ويكيبيديا

    "doğruları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحقيقة
        
    • بالحقيقة
        
    • الحقيقه
        
    • الحقائق
        
    • الحقيقةَ
        
    • الصدق
        
    • الحقيقَة
        
    • الحقيقةِ
        
    doğruları açıklamama izin ver. Hoş bir değişiklik olur, tamam mı? Open Subtitles اريد ان اعمل تقرير عن الحقيقة سيكون ذلك تغيرا رائعا للمسار
    Bütün gün doğruları söylemeye başlamak Sophie Devereaux olmaktan vazgeçmek demek. Open Subtitles انا اقول الحقيقة طوال اليوم انا اتوقف عن كونى صوفى ديفرو
    Sana güvenmemi istiyorsun, ama bana doğruları söyleyecek kadar güvenmiyorsun. Open Subtitles تريدني أن أثق بك لكنك لا تثق بي لتخبرني الحقيقة
    O yüzden beni senden zorla öğrenmek zorunda bırakmadan neden doğruları söylemiyorsun? Open Subtitles لذا لمَ لا تخبرني بالحقيقة حتى لا أضطر إلى إخراجها منك بالقوة؟
    Bir erkek, sözcükleri kullanmadan da kadına doğruları söyleyebilmeli. Open Subtitles على الرفيق أن يخبر المرأه الحقيقه بدون كلمات
    Ben en azından doğruları yazdım, bu arada doğru olan karalamata karşı, savunmaktı, yani elinde bir olay yok. Open Subtitles على الأقل أنا كتبت الحقيقة والحقيقة التي على فكرة هي دفاعي ضد التشهير , لذلك انت ليس لديك قضية
    Terapiye gidiyorsan doğruları söylemen şart ama sen doğruları söylemiyorsun Cy. Open Subtitles في العلاج يجب أن نقول الحقيقة، وأنت لا تقول الحقيقة ساي.
    - Eğer bu onu korkutup doğruları söyletmezse ne söyletir bilmem. Open Subtitles إذا الحقيقة لاتخشى الخروج منه نعم ، حسنا على نحو أفضل
    Karanlıktaki bir kişi yaygın olmasa da doğruları söylemeye istekli güvenli olmasa bile doğruları söylemeye hevesli ve bu yüzden çarmıha gerilen. Open Subtitles رجل واحد وحده في الظلام، و مستعد للحديث بصراحة عندما ليست شعبية، شخص واحد على استعداد لقول الحقيقة عندما لا يكون آمنا،
    Başkomiser, her bir öğrenciyi sürükleyerek getirebiliriz sorgulama için, onları terleterek doğruları öğreniriz. Open Subtitles الكابتن، يمكننا سحب كل من الطلاب أسفل إلى الاستجواب، عرق الحقيقة للخروج منها.
    Müvekkilim yıllardır kayıp olan bu kız hakkında doğruları söylemek istiyor. Open Subtitles مُوكلي يٌحاول أن يقول الحقيقة عن هذه الفتاه المُختفية منذٌ سنين
    doğruları sorgulayacak insanlara ihtiyacınız olacaktır. TED سوف تحتاج إلى الناس للتشكيك في الحقيقة.
    Bu sebeple kömür hakkındaki karmaşık doğruları ortaya çıkartacak reklam kampanyalarına büyük paralar harcamayı birinci hedefimiz yaptık. TED لذلك جعلنا هدفنا الأساسي صرف أموال ضخمة جداً للجهود الإعلانية للمساعدة في إظهار وتعقيد الحقيقة حول الفحم.
    Tüm ömrünü kutsal kitabın doğruları uğruna yaşayan biri olarak konuşacağım. Open Subtitles إننى سوف أتحدث كما تحدثت طوال حياتى نيابة عن الحقيقة الحية للكتاب المقدس
    Ne kadar acı olursa olsun mahkemeye yalnızca kesin doğruları söylemeniz büyük önem taşıyor. Open Subtitles يجب عليك أن تقولي الحقيقة مهما كانت مؤلمة
    Sadece kabul edebileceğin doğruları. Open Subtitles هذه هي الحقيقة الوحيدة التي يمكن قبولها.
    Tanrı'nın önünde doğruları söyleyeceğinize yemin eder misiniz? Open Subtitles هل تقسم ان تقول الحقيقة و لا شيء الا الحقيقة لكي يكون الرب في عونك؟
    Eğer hapiste daha az vakit geçirmek istiyorsan doğruları söylemeye başlasan iyi olur. Open Subtitles لذا. إن كنت ترغب في تقليص مدة عقوبتك بالسجن إبدأ في إخبارنا بالحقيقة
    Ortaya çıkıp doğruları söylememiz için bizi teşvik etmediler. Open Subtitles و هم لم يستحثونا للتقدم و الإدلاء بالحقيقة
    Yeterince nazik olursan sana doğruları anlatacağına eminim. Open Subtitles أراهن لو انكِ كنتِ حقاً لطيفة فسوف تخبركِ بالحقيقة
    Ya ehliyetimi seçecektim ya hikayemi. Ya özgürlüğümü ya da doğruları. Open Subtitles كان رخصتي أو السبق الصحفي حريتي أو الحقيقه
    Sırları açığa çıkarırdı başkalarının bulamadığı karanlıktaki doğruları bulabilirdi. Open Subtitles ,التسلل إلى الأسرار, اختراق الظلمة اكتشاف الحقائق التي لم يستطع الأخرون اكتشافها
    Önce doğruları söylediğini kanıtlamalısın. Open Subtitles أولاً أنت gotta يُثبتُ بأنّك تُخبرُ الحقيقةَ.
    Karım da gittiğine göre doğruları konuşacak kimsem kalmadı artık. Open Subtitles عندما رحلت زوجتي لم يتبقَ لي أحداً ليقول لي الصدق
    doğruları bulmak istemiştin. Open Subtitles قُلت بأنك أردت الحقيقَة. ‫
    - doğruları söylemekle başlayabilirsin. Open Subtitles حَسناً، يُمْكِنُنا أَنْ نَبْدأَ بإخْبار الحقيقةِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد