| Eğer aziz babanı biraz olsun sevdiysen... onu katledenden bu iğrenç ve doğaya aykırı cinayetin intikamını al. | Open Subtitles | ابي الغالي ان الثأر هو خطيئة والقتل غير طبيعي |
| Bir evde üç erkeğin yaşaması karışıklıktır. doğaya aykırı. | Open Subtitles | ثلاث رجال يسكنون مع بعضهم في البيت إنها فوضى ، إنهُ غير طبيعي |
| Bakirelerle ilgili bir teorim var doğaya aykırı davrandıkları için ters ve mızmız olurlar. | Open Subtitles | بأنهن يبحثن عن النشوة وهن عابسات ظنن منهن أنهم يسيرن ضد الطبيعة |
| Bir iblis, kraliyet toprağını doğaya aykırı bir şekilde ihlal etmek için... ..kutsal tatil günümden yararlandı. | Open Subtitles | شيطان إستفاد من سباتي الروحيّ لكي يعكر التربة الملكية ضد الطبيعة. |
| 60'lık ihtiyarların Pazar günü fahişe ve rahip kılığına girmeleri... doğaya aykırı hatta yanlış görünüyor. | Open Subtitles | الأمر غير طبيعى حتى بالنسبة لعجائز فى ال 60 أن يرتدوا مثل الكهنة فى بعد ظهر يوم الأحد |
| Bu bir tür kötülük, ...gerçekleşmemesi gereken doğaya aykırı bir saçmalık. | Open Subtitles | إنه أمور شريرة، غير طبيعية لا يفترض ان تحدث. |
| Bak, Paula ve ben birbirimiz seviyoruz, ama iki kişinin bir arada yaşaması doğaya aykırı ve çocuklarımız bilye tabancalı sümük depoları olsalar da, tampon olarak işe yarıyorlar. | Open Subtitles | انظر, انا وباولا نحب بعضنا لكن, شخصان يعيشان سوية, هذا شيء غير طبيعي وبما أن أطفالنا |
| Bu, iğrenç ve doğaya aykırı. | Open Subtitles | و أعتقد بأنه مثير للإشمئزاز و غير طبيعي. |
| doğaya aykırı... Bir büyük annenin bu kadar güzel gözükmesi. | Open Subtitles | إنه غير طبيعي بالنسبة لجدة ترى هذا |
| Hayır, hayır. Yapamayız. doğaya aykırı. | Open Subtitles | لا هذا غير طبيعي |
| Bu ürpertici, doğaya aykırı, hatta biraz şeytani! | Open Subtitles | هذامخيف,غير طبيعي,شخصاماشرير . |
| Bu doğaya aykırı. | Open Subtitles | هذا غير طبيعي بالمرّة |
| Kalp nakilleri ilk başladığında doktorlar arasında bile, yanlış olduğuna, Tanrı'nın isteğine ve doğaya aykırı olduğuna dair genel bir inanış yaygındı. | Open Subtitles | عندما بدأت عملية أول زرع قلب للمرة الاولى ساد خوف و مشاعر مختلطة كانوا يقولون عن الأطباء بأنهم خطّائون و أنهم ضد مشيئة الرب و عمل ضد الطبيعة |
| Ne yaparsan yap, doğaya aykırı, Chitti. | Open Subtitles | -إذن ما هو الأمر؟ كل ما تقوله ضد الطبيعة |
| Bu bir kere doğaya aykırı. | Open Subtitles | فهذا ضد الطبيعة |
| doğaya aykırı. | Open Subtitles | فمن ضد الطبيعة. |
| Bu sana karşı bir şey değil. Hiçbir erkek yapamaz. Bu doğaya aykırı. | Open Subtitles | هذا ليس هجوم شخصى عليك لايوجد رجل يفعل ذلك هذا غير طبيعى |
| Hayır, bu tamamen doğaya aykırı. | Open Subtitles | لا، هذا الأمر غير طبيعى على الإطلاق |
| - Dedim ya, doğaya aykırı. | Open Subtitles | هذا غير طبيعى |
| ama bu en iğrenci en acayibi, doğaya aykırı olanı. | Open Subtitles | افضل ما فيها انها غير طبيعية |
| Var olmaları doğaya aykırı. | Open Subtitles | انهم كائنات غير طبيعية |