ويكيبيديا

    "doğruladık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تأكدنا
        
    • لدينا تأكيد
        
    • أثبتنا
        
    • تحققنا
        
    • اكدنا
        
    Güzel haber o ki, senin Soutland Kings'le bir alakan olmadığını doğruladık. Open Subtitles الجيدة أننا تأكدنا أنك غير مرتبط بالعصابة
    Ayrıca sizin bilgisayarınızın yanı sıra sistem odasına sizin kartınızla girdiğini doğruladık. Open Subtitles تأكدنا أيضاً أنها استخدمت بطاقتك الأمنية للدخول إلى حاسوبك الشخصي السيرفر الآساسي أيضاً
    Arabanın içinde üç kişilik bir aile olduğunu doğruladık. Open Subtitles لقد تأكدنا أن هناك 3 أفراد من عائلة واحدة داخل السيارة
    Anakaradan geldiğini doğruladık mı? Open Subtitles هل لدينا تأكيد أنها أتت من البر الرئيسي؟
    Bazı ürkütücü ilk elden gözlemlerimizi doğruladık. Open Subtitles نعتقد بأننا أثبتنا بعض الملاحظات المباشرة المذهله
    Balığımızın sürdürülebilir bir alanda tutulduğunu doğruladık. TED لقد تحققنا من أن الأسماك قد تم اصطيادها في منطقة يمكن فيها القيام بذلك بشكل مستدام.
    Bize verdiğin bilgiyi doğruladık. Open Subtitles لقد اكدنا الخبر الذي اعطيتنا اياه
    Sayın başkan. Bunun bir siber saldırı olduğunu doğruladık. Open Subtitles سيدي الرئيس لقد تأكدنا من أن هذا هجوم إلكتروني
    Eşinin bir 357'si olduğunu doğruladık. Open Subtitles لقد تأكدنا من أن زوجتك تمتلك بندقية عيار 3.57 آلية
    Kayıp cihazımız olduğunu doğruladık. Open Subtitles لقد تأكدنا بنجاح، بأنّ هذا هو جهازنا المفقود.
    Efendim, radarların füzeyi tespit ettiklerini doğruladık. Open Subtitles سيدى, تأكدنا أن الرادار قد رأى الصاروخ
    Size söyledim, suç işlendiği anda başka yerde olduğunu doğruladık. Open Subtitles أخبرتك أننا تأكدنا من حجة غيابه سلفا
    10 yılda 11 cinayeti doğruladık. Open Subtitles لقد تأكدنا من 11 جريمة خلال 10 سنوات
    İkisinin de aynı yetimhanede kaldıklarını doğruladık. Open Subtitles لقد تأكدنا أنهما كانوا بنفس الملجأ
    Kazak Çölü'nde denemeler yaptıklarını doğruladık. Open Subtitles لدينا تأكيد الآن أنهم كانوا يجرون تجاربهم في الصحراء الكازاخية.
    Ancak Iosava'nın Almanya'da olmadığını uydudan doğruladık. Open Subtitles لكن لدينا تأكيد الأقمار الصناعية أن ايسوفا ليس في المانيا
    Efendim şu ana kadar 121 füzedeki iptali doğruladık. Open Subtitles حتى الآن، سيدي، لدينا تأكيد بإبطال فاعلية 121 صواريخ.
    - Dışarda. - Sanırım dışarda olduğunu doğruladık. Open Subtitles _ بالخارج _ أظننا أثبتنا أنه كان خارج المنزل
    Bebeğin, anahtarı yuttuğunu doğruladık. Open Subtitles أثبتنا أنْ الطفل إبتلع المفتاح حقًا
    Hâlâ kimlik teşhisi bekliyoruz ama dün kiraladığı arabayla aynı araç olduğunu doğruladık. Open Subtitles نحن لا نزال في انتظار الهوية الصحيحة، ولكن تحققنا من السياره وأتضح أنه أستأجرها بـ الامس
    Onun sen olduğunu doğruladık. Open Subtitles اكدنا انه أنتي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد