"doğru olanı yaptın" - Translation from Turkish to Arabic

    • فعلت الشيء الصحيح
        
    • لقد فعلت الصواب
        
    • عملت الشّيء الصّحيح
        
    • فعلت الأمر الصائب
        
    • فعلتِ الشيء الصحيح
        
    • عَملتَ الشّيء الصّحيح
        
    • لقد فعلتِ الصواب
        
    • لقد قمت بالصواب
        
    • لقد قمت بالعمل الصائب
        
    • عملت الشيء الصحيح
        
    • فعلتَ الصواب
        
    • فعلتِ الشيء الصواب
        
    • فعلت الشيئ الصحيح
        
    • فعلت الأمر الصحيح
        
    • فعلت الشئ الصحيح
        
    doğru olanı yaptın Bart. Ve şimdi para senin olabilir. Open Subtitles لقد فعلت الشيء الصحيح والآن أحتفظ بالمال
    doğru olanı yaptın ve bu beni çok mutlu etti. Open Subtitles لقد فعلت الشيء الصحيح وهذا يجعلني سعيدة جدًا جدًا
    Hayır, hayır, sen doğru olanı yaptın. Open Subtitles لا، لا. لقد فعلت الصواب إلى من ستلجئين غيره؟
    Sen doğru olanı yaptın. Open Subtitles عملت الشّيء الصّحيح.
    doğru olanı yaptın. Özür diledin, değil mi? Open Subtitles لقد فعلت الأمر الصائب قمت بالإعتذار، صحيح؟
    - doğru olanı yaptın "hayır" diyerek yani. Open Subtitles حسناً , لقد فعلتِ الشيء الصحيح برفضكِ لعرضهم
    Sen doğru olanı yaptın ve bu seni pişman edecek değil. Open Subtitles عَملتَ الشّيء الصّحيح و أنت لَنْ تَأْسفَ له.
    doğru olanı yaptın, neticede. Open Subtitles لقد فعلتِ الصواب في نهاية المطاف
    Avatar'ın bizonunu serbest bırakmakla doğru olanı yaptın. Open Subtitles لقد قمت بالصواب ، بتركك لثور الآفاتار
    Onun masum olduğuna inanıyorsun, fakat doğru olanı yaptın. Open Subtitles أعلم أنك تعتقد أنها بريئة لكنك فعلت الشيء الصحيح بالقدوم لي
    Dinle bu daireyi almakla doğru olanı yaptın. Open Subtitles الاستماع... ... فعلت الشيء الصحيح شراء تلك الشقة.
    Endişelenme, sen doğru olanı yaptın. Open Subtitles لا تتأسف. لقد فعلت الشيء الصحيح.
    Sen doğru olanı yaptın Jim. Bir polis karısı ile evlenmedin. Open Subtitles أنت فعلت الشيء الصحيح يا (جيم) أنتم لم تتزوج زوجة شرطي
    Pekâlâ, belki de doğru olanı yaptın... Open Subtitles حسناً، ربما فعلت الشيء الصحيح...
    Ama ellerini kaldırmamıştı. doğru olanı yaptın. Open Subtitles لكنه لم يرفع يديه للأعلى، لقد فعلت الصواب
    Hayır, Schmidt, sen doğru olanı yaptın dostum. Open Subtitles لا , شميدت لقد فعلت الصواب يا رجل أنظر , الناس تكره ظباط الشرطة
    Kardeşim, doğru olanı yaptın. Open Subtitles الأخّ، عملت الشّيء الصّحيح.
    Sen içgüdüsel olarak doğru olanı yaptın. Open Subtitles غريزيّاً، أنت فعلت الأمر الصائب.
    - doğru olanı yaptın "hayır" diyerek yani. Open Subtitles حسناً , لقد فعلتِ الشيء الصحيح برفضكِ لعرضهم
    Buraya gelmekle doğru olanı yaptın. Open Subtitles عَملتَ الشّيء الصّحيح المجيئ هنا.
    İnan bana, sen doğru olanı yaptın. Open Subtitles هل ستعرضين نفسكِ للطرد أيضاً؟ ثقي بي، لقد فعلتِ الصواب!
    Ama sanırım hazırız. Lindsey, doğru olanı yaptın. Open Subtitles لكننا مستعدين لقد قمت بالصواب .
    doğru olanı yaptın. Open Subtitles لقد قمت بالعمل الصائب
    Sen doğru olanı yaptın. Şimdi de yapacaksın. Open Subtitles عملت الشيء الصحيح, ومن ثم ستفعلينه الاَن
    Tamam öyleyse. doğru olanı yaptın. Open Subtitles حسناً ، إليك الكلام لقد فعلتَ الصواب
    Ailen ve şirket için... doğru olanı yaptın. Open Subtitles لقد فعلتِ الشيء الصواب لعائلتكِ وللشركة
    - doğru olanı yaptın. Open Subtitles لقد فعلت الشيئ الصحيح
    Sen doğru olanı yaptın, gerçek aşk bekleyecektir. Open Subtitles أنت فعلت الأمر الصحيح الرجل المناسب سوف ينتظر
    Sakin ol. Onu arıyoruz. Ve sen doğru olanı yaptın. Open Subtitles إهدأ , نحنُ نبحث عنه , وأنت فعلت الشئ الصحيح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more