Masum doğarlar, ama bu uzun sürmez. | Open Subtitles | لقد ولدوا أبرياء ولكن ذلك لم يستمر طويلاً |
İnsanlar ayrımcılığa uğramak için doğarlar! | Open Subtitles | صحيح , الناس ولدوا لكي يتميزوا بعضهم على بعض |
Bazı insanlar mutlu olmak için doğarlar. Bense hayatımın her günü kandırıldım. | Open Subtitles | بعض الناس يولدون سعداء وأنا أخدع كل يوم فى حياتى |
Ölme vakti geldiğinde Anka kuşları yanmaya başlar ve sonra küllerden yeniden doğarlar. | Open Subtitles | يشتعل عندما يحين وقت موته ثم يولدون من جديد من الرماد |
Yavruları beyaz kürklü olarak doğarlar ve bu da onları kar üstündeyken gizler. | Open Subtitles | تولد صغارها مكسوة بالفراء الأبيض الذي يساعدهم في التمويه بفاعلية كبيرة مع الثلوج |
En önemli özellikleri ise... ne zaman ihtiyaç duyarlarsa, derilerini değiştirip yeniden doğarlar. | Open Subtitles | أهمّ ما تتميّز به هو عندما تضطرّ تقشر جلدها و تولد مِنْ جديد |
Hayatları boyunca gerçek aşkını bulmak için yeniden doğarlar. | Open Subtitles | حياة بعد حياة، يولدان ليجدا حبهما الحقيقي |
Cadı diye nitelendirdiğimiz kadınlar, cadı olarak doğarlar ve yetenekleri, ki biz bunlara güç diyoruz onların bir parçasıdır, tabiri caizse DNA'larında vardır. | Open Subtitles | النساء اللائي يعرفن كساحرات يولدن على تلك الشاكلة ومهاراتهم التي نسميها قدرات تعد جزءاً منهم جزء من حمضهم النووي، لو رغبت في التوضيح |
Tek başla doğarlar. Diğerleri ise sonradan gelişerek oluşur. | Open Subtitles | كقاعدة انهم ولدوا مع رئيس واحد, وغيرهم نمو فى وقت لاحق. |
- Vurulmak için doğarlar, tavşanlar ve şairler gibi. | Open Subtitles | لقد ولدوا ليطلق عليهم كالأرانب, والشعراء |
"Masum doğarlar ama bu durum uzun sürmez." | Open Subtitles | لقد ولدوا أبرياء " " ولكن ذلك لم يستمر طويلاً |
Bilirsin bazı insanlar bu bilgiyle doğarlar. | Open Subtitles | أتعلم, بعض الناس ولدوا بهذه المعرفة. |
Mutantlar olağanüstü yeteneklerle doğarlar. | Open Subtitles | المتحولون، ولدوا بقدرات غير عاديّة |
Buralarda bebekler gülerek doğarlar. | Open Subtitles | حتّى الأطفال هنا يولدون و هم يضحكون و ليس باكين |
Bazen de çocuklar kolsuz doğarlar, buna doğumsal kol eksikliği deniyor. | TED | وهناك أيضاَ بعض الأطفال الذين يولدون بدون ذراعين ، بما يسمى "النقص الخلقي في الأطراف". |
İyi cerrahlar sonradan yaratılmaz, insan olarak doğarlar. | Open Subtitles | الجرّاحونالعظماءلا يصنعون, بل يولدون |
"Oğlanlar lahanaların içinden, kızlar çiçeklerin içinden, doğarlar" Tahmin et, ben nereden doğdum? | Open Subtitles | " الفتيان يولدون في نبتة الكرنب والفتيات يولدن بالأزهار " |
Domuz yavruları, çok tatlı olsalar da dışa dönük dişlerle doğarlar ve bu dişleri annelerini emerken daha iyi bir yer bulmak için birbirlerine batırırlar. | TED | الخنازير، بظرافتها، تولد بأسنان حادة صغيرة غريبة ويستخدمونها لطعن بعضهم وهم يتصارعون على أماكن الرضاعة. |
Beneksiz doğarlar, ama ileri yaşlarda benekleri olur ve oldukça farklı gelişim evrelerinden geçerler, bu nedenle davranışlarını incelemek eğlencelidir. | TED | لأنها تولد بدون نقط على أجسادها ثم تحصل عليها مع التقدم بالعمر، وتمر بمراحل نمو متميزة لذا فمن الممتع تتبُّع سلوكها |
Devasa yıldızlar, içlerindeki yakıcı ultraviyole radyasyonla etraflarını çevreleyen gaz ve tozu kurutarak burada doğarlar. | Open Subtitles | النجوم العملاقة التي تولد هنا تجفف محيطها من الغازات والغبار بإشعاعها الفوق بنفسجي العنيف |
Hayatları boyunca gerçek aşkını bulmak için yeniden doğarlar. | Open Subtitles | حياة بعد حياة، يولدان ليجدا حبهما الحقيقي... |