ويكيبيديا

    "doğayla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطبيعة
        
    • بالطبيعة
        
    • لطبيعة
        
    • والطبيعة
        
    • مع الطبيعه
        
    Bence günün birinde, geriye bakıp bugünü doğayla iç içe geçirdiğimizi düşüneceğiz. Open Subtitles هل تعلم.. يوماً ما ,اعتقد اننا سنتذكر هذا كيوم جميل فى الطبيعة.
    Sebebiyse zehirleniyorlar. İnsan ve vahşi yaşam arasındaki savaştan dolayı zehirleniyorlar. doğayla iç içe yaşayan topluluklar bu zehri yırtıcı hayvanları zehirleri için kullanıyorlar. Sonuçsa, akbabalar mağdur oluyor. TED والسبب أنها تتعرض للتسمم، والسبب في تعرضها للتسمم أن هناك صراعا بين الإنسان و الطبيعة. فالمجموعات القروية تستخدم السم لاستهداف الحيوانات المفترسة، لكن في المقابل، تقع النسور ضحية لذلك.
    İlk kez insanların neredeyse çoğu şehirde yaşıyordu, doğayla aramızda büyüyen bir mesafe vardı. TED وللمرة الاولى، معظم الناس تقريبا عاشوا في مدن لذلك كانت المسافة تكبر بيننا وبين الطبيعة.
    doğayla baş başa, ağaçlar, çiçekler ve Leydi Marian ile.. Open Subtitles ربما الأنفراد بالطبيعة ، في الغابة بين , الأشجار والزهور
    doğayla gerçekten tam bir uyum içinde yaşıyorlar. TED وهؤلاء الناس يعيشون بانسجام تام مع الطبيعة
    Sanki, doğayla aramıza mümkün olabildiğince fazla mesafe koyan bir statükoyu, bu gerçekliği yok sayarak, yaratıp kabul etmişiz. TED كأنّنا أنشأنا وتقبّلنا مسلكنا نحو وضع راهن يفرّقنا عن الطبيعة بأكبر قدر إنساني ممكن، وقمنا بإنكار حدوثه.
    Yani, biliyorsunuz, bence cevap çok basit: doğayla çalışmak, şu anda anladığımız, bize sunduğu bu alet setini kullanmak, insanlığın evrimindeki bir sonraki basamak. TED حسنا، الاجابة في غاية البساطة العمل مع الطبيعة و العمل مع هذه الاداة التي بدأنا في فهمها ستكون الخطوة القادمة في تطور الجنس البشري
    Çevredeki binalardan farklı, çok farklı çünkü diğer binalar doğayla aralarında bir duvar oluşturuyorlar. TED إنه مختلف، مختلف جداً عن بقية المباني المحيطة به، لأن باقي المباني يريدون أن يبنوا سوراً حول الطبيعة.
    Şehirleri herhangi bir yere herhangi bir bölgeye inşa edebilmeyi mümkün hale getirerek aslında, en önemlisi, bizi biribirimizle ve doğayla olan ilişkilerimizden uzaklaştırıyorlar. TED بإتاحة بناء المدن في أي مكان هي فعليا أبعدتنا عن أهم علاقة و هي نحن و الطبيعة.
    Bu devam ettikçe, tek bir topluluk olmaya başladık; doğayla olan bağımızı biliyorduk. TED وحينما بدأ هذا الشئ، بدأنا نصبح مجتمعاً موحداً. عرفنا تواصلنا مع الطبيعة.
    doğayla başbaşa kalmayı öğrenebilirsiniz ışık hüzmesiyle biraz toprak yağmur damlası farkına varırsınız ki dünya güneşin etrafında dönüyor saatte 66,000 mil hızla. Open Subtitles يمكنك أن تتعلم تكون وحدها مع الطبيعة مع شعاع الضوء قطعة من الأرض قطرة من المطر يمكنك أن تصبح على بينة
    İnsan bilgisini ve gücünü doğayla mücadele ederek ölçmüş. Open Subtitles في زورق من لحاء الأشجار حيث نضع مهاراتنا وقدراتنا ضد قوى الطبيعة
    Ve şair;doğayla çatışarak değil de, onunla uyum sağlayarak gelişen bir... uygarlığa aitti. Open Subtitles لكن الشعر ينتمي إلى حضارة تطورت وتناغمت مع الطبيعة وليست ضدها
    doğayla iç içe olarak, ağılla ilgilenerek ölümüyle baş edebilirim. Open Subtitles أنا يمكن أن أتأقلم مع الموت ، تعرفين ، العيش فى المزرعة و كونى قريبا من الطبيعة و كل شئ
    Maya'ların barışçıl bir ırk olduğu ve ormanda, değişik yerlerde, doğayla uyum içerisinde yaşadıkları düşünüldü. Open Subtitles من المعتقد ان المايا كان شعب مسالم يعيش بانسجام مع الطبيعة منتشر بالغابة
    doğayla konuşana kadar orda kalmak zorunda. Open Subtitles عليه أن يبقى هناك حتى لحظة تواصله مع الطبيعة
    Buraya doğayla yaşamaya gelmiştim - ve istediğimi de aldım. Open Subtitles لقد جئت هنا لكي أكون مع الطبيعة وقد حصلت على ما أريد
    İnsanlar çok uzun seneler boyunca doğayla iç içe, etkileşim içinde yaşamışlardır. TED كان البشر على علاقة بالطبيعة بطريقة مؤثرة جداً ولوقت طويل.
    İlk oymalar deşifre edildiğinde, bütün yazıtların doğayla ilgili bir inanç üzerinde olduğu, zamanın geçişi ve yıldızlarla ilgili gözlemlere dayandığı iddia edildi. Open Subtitles اول مخطوطة قمنا بفكها كانت تؤمن بان الدين بالطبيعة تركز على مسيرة الوقت
    Demek istediğim, bu, doğayla ilgili daha büyük projelerde çalışmana zemin olacak. Open Subtitles أعتقد أنه سيجعلك ترى الصورة كاملة وليس جزءاً منها خاصة فيما يتعلق بالطبيعة وجوهر الأشياء
    - doğayla savaşmaya. Open Subtitles - لطبيعة القتال.
    Böylece, bu tuhaf TV programı ile birlikte insanların oturma odalarının bir parçası olmamıza izin verildi. Müzikle, doğayla ve insanlarla TED إذن سُمح لنا أن نكون جزء من غرفة الجلوس لدى الناس بهذا البرنامج التلفزيوني الغريب، من خلال الموسيقى والطبيعة والناس.
    Ofisinizde dışarıya çıkmanıza gerek yok doğayla temastan dolayı. TED في هذا المكتب لا تحتاج إلي الخروج لتتواصل مع الطبيعه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد