ويكيبيديا

    "doğru olmadığını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غير صحيح
        
    • ليس صحيحاً
        
    • ليس صحيحا
        
    • ليس صحيح
        
    • يكن صحيحاً
        
    • ليست الحقيقة
        
    • ليس حقيقي
        
    • ليس صحيحًا
        
    • أن هذا ليس حقيقياً
        
    • غير حقيقي
        
    • أنه يبدو مناسب
        
    • يكن صحيحا
        
    • ليس حقيقيا
        
    • غير حقيقيّ
        
    • ليست صحيحة
        
    Ayrıca çok çirkin ve ikincisi, bunun doğru olmadığını biliyorsun. Open Subtitles و بشع ايضاً ثانياً , تعرفين ان هذا غير صحيح
    Temizlik görevlisisin sen ya. Bunun doğru olmadığını bilmen lazım. Open Subtitles انتي عاملة نظافة, يجب ان تعرفي ان ذلك غير صحيح
    Evlendiğini ve UNO'da öğretmen olduğunu duydum, doğru olmadığını söyle bana. Open Subtitles سمعت بأنَك تزوَجت وتدرَس في الأمم المتَحدة، أخبرني بأنَ ذلك ليس صحيحاً
    Aman Tanrım! Michael, bunun doğru olmadığını söyle! Open Subtitles يا الهي . مايكل اخبرني بأن هذا ليس صحيحاً
    Ama oğlunla tanıştığım günden beri bunun tamamen doğru olmadığını fark ettim. Open Subtitles ولكن منذ التقيت ابنك ، وأنا أعلم أن هذا ليس صحيحا تماما.
    Politika hakkında en ufak bir şey bilseydiniz bunun doğru olmadığını bilirdiniz. Open Subtitles إن علمتم ايّ شيئ بشأن السياسة سوف تعرفون ان هذا ليس صحيح
    Suçlamalar için üzgünüm, ama bir şeylerin doğru olmadığını biliyordum. Open Subtitles آسف بشأن الاتهامات ولكني عرفت ان شيئاً لم يكن صحيحاً
    Hepsi bunun kesinlikle doğru olmadığını bilgilere arka kapıdan ulaşım vermediklerini söylüyor. TED كلهم يقولون ان هذا ببساطة غير صحيح أنها لا تعطي القدرة او القابلة للوصول إلى البيانات الخاصة بهم
    Ancak, çoğumuz bunun doğru olmadığını biliyoruz. TED ومع ذلك، فإن معظمنا يعلم أن ذلك غير صحيح.
    Adayla yüzleşecek ve ona Amerika'daki göçmenler hakkında söylediklerinin doğru olmadığını TED سأواجه المرشح وسأريه أنّه مخطىء. ما قاله عن المُهاجرين في أمريكا غير صحيح.
    Sonra ise bunun doğru olmadığını öğrendik. TED لذلك، لقد أتينا لنكتشف أن هذا غير صحيح.
    Daha önce söylemişlerdi, o yüzden doğru olmadığını söyleme. Open Subtitles لقد أخبرت بذلك مسبقا لذلك لا تقل أن هذا غير صحيح
    Bunun doğru olmadığını biliyorum Bir aşığınız yoktur. Open Subtitles أنا أعلم أن ذلك ليس صحيحاً وأنك لا أحد لك
    doğru olmadığını söyle. Open Subtitles هذا ليس صحيحاً أخبرني إنه لا شيء من هذا صحيح
    Bunu deneme bile. doğru olmadığını biliyorsun. Open Subtitles لا لا تحاول هذا أنت تعرف أن هذا ليس صحيحاً
    Bunun doğru olmadığını, onun çok küçük olduğunu... yapamayacağını söyledi. Open Subtitles ‫لا أستطيع ‫وأخذ يقول "هذا ليس صحيحا" ‫وأنها صغيرة جدا
    İyi de, doğru olmadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles حسنا .. اذاً فأنت تقول بأن ذلك ليس صحيحا
    Çünkü seni tanıyorum ve bunun doğru olmadığını biliyorum. Open Subtitles لأنى أعرف أنا , و أنت نعرف أن هذا ليس صحيح
    yargıç,tutuklamanın doğru olmadığını söyledi ve gitmesine izin verdiler. Open Subtitles القاضى قال أن القبض عليه لم يكن صحيحاً وتركه يمشى
    Babanı duydum. doğru olmadığını biliyorum. Open Subtitles سمعت عما حدث لوالدك، أعرف أنها ليست الحقيقة
    Lütfen, bunun doğru olmadığını biliyorsun. Onlar bile ne iş yaptıklarını anlatıyorlar. Open Subtitles رجاء، تعرفين ان ذلك ليس حقيقي حتى انهم يخبرونني ماذا يعملون
    Bana bunun doğru olmadığını, böyle bir oyun oynamadığını söyle. Open Subtitles أخبرني أن هذا ليس صحيحًا وأن هذه مجرد حيلة
    Bunun doğru olmadığını biliyoruz. İçinde işe yarar bir şeyler olabilir. Open Subtitles صرنا نعرف الآن أن هذا ليس حقيقياً ربما يكون هنا شئ
    Sanırım ikimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz. Open Subtitles أظن أن كلانا يعلم الآن، أن ذلك غير حقيقي.
    Beraber seyahat etmemizin doğru olmadığını düşünüyor. Open Subtitles أنه لا يعتقد أنه يبدو مناسب بالنسبة لنا للسفر معاً.
    -...söyleyerek yalan söylemezdi ki bunun doğru olmadığını biliyordum. Open Subtitles ولن يكذب و يقول أنه سينتقل للعيش مع صديقته و علمت أن هذا لم يكن صحيحا
    Büyük ödülün bir tank olduğunun doğru olmadığını söylediler. Open Subtitles قالوا بأن هذا ليس حقيقيا ولا توجد الجائزة الأولى .. الدبابة
    Kolunda dövme olduğunu söyledi, ki bunun doğru olmadığını biliyorum çünkü onu havuzda görmüştüm. Open Subtitles لقد قالت أنه يمتلك وشماً على كتفه وأنا أعرف أن هذا غير حقيقيّ لأنني رأيته في حمّام السباحة وكنت لأتذكر ذلك حينما قالته
    Ben bugün, bu üç önerinin - oldukça mantıklı gözüken tüm bu önerilerin - doğru olmadığını söylemeye geldim. TED وإنني هنا اليوم لأقول لكم بأن جميع الافتراضات الثلاثة، والتي تبدو معقولة، ليست صحيحة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد