doğru olanı yaptın Bart. Ve şimdi para senin olabilir. | Open Subtitles | لقد فعلت الشيء الصحيح والآن أحتفظ بالمال |
doğru olanı yaptın ve bu beni çok mutlu etti. | Open Subtitles | لقد فعلت الشيء الصحيح وهذا يجعلني سعيدة جدًا جدًا |
Hayır, hayır, sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لا، لا. لقد فعلت الصواب إلى من ستلجئين غيره؟ |
Sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | عملت الشّيء الصّحيح. |
doğru olanı yaptın. Özür diledin, değil mi? | Open Subtitles | لقد فعلت الأمر الصائب قمت بالإعتذار، صحيح؟ |
- doğru olanı yaptın "hayır" diyerek yani. | Open Subtitles | حسناً , لقد فعلتِ الشيء الصحيح برفضكِ لعرضهم |
Sen doğru olanı yaptın ve bu seni pişman edecek değil. | Open Subtitles | عَملتَ الشّيء الصّحيح و أنت لَنْ تَأْسفَ له. |
doğru olanı yaptın, neticede. | Open Subtitles | لقد فعلتِ الصواب في نهاية المطاف |
Avatar'ın bizonunu serbest bırakmakla doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بالصواب ، بتركك لثور الآفاتار |
Onun masum olduğuna inanıyorsun, fakat doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | أعلم أنك تعتقد أنها بريئة لكنك فعلت الشيء الصحيح بالقدوم لي |
Dinle bu daireyi almakla doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | الاستماع... ... فعلت الشيء الصحيح شراء تلك الشقة. |
Endişelenme, sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لا تتأسف. لقد فعلت الشيء الصحيح. |
Sen doğru olanı yaptın Jim. Bir polis karısı ile evlenmedin. | Open Subtitles | أنت فعلت الشيء الصحيح يا (جيم) أنتم لم تتزوج زوجة شرطي |
Pekâlâ, belki de doğru olanı yaptın... | Open Subtitles | حسناً، ربما فعلت الشيء الصحيح... |
Ama ellerini kaldırmamıştı. doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لكنه لم يرفع يديه للأعلى، لقد فعلت الصواب |
Hayır, Schmidt, sen doğru olanı yaptın dostum. | Open Subtitles | لا , شميدت لقد فعلت الصواب يا رجل أنظر , الناس تكره ظباط الشرطة |
Kardeşim, doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | الأخّ، عملت الشّيء الصّحيح. |
Sen içgüdüsel olarak doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | غريزيّاً، أنت فعلت الأمر الصائب. |
- doğru olanı yaptın "hayır" diyerek yani. | Open Subtitles | حسناً , لقد فعلتِ الشيء الصحيح برفضكِ لعرضهم |
Buraya gelmekle doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | عَملتَ الشّيء الصّحيح المجيئ هنا. |
İnan bana, sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | هل ستعرضين نفسكِ للطرد أيضاً؟ ثقي بي، لقد فعلتِ الصواب! |
Ama sanırım hazırız. Lindsey, doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لكننا مستعدين لقد قمت بالصواب . |
doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بالعمل الصائب |
Sen doğru olanı yaptın. Şimdi de yapacaksın. | Open Subtitles | عملت الشيء الصحيح, ومن ثم ستفعلينه الاَن |
Tamam öyleyse. doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | حسناً ، إليك الكلام لقد فعلتَ الصواب |
Ailen ve şirket için... doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلتِ الشيء الصواب لعائلتكِ وللشركة |
- doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت الشيئ الصحيح |
Sen doğru olanı yaptın, gerçek aşk bekleyecektir. | Open Subtitles | أنت فعلت الأمر الصحيح الرجل المناسب سوف ينتظر |
Sakin ol. Onu arıyoruz. Ve sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | إهدأ , نحنُ نبحث عنه , وأنت فعلت الشئ الصحيح |