Bobby'nin suçlu olduğunu bildiğini, fakat aldığı kararın doğru karar olup olmadığını bilmediğini söyledi. | TED | قال أنه يعلم أن بوبي كان مذنبًا، ولكن القرار الذي اتخذه لم يكن متأكداً إن كان هو القرار الصحيح. |
O anda, doğru karar gibiydi. | TED | وبذلك بالوقت، شعرت وكأن ذلك كان القرار الصحيح. |
Sebebi her ne olursa olsun bence sahibi doğru karar verdi. | Open Subtitles | وأعتقد أن المالك.. تعلم، أخذ القرار الصائب لأياً كانت الأسباب. |
- doğru karar verdin. Dünya kadın kaynıyor. | Open Subtitles | .لقد اتخذتَ القرار الصائب .يوجدُ العديد من النساء في هذا العالم |
doğru karar benim o parayı avukatlarım için harcamaktır. | Open Subtitles | القرار السليم كان استخدام هذه الأموال لأجل المحامين |
Buraya taşınmamın doğru karar olduğunu hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنْ أشعر أنّي اتّخذت القرار الصحيح بانتقالي إلى هنا |
Umarım doğru karar veriyorsundur çünkü artık sana güvenen biri var yanında. | Open Subtitles | -أتمنى أن تتخذ القرار الصحيح -لأنه يوجد شخص آخر يعتمد عليك الآن |
Bak, senin için oturup beklemek çok zor biliyorum, Yarbay, ama doğru karar bu. | Open Subtitles | انظر, اعلم انه صعب عليك ان تنتظر فى الخط الجانبي, كولونيل, ولكن هذا هو القرار الصحيح. |
Bunun doğru karar olduğundan emin değilsin .ama bunun ona söylemek istediğin şey olduğuna eminsin. | Open Subtitles | لستِ متاكدةً ما إذا كان هذا هو القرار الصحيح لكنّكِ متأكدةٌ أن هذا ما تودّين إخبارها به |
Camda hiç iz bırakmaz .ve bu sefer doğru karar vermiş seni ters köşe yaptığım için mutluyum. | Open Subtitles | أنه لا يترك الشرائط أتعلمي ، لقد أجبرتك علي هذا القرار و لكن ، اتخذتُ القرار الصحيح في هذا |
O işi, doğru karar olduğu için kabul ettim. | Open Subtitles | أنّي قبلت هذه الوظيفة لأنه كان القرار الصائب. |
Çünkü beni seni terfi ettirmekle doğru karar verdiğimi herkese ispatlaman için bir şans. | Open Subtitles | جيد، لأنها فرصتك لتثبتي للجميع أنني اتخذت القرار الصائب بترقيتك |
General, Teal'c burada olsaydı doğru karar verdiğinizi söylerdi. | Open Subtitles | -جنرال, لو تيلك كان هنا كان ليقول لك لقد اتخذت القرار الصائب. |
Yapman gereken sadece doğru karar vermek, Lex. | Open Subtitles | عليك أن تأخذ القرار الصائب يا ليكس |
Hayatta kalmamıza yardım edecek kadar güçlülerse, evet doğru karar verdin bence. | Open Subtitles | إن كانا قويين كفاية لمساعدتنا على النجاة فأظنّك اتّخذت القرار السليم. |
Sonuç olarak bunun onun için en doğru karar olacağının farkındaydı, ve tabi kuracağı aile için. | Open Subtitles | لقد علمت في نهاية اليوم انه كان الخيار الصحيح لها و و للعائلة |
Biliyor musun David, verdiğini gördüğüm ilk doğru karar bu oldu. | Open Subtitles | أتعلم " ديفد " ؟ هذا أول قرار جيد رأيتك تفعله |
doğru karar efendim. | Open Subtitles | قرار حكيم للغاية يا سيدي |
Piyangonun doğru karar olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | انا حقيقةً اعتقدت ان اليانصيب قرار صائب |
Görevim can güvenliğini sağlamak. doğru karar bu. | Open Subtitles | وظيفتي ان ابقيكي امنة ولقد كان قرار صحيح |
Tekneyi bırakmak doğru karar mıydı? | Open Subtitles | هل كان قراراً صحيحاً أن نترك القارب؟ |
- En azından doğru karar olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | علي الاقل تعلمي انه كان الاختيار الصحيح |
doğru karar. | Open Subtitles | قرارٌ حكيم. |
doğru karar verdiniz. | Open Subtitles | و قد قمت بالإختيار الصحيح |