب يقول أنه قريبا حوضي سيكون أقوى وأجمل من ذي قبل
    Şef diyor ki; insanları topraklarını kaybetmiş olabilir, ama ruhlarını değil. Open Subtitles الرئيسَ يَقُولُ بأنّ جماعته قد فَقدَوا أراضيهم ، لكنلَيسَتأرواحَهم.
    diyor ki, onu pencerede gördünüzse birincisi; tek başınaymış ve ikincisi; Open Subtitles انه يقول, ان كنت قد رايتيه من خلال النافذة اولا: كانت وحده, ثانيا:
    Ofis diyor ki; "İfadeler karşılaştırıldığında sıkıntılı çelişkiler ortaya çıkıyor." Open Subtitles قال المكتب أن المقارنة بين الإفادات يكشف تناقضات مثيرة للقلق
    Efendim, diyor ki bunu bize komuta gemisine ulaşma şansı vermek için yapmış. Open Subtitles سيدى إنها تقول أنها فعلت هذا لصرف الإنتباه لتعطينا فرصه لنصل لسفينه القياده
    diyor ki bu gemi atalarımız öldüğü yerin çok uzağında dolaşıyor. Open Subtitles يقول بأن السفينة ابتعدت كثيرًا عن الموطن الذي مات فيه أجدادنا
    Newsweek dergisinde çalışan kankam diyor ki yakalanmaktan öylesine korkuyormuş ki, o yüzden saçını uzatmış ve koca bir ortodoks sakalı bırakmış. Open Subtitles لدى صديق بالشبكة يقول بأنه شديد الخوف من أن يتم الإيقاع به لدرجة أنه أطال شعره و ربى لحية كبيرة على الطريقة الأرثوذكسية
    diyor ki, onu biz ittik pantere, panterde onu kaptı. Open Subtitles يقول أننا من دفعنا المأمور ليسقط فاكله النمر
    İçimden bir ses diyor ki masada bundan fazlası var. Open Subtitles شيء ما يقول لي أن لديك على الطاولة عرض أفضل
    diyor ki, bir zanlıya aşırı güç kullandığını gözlemlemiş. Open Subtitles قائلا فيه انك استخدمت القومه المفرطه على المشتبه به.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد