ويكيبيديا

    "doğadan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطبيعة
        
    • الطبيعه
        
    Bundan dolayı, doğadan aslında algoritmalarımızı geliştirmemizi sağlayacak üç düzenleyici prensip alıyoruz. TED لقد إخذنا من الطبيعة 3 مباديء تنظيمية حيث سمحت لنا بتطوير خوارزمياتنا.
    Gezginlerin sihrini doğadan alan herkese karşı bir garezi vardır. Open Subtitles الرحّالة يحقدون على أيّ أحدٍ يستمدّ قوى السّحر من الطبيعة.
    İşim aracılığıyla insanların doğadan ayrı olmadıklarını ve herşeyin birbirine bağlantılı olduğunu aktarmaya çalışıyorum. TED أحاول من خلال عملي إظهار أن البشر ليسوا منفصلين عن الطبيعة وأن كل شيء مترابط.
    O, aslında tırmanabilen ayağı doğadan ilham alarak yaptı. TED في الواقع، هو بنى قدماً متسلقة مستلهمة فكرتها من الطبيعة.
    İhtiyar Heyetinin dediğine göre, ...uzun zaman önce doğadan ayrıymışız. Open Subtitles شيوخنا قالوا منذ وقت طويل أننا جزء من الطبيعه
    Elementleri doğadan ayırıyor ve onları geri dönülemez bir vaziyete sokuyoruz. TED فنحن نفصل العناصر من الطبيعة ثم نحولها إلى حالة لا رجعة فيها.
    Algı çerçevemiz genişledikçe, beraberinde merak da artar; doğadan ayrı değil, doğanın birer parçası olduğumuzun farkına da varırız. TED ومع قدرة أكبر على الفهم تنشأ قدرة أكبر على التساؤل، إدراك أعظم بأننا جزء من ولسنا منفصلين عن باقي الطبيعة.
    Gerçekten doğadan öğrendiğimiz bu kuralları alabiliriz ve bunları birleştiririz ve tamamen kendimize ait yeni kolektif davranışlar yaratabiliriz. TED يمكننا أن نأخذ تلك القوانين؛ التي تعلمناها من الطبيعة ونمزجهم لابتكار سلوكيات مجمعة جديدة تماماً من صنعنا نحن
    Hâlâ biyoloji ve doğadan öğrenebileceğimiz çok şey olduğunu savunabilirim. TED وأعتقد أن لدينا حقًا الكثير من الأشياء التي لا يزال بإمكاننا تعلمها من علم الأحياء ومن الطبيعة.
    Umarım farklı altyapıya sahip birçok genç bu heyecan verici yolculukta bize katılır ve doğadan ilham alan yeni tasarımlar sunarak robotik geleceğini şekillendirmeye yardımcı olur. TED وأتمنّى أن ينضمّ إلينا الشبابُ من مختلفِ الخلفيّات في هذه الرّحلةِ الحماسيّة، وأن يساعدونا في خلق مستقبلٍ لهذا المجال الواعد بتقديم مفاهيمَ جديدة مستوحاةٍ من الطبيعة.
    Bilirsiniz, bu konferans doğadan esinlenilmiştir. TED كما تعلمون، هذا مؤتمر مستوحاه من الطبيعة
    Yani bu kuleler aslında şekillerini ve geometrilerini doğadan alıyorlar. TED لذا، تأخذ هذه الأبراج الأشكال والهندسيات من الطبيعة.
    Yani şehirsel bir gelişimin normalde doğadan kayıpla oluştuğu söylenir, bu olayda biz aslında doğayı yaratıyoruz. TED لذا وكما يمكنكم أن تروا حيث أن التطوير الحضري يحدث دائماً على حساب الطبيعة اما في هذه الحالة فأنه يقوم بصنعها
    Şu iki şeyi karşılaştırabilir ve aynı anda aklımızda tutabiliriz, gerçekte aynı yer oldukları ve şehirlerin doğadan kurtulmasının hiçbir yolunun olmadığı. TED بالإمكان مقارنة الاثنين وإستحضارهم في ذاكرتنا في نفس الوقت، حيث أنهم بالفعل نفس المكان، وإنه لا يمكن لأي مدينة الهروب من الطبيعة.
    Mimarlar, benim de olduğum gibi, çevrelerinden, yani doğadan esinlenmişlerdir. TED وانا متأكد ان مصمميها المعمارين قد أُلهموا كما انا .. من الطبيعة التي تحيط بنا
    O üç ayaklı bir robot ve doğadan esinlenildi. TED وهو رجل آلي بثلاثة أرجل تم إستيحائه من الطبيعة
    Ve doğal olan tek tarafı, bir sayı, doğadan alınan, bulutun pürüz katsayısı. TED والجزء الوحيد الذي هو طبيعي هو الرقم الدّالّ على مدى خشونة السّحاب، وهو مأخوذ من الطبيعة.
    Bu doğadan yardım. TED يتم التعامل معه على أنه معونة من الطبيعة.
    Fakat evlerimizdeki her şey, bizi hayatta tutan bütün detaylar, doğadan gelir. Open Subtitles وَ لكن كلّ شيء في بيوتنا، وَ كلّ شيء نحيا به، أخذناه من الطبيعة.
    Ben doğadan nefret ederim. Open Subtitles أنا أكره الطبيعه
    Ve doğadan nefret ederim, nefret! Open Subtitles وأنا أكره الطبيعه. أكرهها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد